- Kategori
- Siyaset
Recep Tayyip Bey Davosta
Son günlerin çok konuşulan konularından biri olan Davos zirvesinde; gerek oturum yöneticisinin ve gerekse İsrail Cumhurbaşkanının Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına karşı gösterdikleri tutum Ülkemiz açısından hoş görülebilecek bir tutum değildir. Bu tutuma karşı; Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Başbakanı olarak Recep Tayyip Beyin oturumu yöneten ön yargılı kişiye gösterdiği tepki; son derecede normal ve alkışlanacak bir durumdur. Ancak güçlü kişiliğiyle onu susturup sözü ele aldığı zaman; yapması gereken konuşmanın Kasımpaşa ağzıyla değil, diplomasi ağzıyla yapılması gerekirdi.
İsrail Cumhurbaşkanının saygısız ve diplomasiye yakışmayacak bir tarzda, parmağını tehditvari bir şekilde kaldırarak konuşmasını kınıyor ve hoş görmüyorum. Ancak: Diplomaside kişisel davranışların mensup oldukları ülke adına çok kötü sonuçlar verdiğinin de bilincindeyim.
Perez’in, diplomatik kuralları bir tarafa bırakıp, o kadar büyük bir öfke ile neler söylediğini bilmiyorum. Merak da etmedim. Haklı sözler söylediğini sanmıyorum. Haklı olsa bile bu davranışı dünya kamuoyunda alkışlanacak ve ülkesi lehine fayda sağlayacak bir tutum değildi.
Onun bu davranışına karşı Recep Tayyip Bey; kişisel gücüyle, oturumu yöneten önyargılı kişiyi susturduktan sonra; aynı üslupta olmayıp, parmağını uzatarak, ( Yaşınız benden büyük. O nedenle sesimi yükseltmiyorum. Yoksa benim sesim çok daha fazla çıkar. Siz öldürmesini çok iyi bilirsiniz. ) şeklinde kişisel konuşmalar yapmayıp; ( Sayın Perez! Siz; şu, şu, şu nedenlerle haklı değilsiniz. Siz Amerika’nın gölgesine sığınmış işgalci bir devletsiniz. Bu güne kadar Filistin halkına şunları şunları şunları yaptınız. ) şeklinde haklı birkaç söz söyleyip onu köşeye sıkıştırabilseydi; hem ülkemiz, hem dünya açısından büyük bir kahraman olurdu.
Recep Tayip Bey bu davranışıyla ülkemize çok şey kaybettirmiştir.