İki kere çizmeli

Liderlerin miting meydanlarında birbirlerine seviyesiz, ahlak kurallarına uygun olmayan yakıştırmalarını bir kenara bırakırsak, yaklaşık bir ay devam eden miting maratonunda bana göre damgasını vuran söz, Bahçeli'nin "Recep Tayyip Sultan" sözüydü..

Çok sevdim bu yakıştırmayı..

Günler önce tartışılan Tayyip Bey'in dolaylı sahibi, dolaysız kiracısı olduğu villa ile ilgili basında görüntülenen fotograflarda yer alan villa'nın iç dekarasyonunu incelediğimiz zaman "Sultan" yakıştırmasının ne kadar isabetli olduğunu göstermektedir.. Su muslukların Altın kaplamasından tutun, havuzu, saunası, yer döşemelerine kadar tıpkı Sultanlara layik..

Tayyip Bey henüz tamı tamamına Sultan değil. Eğer öngördüğü gibi Referandum oylamasında "Evet" çoğunluğu çıkarsa işte o zaman Sultanlığı ilan edecek.

"Yetki sende, asarsın, kesersin" demişti 23 Nisan'da çocuklara..

Anayasa değişikliği paketinde sosyal içerikli olumlu maddelerin yer aldığı da bir gerçek. Zira önemli madde, yargı değişikliği maddesidir.

Erdoğan 12 Eylül Anayasını değiştireceğim diye yola çıkıyor, oysa kendisinin Başbakan olabilmesi için önceki hükümetler döneminde yapılan Anayasa değişikliğine borçlu olduğunu adeta unutuyor..

Unutmuyor, yargıyı kendi kapsama alanı içine almak istiyor.

Adeta CD içine sıkıştırılmış bu Anayasa değişikliği için herkese bir kez daha sandığa gitmemelerini öneriyorum..

Bir diğer konu, bu paketin onaylanmasıyla özerklik konusunun da gündeme gelebileceğidir.

Ben, sağduyulu AKP'li seçmenler dahil olmak üzere bu paketin onaylanacağına inanmıyorum. Zira geçmişe dayalı mazisi olmayan, çıkar ilişkilere dayalı, kaygan zeminli AKP seçmeni Erdoğan'a "Hayır" diyecektir..

Ayrıca Erdoğan'ın gerçekleştirmek istediği yargı sistemi, Avrupa normlarına uygun olmayan bir sistem olduğu için de bu Anayasa değişikliği onaylanmamalı olduğunun altı, iki kere çizilmelidir..