Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '12

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

İçtiğimiz suyu ne kadar iyi tanıyoruz?

İçtiğimiz suyu ne kadar iyi tanıyoruz?
 

Geçtiğimiz sene Taksim’deki Zarifi restoranda gerçekleşen, su hakkında yeni bilgiler edindiğim su panelini bugün sizler ile paylaşmak istiyorum.

Panelde Nestle, Sırma, Erikli, Pınar Sakarya, Özkaynak, Hayat, Saka markalı sular kör tadım yapılarak jüri tarafından lezzet, metaliklik, tuzluluk, paslı çivi, bozulmuş yumurta, plastik tadı ve yavanlık kriterlerine göre değerlendirildi. Gözlemci olarak katılmama rağmen ben de eş zamanlı olarak tadımlara katıldım. Panele gitmeden önce yaptığım araştırmalarda İstanbul piyasasındaki suların ağırlıklı olarak Bursa, Sakarya ve İstanbul kökenli olduğunu fark ettim. Su pazarının büyük bir bölümünü doğal kaynak sular oluştururken, mineral yönünden zengin doğal mineralli sular ve ters ozmos gibi kimyasal yöntemlerle elde edilmiş sular da (bu markalarıambalajındaki kahverengi şeritten ayırt edebilirsiniz, örn. Turkuaz) tüketiciye sunulmakta.

Yağmur sonrası toprağın derinliklerine inip topraktaki mineralleri alarak yeryüzüne çıkan doğal minerali sular en sağlıklı su çeşidi. Büyük kentlerdeki çevre kirliliği ise su havzaları için risk oluşturduğundan büyük kent menşeli sulardankaçınmaya özen göstermeli. Mineral içeriği fazla sularıiçerken metalik bir tat hissedersiniz. Panelde Saka ve Hayat en yüksek metalik hissi, Nestle ve Sırma ise en düşük metalik hissi uyandırdılar. Ülkemizde tüketicinin dikkatini çeken konulardan birisi de sudaki kalsiyum, magnezyum ve kısmen bikarbonattan kaynaklanan su sertliği konusu.

Yurt dışında yüksek sertlikte sular tercih edilirken (Fransız Evian gibi) ülkemizde bu sertlik derecesindeki sularla karşılaşmıyoruz. Kalp damar sağlığı açısından sert sular yumuşak sulardan daha faydalı olmakla birlikte bizim damak tadımıza biraz uzaklar. Evian kadar sert olmasa da yüksek kalsiyumlu Saka’nın sertliği dikkat çekici.

Suyun lezzetine etki eden önemli parametrelerden bir diğeri ise asidite. Düşük pH’lı (asidik) sular ekşimsi olurken yüksek pH’lılar (alkali) acımsı bir tat alıyor. Mide rahatsızlıklarına sebep olan hafif asidik sular günümüzde rağbet görmemeye başladı. Dünyadaki trendlere paralel olarak ülkemizdeki birçok suyun da hafif alkali olması (pH 7-8 civarı) vücudumuzdaki toksinlerin ıtrahında suyun etkili ve önemli bir detoks aracı olmasını sağlıyor. Saka 8.22 pH değeri ile paneldeki en alkali suydu.

Ülkemizde daha çok yumuşak ve mineral açısından fakir sular tercih ediliyor, hâlbuki sağlık açısından makbul olan ise kalsiyum ile magnezyum yönünden zengin yüksek mineralli ve asidik özelliği düşük sular. Panelde jürinin lezzet tercihleri Sırma, Nestle ve Pınar’dan yana olurken, genel beğenide ise ön plana çıkanlar Pınar, Nestle ve Özkaynak oldu.

Değerlendirilen suların hiçbirinde hidrojen sülfür’den kaynaklanabilecek bozulmuş yumurta tadı ve şişe veya kapaktan gelebilecek plastik tadının bulunmaması seçilen suların belli bir kalite düzeyinde olduğunun göstergesi.

Piyasada karşılaştığımız suların ambalajlarını incelediğimde pH, iletkenlik, toplam sertlik, veya toplam mineralizasyon, bikarbonatgibi parametrelerin farklı kombinasyonlarda yazılmış olduğunu fark ettim. Uygun tüm parametrelerin harmonize edilerek her markada standart bir biçimde belirtilmesinin tüketiciler için daha faydalı olacağı inancındayım. Diğer yemek yazılarımı http://sevdigimrestoranlar.blogspot.com/ 'dan okuyabilirsiniz. Su gibi aziz olun…

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 45
: 1685
Kayıt tarihi
: 01.06.12
 
 

Boğaziçi kimya mühendisliği, Bilgi MBA mezunuyum, ilaç sektöründe çalışıyorum. Boş zamanlarımda g..