İftar sonrası tembelliğim

Ne oluyorsa oluyor, bir tembellik çöküyor iftar sofrasından kalkınca bana. Edindiğim izlenime göre çoğu insanda var aynı durum. Sofradan kalkıyorum, salondaki üçlü koltuğa oturmamla hikaye başlıyor ve her seferinde kırlente başımı koyup rahat bir 4 saat uyumamla hikaye sona eriyor. Şu an da mesela uykudan yeni kalkmış bir haldeyim ve Ramazan'ın başından beri yinelenen aynı senaryoya dahilim. Ders mers hak getire zaten, çalışmaya vaktim olmuyor uyku sağolsun, neyse ki yarıladık Ramazan'ı da çalışmama riskim günden güne azalıyor.. :)

Bu tembellik hali işyerinde de sirayet etmeye başladı, Allahtan orda savsaklayamıyorum durumu da bendeniz bir koaladan farksız olmaya başlayan bu uykuluk durumlarıma bir nebze engel oluyorum. Her gün farklı bir şarkı bulup akşama kadar çeşitli aralıklara dinliyorum ve mesai arkadaşlarım müzik zevkime güvenip hoşlarına gittiğinden midir yoksa benim tüm binanın neredeyse en küçük personeli olmamdan dolayı mıdır hiç seslerini çıkarmıyorlar sağolsunlar. (Evet küçüklük burada büyük bir avantajım, başka alanlarda da işe yarıyor, çikolataların nihai sahibi olmak gibi mesela :)) Ne diyordum, bugünkü hit şarkım da Shantel'den "Disko Boy" idi. Düşünün bir yandan bu parçayı mırıldanıp bir yandan da bu tembelliğe rağmen fışkıran bir enerjiyle oturduğum yerden eşlik ediyorum bu şirin nağmelere... (Tembellik ediyorum demem sizi yanıltmasın aslında baya aktif bir insanım ama Ramazan dolayısıyla kapalıyız derler ya işte öyle bir durum var :))

Yeni bir kitap okumaya başladım bu arada, Füruzan'dan "Sevda Dolu Bir Yaz". Kadın öykücülerimizin belki en tanınmışlarından olan Füruzan'ın bu yapıtı bakalım nerelere götürecek beni, merakla takip edeceğim. Arada edebiyat da okumak lazım diyorum ama kendi kendime, bazen ciddi kitaplar rafa kaldırılmalı benim açımdan. Bir süre okumayı bırakıp sadece edebiyata yönelmeli. Ve keşfettiğim başka bir husus artık 5 katlı kitaplığımın her rafında iki sıra oluşmuş vaziyette. En kısa zamanda bir kitaplık edinmek gerek ama kardeşimle kaldığım bu küçük odanın neresine sığdıracağım o da ayrı husus...

Bu da böyle bir gündü işte... :)