Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '07

 
Kategori
İnançlar
 

İman'ın derinlikleri -1 (Melekler)

İman'ın derinlikleri -1 (Melekler)
 

Melekler ve inancımız

Yüce Allah'ımız bu varlıkları ile sonsuz güç ve kuvvetini göstermektedir.

Bu varlıklar genel anlamı ile göremeyeceğimiz şekil ve yapıdadır. Allah Tealâ Kuran- Kerim'de haber vermiş. Peygamber efendimiz de melekleri hem görmüş hemde bize bildirmiştir. Yüce Allah'ın ve Sevgili Peygamberimizin bildirdiği herşey doğrudur. Bu nedenle biz meleklerin varlığına kesin olarak iman ediyoruz.

Melekler, yerde, göklerde, çevremizde ve heryerde bulunurlar. Sayılarını ancak Allah bilir. Her birine Allah'ın verdiği görevler vardır. Bazıları Allah'ı tesbih eder, bazıları evrenin düzeninin sağlanması ve korunması ile görevlidir.Ancak diğer anlamı ile her an ve her işte Allah'ı tesbih ve zikirdedirler. Yaptıkları görev zikirdir, algıladığız ve algılamadığımız fiziki, kimyasal veya manyetik tüm alemin oluşumunda ve sevk idaresindeki her araç ve neden melekler katagorisindedir.

İnsanların düşüncelerini aşan ve aklettiklerinde en basit işlerin bile bunların alanı içinde ve fomülasyonunda vuku bulduğunu bilebileceğimiz görevlere kadar yaparlar.

Bana aklı veren yaratanımın izni dahilinde düşünebildiğim Melekut alemindeki sırlara yolculuk mu acaba. Yanılıyorsam ancak Allah'a karşı sorumlu olarak hesap vereceğiz. O'nun tahtında affola. Estağfirullahilazim.

Meleklerin hepsine birden "Melaike" denir. Canlı ama organik-biyolojik canlılardan değiller. Erkek ve dişileri yoktur.

Melekler yaratılmışların ilkidir. O nedenle imanda ikinci sırada yer alır.Birinci elbette ki her şeyin mutlak sahibi ve yaratıcısıdır. Diğer yaratıkların kontrol ve dispozisyonu bu meleklerin kapsamı alanı içinde kalmaktadır. İmanda öncelik olarak bu ikiden sonra Kitaplara, Peygamberlere olarak sıralanır. Meleklere iman yani; bu alemde senin algılaman ile tanıdığın her şeyle beraber olan, biyolojik gözle görülemeyen, düzenleyici ve koruyucuları vardır. Sen bunları bilmiyorsun ancak kabul et. Eline dokunan, gözüne görünen, kulağınla duyduğun, algılamalarından ibaret değildir, algıladığın alem.

Hz.Aişe: Hem işitmedin'mi? dedi Allah Teâlâ:"Gözler onu idrak etmez ve fakat o gözleri idrak eder. O latiftir, habirdir." En'am suresi.ayet:103 buyuruyor. Ve işitmedin'mi? Allah teâlâ:"Bununla beraber hiçbir beşer için kabil değildir ki Allah ona başka surette kelam söylesin. Ancak Vahiy ile veya bir hicap arkasından veyahut bir resul gönderip de izniyle ona dilediğini vahyettirmesi müstesna.Çünkü O çok yüksek, çok hakimdir." Eş-sura.ayet:51

"Böylece İbrahim'e göklerin ve yerin hükümranlığını gösterdik."En'am s.ayet:79 Resullullah buyuruyor, ;"Şüphesiz Allah Teâlâ'nın yetmiş nur ve zulmet perdesi vardır.Eğer onları açarsa, güzelliği bütün bakanları yakar."

Nurlar (ışıklar) alemi olan ruhlar aleminde sayısız kademe ve tabakalar vardır. Gökteki farklı varlıklar görünen algıladığımız tarafıdır.Görünmeyenin isbatıdır. Bu gelişme ve ilerleme duygu dünyamız içinde, sırrın farkında olan "Aşkın" akıllarda hissedilebilir.

