Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '13

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

İki ayda Avrupalı Çiftçilere 25 Milyon Dolar Saman parası ödedik

İki ayda Avrupalı Çiftçilere 25 Milyon Dolar Saman parası ödedik
 

KÖY KOOP GENEL BAŞKANI VE BURDUR BİRLİK BAŞKANI YAKUP YILDIZ


AKP’nin uyguladığı tarımı çökerten ekonomi politikaları sonucu saman ve otu bile ithal eder hale gelen, bu kapsamda hayvan yetiştiricilerinin ithal Gürcü otunu hayvanlarına yediremediği Kars’ta Aziz Nesinlik fıkra gibi durumların yaşandığı Türkiye’de son iki ayda ot ve saman ithalatı için Avrupalı çiftçilere 25 milyon dolar ödendiği ortaya çıktı.  

AB ÜLKELERİ ÇİFTÇİLERİNE ÖDENEN SAMAN PARASI 25 MİLYON DOLARI AŞTI

AKP’nin uyguladığı tarımı çökerten ekonomi politikaları sonucu saman ve otu bile ithal eder hale gelen, bu kapsamda hayvan yetiştiricilerinin ithal Gürcü otunu hayvanlarına yediremediği Kars’ta Aziz Nesinlik fıkra gibi durumların yaşandığı Türkiye’de son iki ayda ot ve saman ithalatı için Avrupalı çiftçilere 25 milyon dolar ödendiği ortaya çıktı. Burdur’da KıvılcımHaber’e konuşan Köy Koop Genel Başkanı ve Burdur Birlik ile Küçükbaş Hayvan Yetiştiricileri Birliği Başkanı ve CHP Burdur Milletvekili aday adayı olan Yakup Yıldız, birkaç yıl önce 60 kuruş olan samanın fiyatının 1 lirayı geçtiğini, ancak bu düzeyde kalmayacağını tahmin ettiğini belirterek, “Avrupa ülkelerinde samanın fiyatının ucuz olması, Türkiye’nin de bu konuda ne yazık ki iyi bir pazar olması nedeniyle 3 ay önce ithalat kapıları açıldı.” dedi. Avrupa çiftçisine Türkiye’nin ödediği paranın 25 milyon doları aştığını, bu ithalatta önemli olan bir başka konunun gelen samanın kalitesinin bilinmediğini, gelen samanın sağlıklı koşullarda stoklanmaması durumunda küflenmeye neden olabileceğinin altını çizerek, küflü samanın alfatoksin denilen zehir içereceğini, bunun süte de geçeceğini vurguladı.

DEVLETTEN DESTEKLEMEYE 7 MİLYON

DOLAR; DEVLETİN MAZOT KAZANCI 9 MİLYON DOLAR

Yıldız, geçen yıl kesim fiyatı ortalaması 14,8 lira olan kırmızı etin bu yıl 13,5 lira olduğunu belirterek geçen yıl damızlık bir düvenin fiyatının 4,5–5 bin lirayken bu yıl 2 bin liraya kadar düştüğünü öne sürdü. Yıldız konuşmasının devamında, bunun esas nedeni olarak, “saman ve girdi fiyatlarının çok yüksek olması”nı gösterdi. Ayrıca Yıldız, yetiştiricinin yüksek saman ve girdi fiyatları nedeniyle besleyemediği ineğini ve damızlık düvesini kesime gönderdiğini iddia etti. Yıldız şöyle konuştu: “Türkiye’de süt fiyatı 90 kuruş. Saman fiyatı 1 lirayı geçmiş. Yem fiyatı da 90 kuruş. Çiftçi hayvanını beslemekten aciz duruma gelmiş kendisini nasıl besleyecek? 2011 yılında Türk çiftçisine destekleme adı altında yapılan ödeme 7 milyon dolar. Ama mazottan devletin kazancı 9 milyon dolar. Bunun adı da destemle oluyor! Bizdeki maliyetler çok yüksek. Maliyetlerin yüksek olması, alternatif ürünlerin yetiştirilmemesi ithalata bağımlı hale gelmemiz sonucunu doğurmuştur. Bu durumda elbette birkaç yıl önce 4,5–5 bine liraya sattığımız düveler şimdi 2 bin liraya alıcı bulmakta zorlanıyor.”

MALİYETLERİN YÜKSEKLİĞİ ÇİFTÇİYİ ÜRETİMDEN UZAKLAŞTIRIYOR; MİLYONLARCA DEKAR TARLA BOŞ KALIYOR

Mazot, gübre fiyatlarının yüksekliği yanında sondaj kuyularındaki elektriğin fiyatlarının almış başını gittiği koşullarda girdi fiyatlarıyla ürün fiyatları arasındaki bu aşırı farkın, çiftçiyi üretimden uzaklaştırdığını ifade eden Yıldız, bu koşullarda “milyonlarca dekar alan boş bırakılacaktır. Örneğin pancar ürünü… İnsanlar maliyetlerin ürün fiyatının üzerinde cereyan etmesi nedeniyle kotayı serbest bırakılsa bile pancar ekim alanlarını terk etmek zorunda kalmaktadır.” dedi.

