Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '08

 
Kategori
Öykü
 

İlk aşk

İlk aşk
 

Daha 6 yaşındaydım. Aşkın insana neler yaptırabileceği meğer o yaşlarda bile belli oluyormuş. Karşı komşumuzun bir oğlu vardı, balkona çıktıkça karşılaşıyorduk. Evlerimiz karşılıklıydı, arada yaklaşık otuz metre kadar bir mesafe vardı. Onlar dördüncü katta biz üçüncü katta oturuyorduk, o yüzden her an birbirimizin görüş alanındaydık. Her balkona çıktığımda bana bakar ve gülümserdi. Daha sonra annemlerden o çocuğun adının Haluk olduğunu öğrendim, ne kadar efendi ve akıllı olduğunda bahsediyorlardı.

Kardeşim benden 1 yaş küçüktü, Haluk ne zaman balkona çıksa kardeşimi de yanıma alır bende balkona çıkardım. Zaten yerinde hiç duramayan, zayıf, kısa saçlı, erkek gibi bir kızdım. Ama konu Haluk olunca iş değişiyordu. O hareketli yerinde duramayan ben, daha da bir hareketleniyor, sürekli kardeşime bir şeyler öğretiyormuş gibi numaralar yapıyordum. Evler birbirine yakın olduğu için biraz yüksek sesle konuşmam, onun beni duymasını sağlıyordu.

Bir gün kardeşimle balkonda oyun oynuyoruz, aşağıda balon satan bir adam gördük. Balonlar şimdiye kadar görmediğimiz bir güzellikteydi, hiç kimse de o balonlardan yoktu. Renk renk ve şekil şekildi. Annemden biraz para alıp hemen aşağıya koştuk. Balonlar çok güzeldi ama tanesi beş liraydı. Elimizde ki para iki balon almamıza yetmiyordu. Bayramdan kalma paralarımız vardı, hemen onları alıp geldik. Ben kırmızı kocaman bir ördek balon aldım. Kardeşim ise yusyuvarlak kocaman bir mavi balon aldı, üzerinde bir zenci kız resmi vardı. Kardeşimi annemler hep kara kızım diye severlerdi, sanırım ondan etkilenmişti, balonu kendisine benzetmişti.

Büyük bir sevinçle eve çıktık. Kardeşim balonu havada atıyor tutuyor, bense kırmızı ördeğin üzerine oturuyormuş gibi yapıp hiç durmadan zıplıyordum. Birden aklıma Haluk geldi, balonumu kaptığım gibi balkona fırladım, orada oynamaya başladım. Eminim o da bayılacaktı balonuma.

Nerdeyse ki her gün o balonlarla oynuyorduk. Kardeşimle aramızda anlaşma yapmıştık, kimse kimsenin balonuna ellemeyecek ve oynamayacak diye. İkimizde bu kurala tam uyuyorduk, zaten herkes kendi istediğini almış olduğu için sorun olacak bir şey olmuyordu. Ama her gün o balonlarla belli bir saat oynadıktan sonra, ikimizde balonlarımızı havasını indirip, onlar için hazırladığımız özel kutulara geri koyuyorduk.

Balkona balonumla ne zaman çıksam, Haluk daha çok gülümsüyordu bana. O benim ilk aşkımdı.

Aradan birkaç ay geçti ve bir gün benim balonum patladı. Öyle çok üzüldüm ki. Belki de Haluk bana eskisi kadar çok bakmayacaktı artık. Kardeşim ise aramızda koyduğumuz kuralı söylüyordu hep ve beni balonu ile oynatmıyordu. Ama kendisi her gün aynı şekilde balonunu şişiriyor, oynuyor ve havasını indirip tekrar kutusuna koyuyordu.

Fazla zaman geçmemişti ki annemler o evden taşınacağımız söyledi.

Ve yeni evimize taşındık.

İnanılır gibi değildi ama o balonları alalı nerdeyse bir yıla yakın olmuştu. Kardeşim adını kara kız koyduğu balonuyla her gün oynuyordu. Aramızda birbirimize verdiğimiz bir söz vardı ve ben o balonla oynayamıyordum.

Zaten evden taşınmışız, Haluk’u artık hiç göremiyordum, bir de üstüne benim aldığım balon patlamıştı, kardeşimde beni kendi balonuyla oynatmıyordu. O kara kız isimli balona öyle sinir oluyordum ki artık.

Bir gece kardeşimin uyuduğundan iyice emin olunca kalktım ve balonun üstünü iğne ile delik delik yaptım. İlk bakışta hiçbir şey belli olmuyordu, ta ki onu şişirene kadar. Balonun şişirilme vakti geldi ve evde kıyamet koptu. Suçlu belliydi, inkar etmenin hiçbir anlamı yoktu. Ama artık kardeşimin balonu da yoktu.

………..

Aradan nerdeyse ki otuz yıl geçmişti. Bir gün ablamla oturmuş, eskiden yeniden konuşuyoruz. Benim aklıma bu olay geldi, başladım anlatmaya. Ablam şöyle biraz üsten bakar gibi baktı bana ve yanılıyorsun der gibi bir gülümsemeyle, aslında Haluk bana aşıktı hep bana bakar ve gülümserdi dedi.

Birden ablamla göz göze geldik ve başladık gülmeye, ama ne gülme, gülmekten katılıyoruz artık.

Neden mi?

Ben 6 yaşındayken ablam 11 yaşındaydı ve Haluk en az 22 yaşındaydı.

http://isteoylebirseyy.blogspot.com/

 
Toplam blog
: 41
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.06.08
 
 

Çoğu zaman düşündüklerimi, gördüklerimi, hissettiklerimi dile getirmekte zorlanıyorum. Çünkü o an..