Melekut:Bütün bir egemenlikle, saltanat'ı ilahiyenin, müessiriyet ve idaresinin esrarı;Her şeyin kendi mertebesinde, o mertebeye münasip ruhu, canı, hakikatı, bir şeyin iç yüzü iç ciheti, hükümdarlık, sultanlık görünmez alemde.

"De ki: Ruh Rabbimin emrindedir."İsra s.ayet:85 "Yemin olsun peş peşe gönderilen meleklere, rüzgar gibi esip her tarafa yayılanlara, Ve bulutları yer yüzüne dağıtanlara, Ve hak ile batılı ayıranlara.Peygamberlere vahiy getirenlere."Mürselat s.ayet:1-5. "Yemin olsun kafirin ruhunu ta derinliklerden şiddetle söküp alanlara, Ve mü'minin ruhunu kolayca alanlara (meleklere) Ve suda yüzercesine gökten inenlere, Ve Allah'ın emrini yerine getirmek için yarışanlara, Ve emrolundukları işi tanzim ve tedvir edenlere".Naziat s.ayet:1-5. "Melekler ve Cebrail o gece Rab'lerinin emriyle yeryüzüne inerler."Kadir suresi ayet:4 "Başında ise Allah'ın emrine karşı gelmeyen ve verilen emri yerine getiren haşin ve şiddetli melekler vardır." Tahrim s. ayet:6.

Melekler Kitap'larda ve bu kitablardaki sure ve ayetlerce bize tanıtıldığı gibi, birçok inanç ve din'lerde de bu konuda kabul ve inanç belgeleri mevcuttur. Hiristiyanlıkta:"Doğal ilişki dışında sapıklık yapan, eşcinselliği ile tanınan Sodom ile Gomorra halkı Lut'a gelen iki melekle sapık ilişki kurmaya kalkıştı.Melekler onların gözlerini görmez etti"(Doğuş [Tekvin]19:1, 5, 11)

"İsa meryem'den dünyaya gelmeden önce Tanrı'nın meleği Yusufa şöyle dedi: Meryemi kendine eş olarak almaktan çekinme.Çünkü kendisinde oluşan Kut'sal Ruh'tandır. O bir erkek çocuk doğuracak ve O'nun adını İsa koyacaksın"(Matta l:20, 21)Bu isim Yehoşua(ibranicenin kısaltması) Allah kurtarır anlamındadır. Yeşaya şöyle der:Karanlıkta yürüyen halk parlak bir ışık gördü.Koyu karanlığın sardığı ülkede oturanlar üzerine ışık doğdu."(Yeşaya 9:2 )


"İsa vaftiz edilir edilmez sudan çıktı. O anda gökler açıldı. Tanrı ruhu'nun güvercin gibi inerek üzerine geldiğini gördü. Göklerden bir ses duyuldu:'Sevgili Oğlum budur. O'ndan hoşnudum'." Matta 13-17(16, 17) (Oğlum tabiri tanrıdan bir ruh itibariyle üçlü teslise götürülüyor.Müslümanlarca da ifade 'terim' üzerinden eleştiri oluyor.konunun özü ne uzakta kalınıyor.Parantez içini konu dışı yazdım.)

Işık dil farklılığından İslamiyette nur olarak yeleffuz edilmiştir. Aydınlatan; fikren düşünsel dünyamızın doğrulara kavuşması ve iyiyi güzeli bulması anlamına çağrışımdır.

"Güneş, ay ve yıldızlar O'nun emrinde musahhardır."A'raf sayet:54 Müsahhar:bir işte kullanılan anlamındadır. Yıldızlar bir işte kullanılacak işçi anlamında değildir ancak görevleri vardır.Zaten dünyevi anlamda algılamamak gerekir. Her yaratılmışın yaratılmasının bir gayesi vardır. Tıpkı ayağımızın altında farkına varmadan ezdiğimiz en küçük böceğe kadar.

