Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '06

 
Kategori
Okullar
 

İlköğretim

İlköğretim
 

Okulum…

İlköğretim okullarında kayıtlar devam ediyor. Tabii, küçük afacanlar okula başlayacaklar…“Şimdi okullu olduk. Sınıfları doldurduk, Sevinçliyiz hepimiz. Yaşasın okulumuz.” Şarkısını öğrenecekler…söyleyecekler...

Çocukları ilkokula yeni başlayacak bazı aileler, çocuklarının okula uyum sağlayıp sağlayamayacağı konusunda kaygılar taşıyabilir. Bu konudaki muhtemel problemleri aşabilmek için veliler ve öğretmenlerin birlikte hareket etmesi ,çocuğunu okula götürürken soğukkanlı ve tutarlı olması gerekir. Duygusal davranarak çocuk okula gitmek istemiyor diye onu okul yolundan geri çevirmek, onun okula uyumunu çok geciktirir. Okul, çocuklar için yeni bir sosyal ortamdır. Çocuğun bu ortama uyumu, aileden kazandığı iletişim becerileri ve ilişki biçimlerini kullanmasıyla mümkündür. Çocuğa anaokulu döneminde ve daha öncesinde kendi ayakları üzerinde durabilme yeteneğinin verilmiş olması ,çocuğun okula uyumunu kolaylaştıracaktır.

Ancak aile içindeki iletişimsizlikler, öğretmen hataları, çocuğun okula uyumunu zorlaştırabilir. Çocuk, okula uzun süre uyum sağlayamazsa; aile, rehber öğretmen birlikte hareket etmeli, uyumsuzluk devam ederse mutlaka bir uzmana başvurmalıdır.

Okula uyum sorunu sadece okula yeni başlayanlarda görülmez. Bir üst sınıfa geçen ara sınıf öğrencilerinde de uyum sorunu görülebilir. Çünkü yaz tatilinde rahatlama dönemine giren çocuklar okullar açıldığında tekrar ders çalışma, erken kalkma sorumluluğu ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu durumdan aşırı etkilenen bazı öğrenciler özellikle ilk günlerde dersi dinlemek, okula gitmek istemeyebilir. Fakat bu sorunlar kısa sürede aşılır.

Okul stresinden kurtarmalıyız. Okul çocuklarda strese yol açabilir. Okul stresinin en temel nedenlerinin başında okul hakkındaki belirsizlikler ve bilgisizlikler gelmektedir. Daha önce dar bir sosyal çevrede bulunan öğrenciler bu yüzden okula başlama konunda isteksizlik ve stres yaşayabilir. Bu bakımdan çocuk okula başlamadan önce bilgisizlikler ve belirsizlikler giderilmeye çalışılmalıdır. Her şeyin başı anlayış ve sevgidir.

Anne babalar çocuklarına karşı anlayışlı olmalıdır. “Bebek misin sen, kocaman adam oldun, korkacak ne var?” gibi bastırıcı yöntemlerden uzak durmalıdırlar. Bu yaklaşım sorunları çözmez, bastırır. Bastırılan bir sorun da sonradan daha büyük bir şekilde karşımıza tekrar çıkar.

Çocuğu okulla korkutmayın, hata yaptıklarında onları okul veya öğretmenle korkutursak, çocuğun öğretmenden ve okuldan soğumasına sebep oluruz. Okul ceza verilen bir yer olarak gösterilmemelidir. Gideceği okul önceden mümkünse gezdirilmelidir. Çocuk, aynı okula gidecek akraba veya tanıdık çocuğu varsa o çocuklarla tanıştırılabilir. Okulda nasıl davranacağı çocuğa ayrıntılı şekilde anlatılmalıdır. Mümkünse öğretmeniyle önceden tanışılmalıdır.

Çocuğun okul kıyafetlerini önceden alıp evde denemesini, onlara alışmasını sağlayabiliriz. Çocuğun okulda kullanacağı kitabı, defteri ve kırtasiye malzemelerini seçerek kendisinin almasına izin verilmelidir. Böylece çocuk okul ile ilgili güzel duygular hissedecek, psikolojik olarak kendisini okula hazırlayacaktır. Aileler okulun açıldığı ilk birkaç gün çocuğu okula bizzat götürebilir. Ancak bunda da aşırı korumacı bir tavır takınmamalıdır.

Aileler çocuğa “Okullar açılsa da senden kurtulsam.” dememelidir. Öğretmenleri de her şeye kızan, sürekli ceza veren, hep yargılayan bir kişi olarak değil; öğrencileri çok seven, onları yarınlara hazırlayan bir kişi veya kişiler olarak göstermeliyiz. Çocuklarımız öğretmenlerini çok sevmeli, onlara derin saygı duymalıdır.

Birbirine duygusal anlamda aşırı derecede bağlı ailelerde çocuk okula gittiğinde anne babasının ona olan sevgisinin azalacağını düşünebilir. Kardeşi varsa kendisine gösterilen sevginin bundan sonra kardeşine yöneleceğini zannedebilir. Annesinin babasının başına bir şey gelebileceğinden endişe edebilir. Bütün bunlar da çocukta okul fobisine yol açabilir. Ailenin çocukla kurduğu yanlış iletişim de okul fobisinin kaynağı olabilir. Anne veya baba, “Beni üzersen annesiz, babasız kalırsın!” ya da benzeri sözler kullanarak çocuğu kontrol altında tutmaya çalışmışlarsa çocuk her tehlikede sığındığı ailesinin kendisini bırakıp gideceğini düşünür.

Her şey sevgiyle başlar..

 
Toplam blog
: 359
: 4545
Kayıt tarihi
: 05.06.06
 
 

İstanbul Kadıköylüyüm.Yardım seven, sevimli bir insan olduğumu söyler dostlarım... Eşimi, kızımı,..