İçimizdeki Gazze

Bir adam elinde kelpeten. Genç bir kadının başına çökmüş, dişlerini sökmeye çalışıyor. Daha önce el tırnaklarını sökmüş. Genç kadının ağzı burnu kan revan içinde yalvarıyor, merhamet dileniyor, yerlerde sürünüyor. Kanepede iki kadın onlar da bu işkencenin bitmesi için adama yalvarıyorlar. Bu sahne Gazze'de bir evin odasında cereyan etmiyor. Eli kelpetenli adam da İsrail askeri değil. Bu gözü dönmüş adam T.C vatandaşı. Tırnaklarını ve dişlerini söktüğü kadın, askerdeki oğlunun karısı. Eğer bu adam savaş suçları mahkemesinde yargılansa işkence yapmaktan, insan haysiyetini, ayaklar altına almaktan kurşuna dizilirdi herhalde. Neyse bu manzara gizli kamera çekimleri sonucunda ortaya çıktı.

Oyunda rol alan aktörler birbiriyle yüzleştirildi. Adam diğer suçluların yaptığı gibi önce inkar etti. Tehditler savurdu. Gözaltına alınırken yaptığı tehdit ise kanımı dondurdu. ''Nasıl olsa iki ay yatar çıkarım. Çıkınca elimden nasıl kurtulacaksınız? Bir kez daha yasalarımızın caydırıcılığının olmadığını düşündüm. Özellikle kadın ve çocukların hasta ruhlu insanların elinde çaresiz, ezik, perişan ve zavallı olduklarını izliyorum. Kahroluyorum. Bu adı konulmamış savaşın da bir an önce son bulmasını insaniyet adına rica ediyorum.