Meleke;bir şeyi birkaç defa tekrarlamakla öğrenebilme kabiliyeti olarak biliriz. Bazı insanlar çok meleke sahibidir. Kafası bazı işlere yatkındır. Eğitimde yetenek olarak aynı kökten kaynaklanan kabiliyet sınıflamaları yaparız.

Halk arasında alışıla gelen inançlar vardır. Sıcak suyu serbest dökerken bismillah derler, meleklere değmesin diye. İşte bu boşlukta kaç bin melek var kanatları bir birine değmez derler. Aslında halkın dilinin altında da somutlaşamıyor. İman algılamamızda da bu soyutlama var. Allah'ı birçoklarımız içinde bulunduğumuz alemden soyutlayarak başka bir yere koyarak algılamaya çalışıyoruz tahminindeyim. Bu çevremizde ki son teknolojik gelişmelerle meleklere doğru, doğru algılamaya başlayacağız.

Gök kubbedeki galaksiler arası dengeyi sağlayan, Bu fezadaki tüm oluşumların kaide ve kuralları ve araçları bize bunu çağrıştırıyor. Dünyamızın Kutup kalkanları güneşten gelen zararlıları öteliyor, uzay haberleşmeleri, manyetik dalgalar, elekro-manyetik dalgalar herhalde yüce Allah'ımız tarafından görevlendirilmiş ve ilk olarak yaratılmış üstün mahluklardır. Eğer bunları yaratmasaydı bu ahenk nasıl kurulur ve muafaza edilirdi. Bu hususları yaratıcıdan soyutlamayarak değerlendirdiğimiz takdirde daha gerçekçi düşünce atmosferinde imanımızı sağlamlaştırırız diye düşünüyorum, yanılmışta yorumlayabilirim Allah affetsin.

Meleklerin hepsine birden Melaike denir. Bunlar inancımız gereği büyük melekler sırayla;
Cebrail Aleyhisselam: Peygamberimize vahiy getiren melek.
Mikail Alayhisselam: Alemin düzen ve devamına mahsus olaylara memurdur.
İsrafil Aleyhisselam: Kıyamet Sur'unu üflemeye memurdur.
Azrail Aleyhisselam: Öleceklerin ruhlarını kabzetmeye memurdur.
Hafaza melekleri-Kirameyn-il Katibeyn melekleri, İnsanların sağında ve solunda sevap ve günahları kayıt eden melekler.
Münker ve Nekir, kabirde sual sormaya memurdur. Malik cehenneme, Rıdvan ise cennetle ilgilidir.

Melek:Aslında elçi, haber verici veya kuvvet demektir. Kainat ve evrenin bütün varlık ve yapısal sistemleri melekut alemindendir ve insanın incelemesi ve araştırmasına açıktır. Çünkü bütün melekler insanın yaratılışında boyun eğmiş ve kabullenmişlerdir. Şeytansa tersliktir ve insanın egosu dışavurum hırsının yansımasıdır.

İnsan'ın ölüm zekeratı (anı) bir nevi anlayamadığımız frekansta manyetik dalga halinde meleğin görev yapmasıdır.Ancak o dalga boyunu Allah'tan başka kim bilebilir. Bu frekansa müdahale, Atomun füzyon dönüşümünden daha komplike olacağını, İnsan'ın biyo enerji ile beyin manyetik enerjisi vücut enerjisi, bunları kabul etmeyen yok, insanda bir varlığının bütününü kapsayan ve beyinde yoğunlaşan kalp motoru ile taşıyıcı vücudu canlı tutmayı sağlayan ama esas merkezin, Allah'ın bir emri olan Ruh, bu zekaret anında yaratılış orijinine yolculuğa çıkıyor. Ölürken yok olmadığımız, pazitif bilimlercede inkar edilemez. Determinizm ve yoktan var, vardan yok edilemeyeceği gerçeği. Bu ancak Allaha varan bir yok oluş olabilir. Yolculuğumuzun bu seferinde ki durakların da nereler olacağına karar da O'na aittir.

Yalnız Allah'tan af diler her kötülükten O'na sığınırız.

 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..