Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

İçimden geldiği gibi

Uzun zamandır yazamadığım blog sayfama tekrar dönmenin mutluluğu, heyacanı öyle güzel ki.

Bloga alıştım da şimdide yeni yeni keşfettiğim hatta daha keşfedemediğim birde twitter çıktı başıma:))) Merak işte.

Öyle çok bahsediliyor ki son günlerin gözde paylaşım sitesi oldu twitter. Aynen katıyorum da, biraz karışıkmı ne:)))))

Neyse alışıcaz, deneme yanılma yöntemi boşunamı var dimi ama.

Facebook üyeliğimi iki ay önce sonlandırmam bana fazlasıyla zaman sağladı, desem hiçde abartmış olmam inanınki.

Merakımdan, dur şu videoyuda seyredeyim, arkadaşlarımın yeni eklenmiş fotoraflarına da bir bakayım, şunu da beğendiğimi belli edeyim derken geçirdiğim zaman, o kadar gereksiz geliyorki artık. Yani kısacası twitterı tuttum, derler ya aynen öyle işte.

Ayyy gene çenemmi düştü ne:))

Asıl bahsetmem gereken bu hafta yeni bitirdiğim, yazarını da tanımaktan mutluluk duyduğum güzel bir aşk hikayesi.

Hani bilirdim de yazarımızın kadın ruhundan anladığını, ama inanki o kadar güzel anlaşmış ki bir bayanın yüreğini, naifliğini, gururunu, sevgisini ve nefretini. Tekrar tekrar teşekkür ediyorum, ellerine, yüreğine, kalemine sağlık.

Evettt....

Kitabımızın başkahramanı Hande.

Hande akıllı, hırslı, gururlu, kültürlü ve çok güzel bir bayan (Siz yazdığım tüm marifetlerin başına çok yazdığımı farzedin) İyi eğitim görmüş olan Handenin yaşamı, kararları, dik duruşu öylesine etkiliyor ki sizi.

Tamam işte diyorsunuz bende aşağı yukarı bunları yaşıyorum.

Demek bende baş edebilirim, demek ki bende kendi değerimi fark ederek yeniden başlayabilirim, demek ki hiçbirşey için geç kalmış sayılmam. İşte içinizde ki ses başlarsa konuşmaya, benzetirseniz ucundan, kıyısından bile olsa kendinizi Handeye görüceksiniz ki kadın olmak zor. Ama adam gibi adam derler ya, işte öyle kadın olmak zor....

Başarılıysanız, akıllıysanız, dikseniz, doğruysanız , bide güzelseniz, hele birde kırarlarsa kalbinizi işte o zaman kadın olmak zor. Neden biliyormusunuz böyle bir kadına borçlu olan hayatta çok insan olur. Ve hiçbir borçluda sevmez alacaklısını, vefa denilen duygu böyle zamanda ortalıkta gözükmez de, hesaplar, kitaplar onlar çoktan alırlar yerlerini.

Hande de böyle bir kadın işte, bir kadından daha ne ister erkek deriz ya aynen öle.

Hande seviyor, çıkarısız severek evleniyor. Hiç tanımadığı bir erkekle evleniyor aslında, menfaatlere, yalanlara dönüşmeye başladığını anladığında vazgeçiyor herşeyden.

Dimdik duruyor, gözüküyor, herşeyin farkında olduğunu da söyleyecek kadar yürekli bir kadın, susup kendi sesinden korkmayacak kadar da yürekli.

Dimdik duruyor durumasına da, kimsenin görmediği, naif kalbi kanamaya başlıyor içten içe, hayatı boyunca birine güvenirken, severken, inanırken, inceden inceye hep kanıyacak olduğunu biliyor yüreğinin.

Hep duyacağı ve duymaktan nefret ettiği küçücük bir kelime aslında nasıl hayatında kocaman bir hal alacaktı. Gene "KURUYORSUN" Hande......

Kimse bilemezdi tabiki üstüne titredikleri, annesi, babası, erkek kardeşi belki Hakanı bile. Handenin kurması için çok ama çok sebeblerini.

Evet Hakan handenin hayattaki ikinci şansı. Hep inanırım şahsım adına. Hayat bizi önce kötülerle karşılaştırır ki iyilerin kıymetini bilmemiz için ve gene o hayat bize muhakkak ikinci bir şans verir.

İşte Hakan da öyle Hande için. Onu anlayan, dinleyen, yanlışlarında erkek gibi bağırıp çağırmadan şefkatle, doğru olanı anlatan, gereksiz tüm kaprislerine karşı seven, hep seven, sevmekten hiç vazgeçmeyen, yüreği kocaman bir adam.

Böyle iki insan hayatta sahip olduklarına , geride kalanlara, gereksiz gururlara, ama kocaman o aşklarına rağmen tutunabileceklermi acaba???

Hep derim, hep inanırım, sevgi emek işidir. Emek asla tek taraflı olmaz, olamaz,

Öyle güzel okutturdu ki kendini bana, son sayfalara geldiğimde gözümden akan damlalar varken bile gülümseyebiliyordum. O anda şükredebiliyordum çünkü sahip olduklarıma, olamayacaklarım için ise üzülemeyeceğim kadar hayatın kısa olduğuna .

Ve en önemlisi o gereksiz gururun kocaman yüreklerde olmaması gerektiğini, içimizden ne geliyorsa ertelememiz gerektiğini bir kera daha çok iyi anladım.

Benden bu kadar "HÜZÜN KALIR GERİYE" M.EMİN KAZCI ellerine, yüreğine, kalemine sağlık tekrar tekrar....

 
Toplam blog
: 14
: 1643
Kayıt tarihi
: 11.04.07
 
 

Halkla ilişkiler 1. sınıf öğrencisiyim. Yeni yeni keşfettiğim blog sitelerinden en çok beğendiğim ve..