- Kategori
- İlişkiler
İçimdeki Fırtına

Hiç ne söyleyeceğinizi bilemediğiniz bir an oldu mu? Karşınızdaki insan sizin ruhunuzu çözümlemiş, psikolojik analizinizi yapabilmiş ve size kendinizden dahi sakladığınız gerçeklerinizi bir bir anlatmış olsa ne yapardınız?
Bu, aslında tehlike çanlarının ilk darbesidir. Siz kendi içinizde savaşıp dururken, bir anda şimşek gibi çakıverir yüzünüze bu savaşın içinde olduğunuzu bilen tek kişinin siz olmadığı. Siz, kendinizden kaçmaya çalışırken, ilişkinizin yürümeyeceğine dair tüm kanıtlar aslında ayan beyan ortadayken ve en önemlisi bunu sevgiliniz de biliyorken ve size cesurca içinde bulunduğunuz durumu sakince anlatabiliyorken yapabileceğiniz iki şey vardır; ya söylediklerini korkmadan onaylayacak ve yolun sonuna geldiğinizi kabul edeceksiniz ya da görmezden gelmeye devam ederek, bir mucize bekleyerek olmazı oldurmaya çalışacaksınız. İlk yolu tercih etmek çok kolay gibi görünüyor olabilir. Fakat içinizde bir yerlerde bir tutam inanç olanca kuvvetiyle karşınızdaki adamın ya da kadının yüreğinin en derin yerine tutunabilmişse, orada cılız bir ışık dahi olsa görebiliyorsa ikinci ve meşakkatli yol sizi bekliyor demektir. Bunun doğruluğu ya da yanlışlığı elbette her insan için değişiklik gösterebilir. Bu, tartışmaya açık bir konu. Ben, hep savaşmayı seçen taraf oldum. İşte bu yüzden bildiğim ve kendime sakladığımı sandığım gerçeklerimi bir başkasından duymak beni hem şaşırttı hem mutlu etti; biraz hüzünlendirdi, biraz tebessüm ettirdi.. Sustum. Hiçbir şey söyleyemedim. Aklım karıştı sanki.. Duyduklarım, içinde bulunduğum mükemmel çözümlenmemdi. Bilmiyorum, bu kadarına vakıf olması iyi miydi? Demek ki insan her ne kadar sessizlik içinde dahi olsa o sessizlik kendi içinde çığlıklar barındırabiliyormuş. Kendinizle verdiğinizi düşündüğünüz savaşın yanı başında duran şahidini görmek insanı daha da bir çıkmaza sokuyormuş.
Düşüncelere yüklemeye çalışılan anlamlar bazen ağzınızdan çıkacak kelimelere mühür olur. Söylemek için aldığınız her derin nefeste gözlerinizde beliren çaresizlik tıpkı bir bumerang gibi özünüze çarpar. Zordur insanın kendi içinde yarattığı çatışmalardan kurtulması. Farkında olmasanız da ruhunuzda derin yaralar açabilir. Ve sessizlik bazen çok büyük fırtınaların habercisi olabilir…