Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '09

 
Kategori
Mizah
 

İletmezsen ölümü gör

İletmezsen ölümü gör
 

bu bana maille geldi :))


Adını vermek istemem şimdi, bir akrabam bana süper bir mail attı. Bilmiyorum size de geldimi ama yazmaktan büyük hatta daha büyük mutluluk duyacağım. Akşam demiyelim, saat 00:25 civarı evdekilerden fırsat bulup da pisimi açtığımda mail bombardımanına tutuldum resmen. Bilgisayar açmadığıma kızmış olmalı ki açma düümesine parmağımı atar atmaz mail kustu bana resmen ya. Bana patladı millete kızıp =))

Bu aralar bir geyik muhabbeti varya hani, bak bu maili bilmem kaç kişiye yollamazsan anan-baban ölür, yollarsan sana manyah bir para gelecek, yollamazsan yolda ayağın takılacak, direğe çarptıktan sonra oradan da yoldan geçen arabanın camından içeri girersin, yollarsan akrabaların artacak, yollamazsan blog sayfan çökecek ve senin yazılarına kimse yorum yapmayacak.... ohhh şükür Ya Rabbim bitti. Ben o kadar rahatım ki yollamadığım için, şu ana kadar ne param oldu fazladan ne de ağbim bana küstü. Ne Ankara'dan ağbim geldi ne de tarlamdan ekinim eksildi. Bunlar tamamen safsata ve insanlarımızın gönlüne kara leke düşürme yollarından sadece biri.

Şimdi sizlere gülerek mi ağlayarak mı yazsam bilmem ama okuyun işte canıııım :))

Veeeee ...... the curtain is being opened :))))


" Bu zamana kadar bana zincir e-posta gönderen tüm dost ve arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim;

Sayelerinde tuvalet temizlemekte kullanıldığı öğrendiğim kolayı içemez oldum.

Aids virüsü taşıyan iğneler kıçıma batar korkusuyla sinemaya gidemez oldum.

Deodorantlar kanser yapıyor diye sayelerinde artık bir domuz gibi kokmaya başladım.

Telefon hattımı kullanıp bana borç takarlar korkusuyla telefonlara da cevap vermiyorum.

İçinden fare ya da fare zehiri çıkar diye hiçbir kutu içeceği içmiyorum.

Çok sevdiğim içkime ilaç koyup beni uyuturlar, organlarımı çalarlar ve buz dolu bir küvetin içinde
uyanırım diye bana yaklaşanları da tersliyorum.

Neyim var neyim yoksa satıp hastanede yatan ve büyük ihtimalle ölmek üzere olan çocuklara yatırmayı düşünüyorum.

Mail listesine katılırsam alacağım söylenen para, bilgisayar, cep telefonu ya da gezileri beklemekten de evden dışarı çıkamaz oldum.

Tuz Gölü'ne Konya'nın katkılarından dolayı yemeklerim tuzsuz tatsız.

Msn paralı olacak;Adam yeşerecek mi, sararacak mı beklemekten de gına geldi.

Excel hala ne zaman emekli olacağımızı da bildirmedi.

Bir maili forward etmedim, başıma ne belalar gelecek diye korkuyla beklemekten ruh sağlığımı da
kaybettim.

Multipl skleroz olunuyormuş diye diyet ürünleri düşmanıma bile tavsiye etmiyorum.

Yerli malı kullanacağım derken marketlerde barkodu 869 ile başlayan ürünleri aramaktan da gözlerimin
biraz daha bozulduğunu farkettim.

Sevgili dost ve arkadaşlarımdan gelen;
'lütfen okuyunuz', 'çok önemli', 'aman virüse dikkat', 'bilmem kim para dağıtıyor', 'en az beş kişiye yolla', 'inanmadım ama doğruymuş', 'kişiliğini test et', 'tıkla para yolla, tıkla yardım et', 'bilmemkim seni gözetliyor', 'bilmem kime mail at, haddini bildir', 'onu yeme bunu ye' şeklinde başlayan kerameti kendinden menkul, nev'i şahsına münhasır bu mailler sayesinde hep beraber 'kafayı çizme'ye ne kadar yakın olduğumuzu da müşahade etmiş oldum.

ŞİMDİ: Eğer bu maili 60 saniye içinde 1200 kişiye göndermezsen;
Bilesin ki bir kuş sabah akşam kafana siçacak ve hayatı sana dar edecektir. "

Bir Dost...

 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..