- Kategori
- Siyaset
İnce iş

SİYASETİN KİRLİ ÇAMAŞIRLARI
Yalanı, dolanı, bol olsa da, siyaset, ince zanaattır. Zemberek, ne zaman, nerede kurulacak, iyi hesaplamak lazım.
Yargıdan bir uyarı alan CHP de, bir anda ortam bulanınca, hareketlenenler oldu. Kafasında, kuyrukları bir birine değmeden, kırk tilki dolaştıranlar, durumdan kendilerine vazife çıkardılar. Kendisi için, uzun sayılabilecek bir zamandır, uslu duran, Deniz Baykal, deprem uzmanı olarak, bir TV kanalında cama çıktı. Mahalle aralarında, camdan cama dedikodu yapılır ya, onun gibi. Baykal, öyle bir konuştu ki, duyan, CHP kıyametin eşiğinde sanacak. Baykal a göre, Tüzük Kurultayı, mutlaka yapılmalıydı. Yapılmazsa, durum vahim bir hal alabilirmiş. İşte tam bu sırada, uyarıyı yapan, Yargıtay Baş Savcısı dedi ki, yeni bir kurultaya gerek yok. Bizim öyle bir talebimiz ve görüşümüz de yok. Camdaki Baykal a, programın jöleli sunucusu, en can alıcı soruyu sordu. Dedi ki: Sayın Baykal, kurultay kararı çıkarsa, genel başkanlığa aday olacak mısınız? İşte, tam burada, Baykal zanaatın inceliğini kullandı. Dedi ki: Şu anda öyle bir düşüncem yok. Kemal Bey, Genel Başkanlığı sürdürdüğü sürece, hiç öyle bir şey düşünmem de. Hele, seçime yedi ay kalmışken, bu CHP ye zarar verebilir. İncelik, “Kemal Bey, Genel Başkanlığı sürdürdüğü sürece” bölümünde, yani zemberek burada kuruldu. Bakarsınız, başka bir şey çıkar, Kemal Bey, Genel Başkanlığı bırakıverir. Olur mu, olur. Siyaset bu, gün doğmadan, kim doğar, binmez.
Siyaset, yalanı, dolanı bol, bir zanaattır, demiştik ya, Siyasetçinin dışında, ucundan, kıyısından, siyasete bulaşanlar, siyaset yapandan daha çok, yalan ve dolan peşindeler. Bunlar, yalana, dolana, biraz da yağ ilave ederler ki, yenilip, yutulması kolay olsun. İşte bunlardan biri, Başbakan hakkında bir kitap yazmış, Ne yalan söyleyeyim, kitabı ben okumadım. Öyle muhteşem bir kitap ki, medyada satır satır anlatılıyor. Bu anlatılanlardan edindiğim bilgilere göre, bu kitap, ünlü, Gece Yarısı Ekspresi ile, eş değerde. Bu da, cezaevlerimizdeki, katakullik durumları anlatıyor. Başbakan, cezaevine girmeden önce, koğuş, tepeden tırnağa yenileniyor, adeta, kral dairesine dönüştürülüyor. Cezaevinde yattığı kısa sürede, Recep Tayyip Erdoğan'ı, on binlerce hayranı, ziyarete geliyor. Öyleki, ziyaretçi sayısı, yapılan yorumlarda, zamana sığdırılamıyor. Yani, olay, zamansız ve mekansız, bir olay. Anlatılanlar, meşhedi palavrası gibi bir şey. Ben, Başbakan olsam, bu kitap da bana yazılmış olsa, bu kitabı yazana, yedirirdim. Adalet Bakanımızın da, kitap da adı geçen cezaevinde, araştırma yaptırmasını öneririm. Araştırılsın, bakalım, bu Kral Dairesi duruyor mu? Bakarsınız, duruyordur ve geleceğin Başbakanı oradadır.