Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '09

 
Kategori
Futbol
 

İmparator Fatih Terim

İmparator Fatih Terim
 

Güle güle!...


Her “çıkış”ın bir “iniş”i var.
Çıkılan yerde sürekli kalma olanağı yok; oradan mutlaka inilecektir. Ama inmeden inmeye fark var. Bu farkı, çoğu kez de kişinin hırsı, kişiliği belirler. Bazen de ipi, elinde tutanlar...

Sürekli, “Benden büyük yok; herşey benden sorulur; bensiz olmaz bu işler.” türünden düşünceleri kafasından atamayanlar, kendilerini hep “ölümsüz” görmüşlerdir. Oysa alkışlarla “ayrılmak”, “uğurlanmak” da var. Herhangi bir alanda sivrilmiş olanların “gidiş”lerini bakın şöyle bir.

Özellikle futbolda...

Yıllarını verdiği futboldan, klüplerinden “törenle gidiş”ini anımsadığınız kaç kişi var?

Kırgınlık kalıyor, pişmanlık kalıyor... geride.

Ne yazık ki, ortada o denli olumsuz “gidiş”ler olmasına karşın, hiç ders alınmıyor.

Bu gidişle alınmayacak da...

*****

Meslektaşı, çoğu kez, hiç de hak etmediği nedenlerle, görevinden alınınca, 23 Nisan çocuğu sevinciyle yeni göreve koşa koşa gelenler, aynı “son”a karşılaşacaklarını akıllarından ucundan niye geçirmezler?

Geçirmezler, çünkü o an, içlerindeki “büyüklük duygusu”, mantığının/ sağlıklı düşünmenin önüne geçmiştir.

Bizde, futbol, bunun sayısız örnekleriyle doludur.

*****

Statlarda, seyircinin galibiyetle gelen coskusuna adlanmak, tehlikenin en büyüğüdür!

Tehlike dedim; çünkü yenilgi sonrası, takımımızı destekleme gibi bir kültürümüz yok!

Başarı varsa, seyirci/ taraftar var...

Başarısızlık varsa, kavga gürültü, protesto... bilmem ne var.

*****

Alkış, abartılı tezahürat, unvan verme karşısında kendinden geçen futbolcu/ teknik direktör; başarısızlık karşısından duyacağı sözleri sindirmek zorundadır. Çünkü her iki durumu yaratan da aynı zihniyettir.

“İmparator!” diyen de o "Kral!" diyen de o; yuhalayan, hakaret eden de o!

Birini kabullenip ötekini yok saymak olmaz!

Futbol kültürümüz bu!...

*****

Fatih Terim’in Belçika maçı sonrası söyledikleri, “İmparatorluk”u nasıl benimsediğini/ kabullendiğini gösteriyor. “İstifa lafına alışkın değilim.”, “Hesap verme asla yok.” derken de, “büyüklük”üne gönderme yapıyor:

“Bildiğiniz gibi hiçbir zaman bir başkasını suçlamadım, futbolcularımı asla. Süreç beğenmediğimiz bir süreç oldu. Nedenlerini bir basın toplantısıyla açıklayacağım. Ancak bir örnek vereyim, bir grup ‘İmparator’ diyor, bir grup ‘istifa’ diyor. Ben istifa lafına alışkın değilim. Bu insanlar Ay-Yıldızlı bayraklarla sokakta gezerken de bu takımın başında ben vardım. Üzerinde Ay-Yıldızlı forma olan kimseye küfür edilemez. Bir hesap verme asla yok. Ama bir izahat, tahlil yapacağız. Bursa’da veda edeceğim.”

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..