- Kategori
- Spor
İkiyüzlülüğün dayanılmaz hafifliği ve Golf deliklerinde kaybolanlar

Golf sporunun olimpiyatı iki yılda bir düzenlenen Dünya Amatör Takım Şampiyonasıdır. Başta Türkiye Golf Federasyonu başkanı Ahmet Ağaoğlu olmak üzere golf dalıyla uğraşan herkes 2012 yılında yapılacak şampiyonanın Türkiye’de düzenlenmesi için büyük bir çaba gösterdiler.
Nitekim Avustralya’nın Adelaide kentinde yapılan oylamada Türkiye bu çabaların karşılığını aldı. Diğer adaylar İtalya ve Avusturya’nın açık farkla önünde yarışmayı tamamladı. Böylelikle 2012 yılında yapılacak bu dev organizasyonun ev sahibi oldu.
Açık farkla diyoruz çünkü Türkiye, oylamaya katılan 92 üyeden 76’sının oyunu almayı başardı. Federasyonun 1996 yılında kurulduğu göz önüne alınırsa, kuruluşundan yalnızca 12 sene sonra böylesine dev bir organizasyona ev sahipliği yapmanın yaşanabilecek en büyük gurur olduğunu düşünüyoruz.
Bu bir başarıdır.
Dünya şampiyonası 2012 yılında Belek’te yapılacaktır.
Bu organizasyonun alınmasıyla Türk spor tarihinde yeni bir sayfa açılacağı gibi, Türkiye’nin de uluslararası platformlarda tanıtımına da ivme kazandırılacaktır. O zaman diğer federasyonlardaki çalışmalara baktığımızda Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun gelmiş geçmiş en başarılı spor adamı olduğunu söyleyebiliriz.
Hem de hiç zorlanmadan.
Buraya kadar anlatılanlar tam anlamıyla bir başarı öyküsü. Bu başarı öyküsünü yazanların organizasyonu kazandırana kadar süren çalışmaları sırasında neler yaşadıklarını biliyor muyuz? Örneğin oylamaya çok az bir süre kala Türkiye’den telefonlar aldılar mı? Bu telefonların ilişkili olduğu konu neydi? Şampiyonayı Türkiye’ye getirmemesi konusunda telkinler var mıydı?
Anlaşılan bu süreçte Türkiye için her şeylerini ortaya koyan federasyon başkanı ve üyelerinin başlarından inanılmaz olaylar geçmişti. Ahmet Ağaoğlu’nun söz konusu spor dalını zengin sporu olmaktan çıkardığı biliniyordu. Bu yüzden golf sporunun kendi gibilerin eğlencesi olduğuna inanan seçkinci bir kesimle savaştığı da biliniyordu. Ama doğrusu bu şampiyonanın alınmasının Aktütün saldırısıyla ilişkilendirileceği, Federasyon Başkanı dâhil kimsenin aklından bile geçmiyordu.
Aktütün saldırısı esnasında golf oynadığı için eleştirilen Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu'na ile ilişkilendirilmeye çalışıyorlardı. Komutan, saldırıdan haberi olmadığı için Silahlı Kuvvetleri eleştirmekten son derece memnun bir kesim tarafından, savunuluyor gibi görülse de suçlanıyordu. İşte Ağaoğlu, tam da bu durumla ilişkilendirilmeye çalışılıyordu. Soruyorlardı; “üslerde golf sahaları kurulmuş, haberin var mı?”
(Haberin var mı taş duvar/demir kapı kör pencere/yastığım ranzam zincirim/uğruna ölümlere gidip geldiğim/ Ahmet Arif).
Aslında golf ilişkilendiriliyordu.
Golf sorgulanıyordu.
Öyle ya golf artık sabıkalı bir spordu.
Komutan olay anında futbol oynuyor ya da mahiyetindeki birileriyle güreş tutuyor veya boks yapıyor olsaydı golf yine sabıkalı bir spor olur muydu?
Bugüne değin kaç kişi samimiyetsizliği yüzünden golf deliğinde yaşamaya mahkûm edildi?
Kaynak:
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&Kategori=spor&KategoriID=&ArticleID=1003430&a=Ercan Guven&b=Terim imzalarsa yandik&ver=48
Resim: http://www.tgf.org.tr/