- Kategori
- Aşk - Evlilik
İlişkilerde erkekten rol çalmak!

MB'a adım attığım Mart 2010 tarihinden beri, ilişkiler ve aşk ile ilgili hiç yazmadığımı fark ettim.
Sanırım bunda yaşadığım nekahat döneminin etkisi oldu. Konuyla ilgili yazmama nedenim kesinlikle budur. Aşka ve sevgiye inanmadığımdan, uzak durduğumdan değil.
Zira, aşkın ve sevgi dolu bir ilişkinin erkeğin/kadının hayatına olağanüstü anlamlar kattığını, beslediğini, güzelleştirdiğini çok iyi bilirim ve aslında her iki cins için ne kadar elzem olduğunu da....
Yaşadığım aşktan sonra uzun aralar vermek, düşünmek, değerlendirmek, dönüştürmek ve içselleştirmek benim için çok önemli. Özellikle kişisel gelişimle ilgilenmeye başladıkça, bunun önemini daha çok kavradım.
Çünkü yaşadığınız her ilişkide karşınızdaki erkek/kadın, size sizi gösteriyor. Hayatla ilgili korkularınızı, duygularınızı kısaca size ait herşeyi karşınızdaki erkek/kadın'da görebiliyorsunuz.
Bu mantığı bir kez anlayınca da, artık karşınıza çıkan her kişiyi ve ilişkiyi bir fırsat olarak değerlendirip, kendinizi geliştirme yolunda büyük adımlar atabiliyorsunuz.
Ne demek ilişkinin size sizi göstermesi, biraz örnekleyelim bunu.
Karşınızdaki erkek/kadın ilişki içinde daima size saygısız ve kaba davranıyorsa, sizde"değersizlik" korkusu olduğunu,
Karşınızdaki erkek/kadın ilişki içinde daima sizi aldatıyorsa, sizde "aldatılma" korkusu olduğunu,
Karşınızdaki erkek/kadın ilişki içinde sizi daima terk ediyorsa, sizde "terkedilme" korkusu olduğunu,
Karşınızdaki erkek/kadın'a ilişki içinde asla güvenemiyorsanız, sizde "güvensizlik" korkusu olduğunu,
Karşınızdaki erkek/kadını ilişki içinde sizi daima terk ediliyorsa, sizde "terk edilme" korkusu olduğunu,
anlayabilirsiniz.
Örneklediğim korkular belli başlı olanlar ve en çok rastlananlar. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Korkularınızı fark ettikten sonra ise, yapılacak tek şey kalıyor geriye, korkularınızı topraklamak ve aynı korkularla bir daha yüzleşmeden mutlu-mesut yaşamınıza devam etmek.
Bu yazımı ise bambaşka bir neden yüzünden yazıyorum, geçen gün bir arkadaşımla konuşurken, tam onun başından geçenleri dinleyip değerlendiriyordum ki ortaya bir cümle atıverdim.
Sen ilişkilerinde erkeklerden rol çalıyorsun deyiverdim.
Aslında ne kadar önemli bir laf ettiğimi, eskiden yaşanan ilişkileri, hiç de uzağa gitmeden, annelerimizin, anneannelerimizin yaşadıkları ilişkileri (evlilikleri) şöyle bir gözden geçirince anladım.
Eskiden kadınlar ne istediklerini biliyorlardı. Kanımca değişen hayat şartları, ilişki modellerini de değiştirdi.
Artık kadınlar çalışma hayatına girdi, kendi ayaklarının üzerinde durur oldu, bu kulağa hiç de fena gelmiyor. Çok da mantıklı. Üniversiteye gitti, eğitim gördü ve elbette mesleğini icra edecek bir alanda çalışıp ayaklarının üzerinde duracak.
Bu durumun ilişkilere nasıl negatif etkisi oldu diye soracak olursanız cevabım şudur. Kadın çalışarak, kendi ekonomik özgürlüğünü eline alarak erkekten rol çaldı.
Eskiden eve ekmek getiren, evi geçindiren bir çok erkek, şimdi maalesef bütün yükü kadına yıkarak, sorumluluktan kaçma eğilimi içinde.
O zaman kadın okumasın mı? Çalışmasın mı ? Evde mi otursun?
Hayır, elbette değil, bunu da savunmuyorum.
Anlatmak istediğim bambaşka bir şey.
Savunduğum nokta şudur, kadın ekonomik özgürlüğü elinde olduğu için, erkekten rol çalmamalı, her sorumluluğu üzerine alıp, evin kirasını ödeyip, çocukları okutup, ilişki içinde erkeğin rolünü ortadan kaldırmamalı.
Kadının ilişkisi veya evliliği içinde yaptığı en büyük hata budur.
Peki ne yapsın ? Aldığı paradan zırnık koklatmasın mı ? Evi ve ailesi için hiç mi harcama yapmasın ?
Hayır tabi ki. Yapsın elbette, ama bütün yükü üzerine almasın mümkünse... Rol çalmasın erkekten !
Erkeğe gücünü (mecazi anlamda tabii) kaybettirmesin.
Çünkü ilişkide güç kaybeden, kendini yetersiz gören erkekle bir süre sonra mutlu olmanız da imkansızlaşır.
Erkeğe gücünü hissettirmenin önemli yollarından biri de, eski rollerine dönmesini sağlamak.
Son sözüm hanımlar size, ilişkilerinizde, evliliklerinizde eğer bir güç dengesi oluşturmak istiyorsanız, lütfen eşinizden, sevgilinizden rol çalmayın ve mutsuzluğa zemin hazırlamayın.
Erkek erkek gibi, kadın da kadın gibi olmalı.... eğer mutlu olmak istiyorsanız tabii !