Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Şubat '09

 
Kategori
Fotoğraf
 

İmajbank gençliği

Yıllarca seyyar kitapçılık yaptım. Bu işteki en makbul kalemlerden biri, üzerinde ‘imajbank’ (İngilizcesi ‘imagebank’) yazan fotoğraf kataloglarıydı. Kıymetliydiler, çünkü az bulunurlardı. Takvimciler, dergiciler, yani işi görüntü satmak olanlar, onlara bayılırlardı. Sonra arz-talep dengesi bozuldu, arz talebi geçti; üstüne üstlük, bir de kataloglara CD eklenince, insanlar matbu olanı değil, hazırlop vizüel olanı yeğledi.

Bu kataloglarda herşeyin fotoğrafı bulunur ama gerçekten herşeyin: İnsan, hayvan, doğa, nesneler, soyut kurgular… Bu kataloglarda herşeyin çok fotoğrafı bulunur ama gerçekten çok… Ortalama bir katalog binlerce kare içerir ve aynı konuda aynı firmanın bile onlarca, belki yüzlerce albümü vardır, üstelik bunlar her yıl yenilenir.

Bu durumda tüm dünyada binlerce kişi fotoğraf satıyor demektir. Ticari fotoğraflamada 1/1.000 gibi oranlardan söz ediliyorsa, binlerce kişi milyonlarca fotoğrafı yalnızca ve yalnızca satmak için çekiyor demektir. Bu da milyar dolarlık bir israf demektir.

O fotoğrafları da şu ya da bu biçimde medyada milyarlarca kişi görüyor. Bu toplu bir bilisizlik yaratıyor. Herkesin neyin ne olması gerektiğine değil de, neyin nasıl görünmesi gerektiğine ilişkin Pavlov köpeği koşullandırmaları var / oluşuyor. Siz hiç fotoğraflarda, bizim sokak kedileri gibi beş benzemez desenli kedi gördünüz mü? Aynı zamanda sokakta sevilen kedilere bakın: Onlar da fotoğraflardaki desenli kedilerdir, en çok da sarman veya tekir.

İstiklal Caddesi’ndeki ergen aşıklara ve bir de oradaki duvarlardaki Benetton reklamlarına bakın, hangisinin gerçek, hangisinin kurmaca olduğuna karar veremeyebilirsiniz. Yumurta-tavuk esprisi gibi, artık hangisinin hangisinin nedeni ve/ya sonucu olduğu birbirine karışmış durumda.

Haa, bu ne kadar sürer? İmajın yaldızı incedir. Altında akrepler kaynaşır. O cici imajlı çocukların üç kuruş için birbirini dövdüğünü az mı seyrettim şimdiye dek…

Yalnızca imajbank yok, odyobank (radyo diceyi ağzıyla konuşan ergen kızlar) da var. İnsanlar tıpkı görüntüleri gibi, repliklerini ve tümcelerini de klişeleştirmiş durumda. Haa, arada çoğunluk senkronizasyon yok ayrı konu. Bu da, Tom Cruise gibi kesik atan birinin feci bir şopar şivesiyle konuşmasıyla sonuçlanabiliyor.

Yalnızca imajbank gençliği yok, imajbank çocukluğu, imajbank yetişkinliği ve imajbank yaşlılığı da var. İmajbank kataloglarında olduğu üzere, beş veya on yıllık ölçeklerde değişen modalar, insanların yaşla ilgili görüntü klişeleri olmasını sağladı. Fötr şapka ve pardesü 50’li yıllarda 20’li yaşlarında olan şimdiki 70’li yaşları imler, imgeler ve görüntüler. Aneroksia nevrosis geçirmekte olan tipte mini etekli kızlar ‘70’li yılları imgelerdi, şimdi yeniden moda oldu, ileride kafa karışıklığı yaratacak.

İmajbank gençliği de ileride imajbank yetişkinliği ve imajbank yaşlılığı olacak ve daha önceki prototiplerinin arasına yenilerini ekleyecek. ‘68 gençliğinin imajlarını bir düşünün ve şimdiki Joshua Fischer’i veya Daniel John-Bendit’i ki 45 yaş altı için bu 2 ad hiçbirşey ifade etmeyecektir. Şimdi Beckham var, ‘ex-Spice Girls’ var… Kylie Monugue’nun kıvırtmaları bana hiçbirşey ifade etmiyor ama milyonlarca gençkız onu taklit ediyor. Yoksa, öyle beli kırık gibi kim yürümeyi ister ki?

İmajın panzehiri varlıktır. 1880’lerden 2000’lere uzanan bir gelinlik-damatlık giyinmiş kadın-erkek ikilisi fotoğrafları koleksiyonum var. Bir bölümü tanıdığım insanlara ait. O evliliklerin onyıllar ölçeğindeki seyirlerini de biliyorum. İşte o mutluluk fotoğraflarının panzehiri o aile gailesi ve keşmekeşi… İmajbank gençliği de ne kadar marjinal ve egzantrik olduğunu sansa da, hepsi birer birer, paşa paşa o nikah masasının yolunu tutar ve klişe görüntülere bir yenisini ekler. Sonra boşanır, yeniden evlenir, bir tane daha ekler… İlah…

Sonunda, belki de biricik imajsız varlık olan ölüm kapıyı çalar ama o zaman oynanacak oyun, söylenecek yalan kalmamıştır. ‘Kabuktaki Hayalet 2’de söylendiğince: “Ölüm kapıyı çalınca, ipleri kesilmiş bir kukla gibi yere düşersin.”

Dipnot: Sevgili imajbank gençliği, emin olun bu metni sizlerle alay etmek için değil, hüzünle yazdım.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara