17 Temmuz '11
- Kategori
- Şiir
İmralı'daki Akrebe
İMRALI’DAKİ AKREBE…
Sen:
Kana ateşe doymayan,
Masum ölümlerin ayincisi.
Sen:
Zorbalığın, ihanetin, soysuzluğun
İnsan bedenindeki kör bilinci.
Ne bağımsızlık, ne özgürlük,
Ne de yeni topraklar amacın.
Senin nasıl mutlu olduğunu bilirim ben.
Kurşun attıkça, bombaladıkça
Duyduğun tek bir ses vardır
Bu sadizminin doruğa ulaştığı andır.
Yoktur başka amacın;
Yeter ki uzun tırnaklı, kıllı elinde
Şaklasın kırbacın.
Eziksin, küçüksün,
Salgınlar yaratan mikropsun
Zehrini şarap sanan akrepsin.
Zehrini şarap sananlarla
Hain ölümlerin destanını yazan
Kapkara bir mürekkepsin.
Başın kopsa gövden ayakta kalır
Çünkü diyalektiğin kuralıdır
İyilerin kanını emen kötüler
Vardır, var olacaktır.
Ne ki başka bir kural daha var
Kötüler tekrarlasa da hep kendini
Bir gün biri, bir gün öteki…
Adaletin sıraya koyduğu
Defterini dürdüğü,
Barbar ve kan emici sürü,
Er geç yok olacaktır.
Diyalektiğin kuralını adalet
Yüreklerdeki vatan sevgisi
Namludaki son kurşun,
Bozacaktır.
Nasıl da bulursun işbirlikçilerini
Nasıl da bulursun soysuz takipçilerini
Zayıflayan ulusların ölü sevicilerini
Nasıl da bulursun,
Ana dili gibi konuşan Akrepçeyi.
Nasıl da bulursun ölüm kelimesini uzatan,
Ölüm kelimesine hiç nokta koymayan
O çarpık lehçeyi.
Senin ezik; sümüksü varlığına
Dev aynası tutmuştur çünkü
Kuklacının güdümlü hainleri
Ama biz de bakarız o aynaya
Senin şişkin kurbağa bedeninin yanı sıra
Bizim için de devleşir birileri
O aynada görürüz;
Zalim ölümlerin alıp koparttığı
O genç, o sevgili bedenleri.
Sen kana ateşe doymayan
Masum ölümlerin ayincisi
Zorbalıktan aldığın o sarhoş keyfi
Şarap diye içtiğin o masum kanı
Kusturacaktır sana
Bu vatanın özgürlük bilinci.
Senin gibiler alevlerle beslenir,
Ateşlerle semirir.
Ama bilmezsin sen;
Seni besleyenler de bilmez.
Ateşler ocaklara düştükçe;
Alevler dört bir yanı sardıkça
Senin de daralır çemberin
Seni de gelir bulur kaderi
Ateşteki hain akrebin.
Eninde sonunda
Zehrini boşaltırsın kendi damarına
Tüm hainlerinle birlikte,
Yenilirsin insanlık onuruna.
Dev ayna parçalanır;
Hiç büyütmeden, dosdoğru ve dürüst
Bizim güneşimizi yansıtır.
Masumlarımız, şehit kuzularımız
Soğuk toprak altında,
Aynı güneşle ısınır.
MERAL GÜVENTÜRK