FİYAT İSTİKRARI BULUNAN 

AVRUPA ÜLKELERİNDE DESTEKLEME VAR

Bugün Avrupa ülkelerinde sütün, 75–80 kuruş arasında ülkeden ülkeye değişen bir fiyata sahip olduğunun altını çizen Yıldız, “ama yemin fiyatı 60 kuruşu geçmiyor. Demek ki, burada bir orantı var. Burada üretici para kazanıyor. Bizde yem ve saman fiyatı süt fiyatının üzerinde. Hayvanı besleyeceğiz. Kalan parayla da kendi çocuklarımızı besleyeceğiz. Böyle bir şey yok! Desteklemelerin bir an önce artırılması lazım. Dünyanın her yerinde destekleme var. KKTC’de bile desteklemeler bizden fazla. Yem de bile destekleme veriliyor. Ama bizde bunların hiçbirisi gündeme gelmiyor” şeklinde konuştu.

YANDAŞ ÖRGÜTLER YARATARAK ÖRGÜT KİRLENMESİ YARATILDI

2012 yılının “Dünya Kooperatifler Yılı” olarak ilan edildiğini belirten Yıldız,  “dünyada, ABD’de, Japonya’da AB ülkelerinin birçoğunda bu gerçek anlamda yaşatıldı. Kooperatiflere her türlü olanaklar sağlandı. Önleri açıldı. Yatırımlarına destek verildi. Ama bizde ne oldu?” diye sorguladı. Ve şöyle devam etti: “Bizde yaptıkları tek bir iş var, örgüt kirlenmesinden başka hiçbir şey yapmadılar. Mevcut kooperatiflerin yanına başka kooperatifler, birlikler kurarak kooperatiflerin yapısal özelliğini bozma safhasına geldiler. Dünya Kooperatifler Gününde böyle bir şey olur mu? Örneğin Köy Koop Merkez Birliği var; çok amaçlıdır. Her sahada çalışma yapabilir. Ama Tarım Bakanı tuttu, Tarım Koop’u kurdu. Peki, bunlar ne iş yapıyor? Aynı işi yapıyor. Köy Koop’tan rahatsız oldukları için kurdular. Köy Koop’un çizgisi bellidir. Üretimin ve üreticinin yanındadır. Demokratik olmayan hiçbir şeyin yanında olmaz. Sağlıklı çalışır. Hesabı kitabı her şeyi açıktır. Köy Koop 1 lira kazansa yüzde 80-90’ı bir şekilde üreticiye yansır. Köy Koop yandaş olmadığından yandaş örgüt yarattılar iddiasını kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”

KONUŞAN YETKİLİLER SADECE İHRACAT

RAKAMLARINI TELAFFUZ EDİYORLAR, İTHALATA DEĞİNEN YOK!

Türkiye’nin bir zamanlar dünyanın kendi kendini besleyebilen 7 harika ülkesinden biriyken bir süredir tarım ve gıda maddeleri ithalatı yapan bir ülke haline getirilmesi hakkındaki görüşlerini de Yıldız şöyle açıkladı:“Bakın, ülkede yetkililer çeşitli mahfillerde yaptıkları konuşmalarda sadece ihracat rakamlarını telaffuz ederler. Ama hiç ithalat rakamlarına girmezler. Biz anasonu Türkiye’de en kral koşullarda yetiştiren bir ülkeyiz. Ama biz anasonu bir yıl 16 liraya ertesi yıl 4 liraya satıyorsak, burada bir istikrar yoksa v e Suriye’den anason ithal ediyorsak bunun sebepleri gayet açık. Bu işten para kazanan insanlar var. Artı bizdeki maliyetler, girdi fiyatları çok yüksektir. Önce kendi ürünümüze destek çıkacağız, sahip çıkacağız. Sonra ihtiyaç varsa elbette ithalat yapılabilir üzerinde çalışma yapılarak.”

GSYİH’DEN TARIMA AYRILAN YÜZDE 1’İN DİĞER YARISINI NE YAPTIN?

Çiftçinin zaten Hükümetten 25 milyar dolar alacağı olduğu, son 10 yıldır yasal destekleme oranı olan yüzde 1 yerine şimdiye kadar yüzde 0,5 yapılan desteklemeden biriken bu para konusundaki görüşlerini ise Yıldız şu şekilde ifade etti: “Gerçekten de GSYİH’nın yüzde 1’i kadar olması gereken destekleme priminin şimdiye kadar yüzde 0,5 şeklinde uygulandı. Şimdi bu olmaz. Biz önce kanuna uyacağız. Bunun yarısını veriyorsun, peki diğer yarısını nerede kullanıyorsun diye adama sorarlar. “      

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..