- Kategori
- Şiir
Buğulu camın ardından
Buğulu camdan bakıp bir seher vakti.
Kim içimdeki acıyı resmedebilir gün doğuşunda.
Her şafakta, umutlarımı yüklerim omuzlarıma,
Sallar yalnızlıklar, her şafak çığlık çığlığa,
Yüreğim de zamansız sevdalar, ruhumda kanayan sızı.
Yüreğimde katığım suyum ekmeğim,
Şair yalnızlığımda ellerim bomboş,
Gittin, ben arkandan öylece baka kaldım.
Oysa içinden neler geçmişti, neler
Giderken içimde iyi ne varsa öldürdün.
Giderken karanlığa mahkum ettin, güzel günlerimi.
Gidişine dayanamadım da gözlerimi kapadım.
Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden ağlayamadım.
Seni ne kadar sevdiğimi hiç söylemedim.
Ne zaman bir ayrılık saatı gelse;
Bir garip hüzün çöker içime birdenbire,
Gözlerinin rengi değişir, mavi solar, koyulaşır yeşilse,
Uzatsam özlemle dudaklarımı, tüm ağaçlar döker yapraklarını,
Ne çiçek kalır, ortada ne bahçe, sadece uğultusu rüzgarın.
Sarınca ruhunu eski bir hüzün pembeliği kalmaz yüzünün.
Duyuyor musun? Orada mısın? Var mısın? Yok musun?
Birtek şeyi unutma!Seni sevdim ben,
Yanarak yıkılarak aklıma her geldiğinde ağlayarak.
Buğulu cam arkalarından bakarak….
17.07.20011
Gülseren Akdaş