Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '06

 
Kategori
Yılbaşı
 

İnebolu'da bayram ve yeni yıl

İnebolu'da bayram ve yeni yıl
 

Bu yıl bayram ve yeni yıl birleşince uzunca bir tatil oldu. Ankara'dan İnebolu'ya gitmek için Ilgaz'ı geçmek gerekiyordu ve Pazar günü kar bastırmıştı. O nedenle yola çıkmak Pazartesi'ye kaldı. Ankara'dan İnebolu'ya kadar hemen hemen heryer bembeyazdı. Yollarda sorun yoktu. Yeni kar yağan yerler dışında yollar temizlenmişti. Ancak Ilgaz'ı zincirsiz geçmek olanaksızdı.

Tam İnebolu'ya girdiğimizde İkiçay köprüsünde bir kalabalık vardı. Biraz önce bir otomobil İkiçay'a uçmuştu. Yaralılar hastaneye götürülmüştü. Sonradan öğrendiğimizde bir aile olduğunu ve ağır yaralı bir kişi olduğunu duyunca üzüldük.

İnebolu'ya girdiğimizde karların erimiş olduğunu gördük. Esen lodosun etkisiyle bahar havası oldu. Aralık ayında İnebolu'da gömlekle dolaşabilmek çok güzeldi. Yeni yılın ilk günü o güzel hava yerini sisli puslu bir havaya bıraktı.

Pazartesi gecesi esen lodos birkaç yıl önce yanan bir ahşap binanın ayakta kalan duvarlarında birini gürültüyle yıktı. Gece ne olduğunu anlamak olanaksızdı ama sabah meteorolojiye doğru bakınca evin yeşil renkli iç duvarlarıyla karşılaşınca gürültünün nedenini çözmüş olduk.

İnebolu'da pazar hem Salı hem de Cumartesi kurulur. Salı günü arifeydi ve İnebolu'nun pazarı. Çok canlıydı. Bayram alışverişi telaşı vardı. Artık İnebolu'da alışveriş seçenekleri çoğalmış. Büyük süpermarketler yok ama her giyim hem de gıda için seçenekler çok, dükkanlar güzel düzenleniyor. Birçok yerde kredi kartı kullanılabiliyor.

İnebolu'da bayramlar paylaşılmıştır. İlk gün İnebolu'nun içinin bayramıdır ve kimi köylerin, örneğin Telle'nin (Akkonak), ikinci gün Ayvanın, üçüncü gün Ibras'ın (Yeşilöz)... Böylece komşu köyler birbirini ziyaret edebilirler.

Bayram günü öğleye doğru davulcumuz geldi. Ya otuz günü yorgunluğu ya da fazla rahatsız etmemek için olsa gerek davuluna yavaş yavaş vurarak, uyaklı manilerini söyleyerek bahşişini aldı ve başka kapıya gitti.

Ziyaretler ve misafirler bayramın en güzel yanıydı.

30 Aralık Cumartesi akşamı saat 21 sıralarında balkondan İnebolu'ya dikkatli bir şekilde bakınca "Nerede İnebolu?" diye düşündüm. Evlerin çoğunda ışık yoktu. Henüz uyku saati gelmemişti. Bayram bitmiş, ziyaretler sona ermişti.

Bu evlerden bir bölümü eski kullanılmayan evlerdi, ancak pencerelerinde hiç ışık olmayan apartmanlar bile vardı.

İnebolu kışın bu kadar boş mu? Bayramda biryerlere gidenler bu kadar çok mu? Artık bayramlarda İnebolu'ya gelen bu kadar az mı?

Aynı merakla yılbaşı gecesi de balkonlardan İnebolu'yu seyrettim. Yine seyrek ışıklar ve ölüm sessizliği... Ve yine sordum kendi kendime "Nerede İnebolu?"

Pazar günü fotoğraf günüydü. Takvimdeki Eski İnebolu Fotoğraflarını görünce, yıllar sonra eski olacak yeni fotoğraflar çekme isteği doğdu ve yeğenim Çağla ile Boyranaltından doğru Avara'ya kadar tırmandık ve 2 film dolusu fotoğraf çektik. Yılın, yüzyılın ve bin yılın son günü İnebolu'yu fotoğraflara kaydettik. Hava kapalıydı, umarım fotoğraflar iyi çıkar.

Pazar günü bir de Abana yolculuğu oldu. Yaz günlerinin cıvıl cıvıl Abanası da bir ölüm sessizliğine bürünmüştü. Gençlerin doluştuğu Internet Cafe dışında hiç hareket yoktu.

Dönüş yolculuğunda karlar yoktu. Koca tatil bitivermişti.

Ankara, 7 Ocak 2001

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..