Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '07

 
Kategori
Dünya
 

İngiltere' de Blair dönemi bitti.

İngiltere' de Blair dönemi bitti.
 

İngiltere'de ''10 yıllık BLAIR Dönemi'' bitti. Nasıl oldu bu iş? Halk bizdeki gibi milyonlara varan bir çoğunlukta Tandoğan' daki, Gündoğdu' daki gibi mitingler düzenlemedi. Ama Tony Blair'e karşı memnuniyetsizliklerini çeşitli vesilelerle gösterdiler.

TONY BLAIR 1997'de Muhafazakârların 18 yıllık iktidarına son vererk başkanı olduğu İşçi Partisini iktidara taşıdı. 10 yıllık iktidarı döneminde ben şahsen kendisi hakkında hep övgü dolu haberlerle karşılaştım. Halkı da çok memnundu.

ABD'nin Afganıstan'ı, daha sonra da Irak'ı işgal etmesinde Blair, ABD Başkanı George W. Bush ile birlikte hareket etti. Bush'u sonuna kadar desteklemesi kendi sonunu getirdi. Hele Irak işgalinden önce; bu ülkenin, 45 dakika içinde kimyasal ve biyolojik silah kullanma kapasitesine sahip olduğunu tüm dünyaya beyan etmesi ve işgalden sonra bu demecin doğru olmadığının ortaya çıkması, BLAIR'e karşı güveni tamamen sarstı. Halkın baskısı her platformda arttı ve istifaya çağrıldı.

7 Temmuz 2005'de Londra'daki intihar saldırılarında 56 kişinin ölmesi, 700 kişinin de yaralanması bardağı taşıran son damlalar oldu. 2 yıldır Blaire karşı İngiliz Halkının tepkisi sürüyordu.

5 Mayıs 2005'de seçimleri kazanmış olması onun normal seçim zamanına kadar iktidarda kalmasına yetmedi. Halkın tepkilerine dayanamadı ve bugün istifasını verdi. Yerine de Maliye Bakanı Gordon Brown getirildi. Yarın Kraliçe Elizabeth'in karşısına çıkıp yeni kabineyi resmen açıklayacak ve göreve başlayacak.

Tony BLAIR ülkesi için değişik platformlarda hizmete devam edecek. demokrasinin güzelliği bu işte. Dirensen, iktidarda kalmak istesen de, halkın tepkisine karşı gelemiyor ve istifanı basıyorsun. Bu durumda ordunun internet sitesinde beyanatta bulunması, Genelkurmay Başkanı'nın politik konuşmalar yapması gerelkmiyor. Politikacı haddini ve demokrasiyi biliyor.

Gelelim bizim politikacılara; onlar ne yapıyorlar, halkın tepkilerine değer veriyorlar mı? Hayır değer vermiyorlar bence. Hatta ''Taşınmış kitleler'' filân gibi lâflar edip miting alanlarına gelen insanların yapay olduklarını ifade ediyorlar.

Anayasa Mahkemesi kararlarını eleştiriyorlar, devletin işlemesinde önemli rolleri olan kurumlarımızı karalıyorlar, Üniversite profesörleri ile ters düşüyorlar, Genelkurmay Başkanı ile konuşmuyorlar, Cumhurbaşkanına küsüyorlar, Ana Muhalefet Partisiyle Anneler Günü'nde bile bir araya gelmiyorlar. Sadece basın yoluyla birbirlerine hakaret ederek anlaşmaya çalışıyorlar ve anlaşamıyorlar.

Milyonlarca insan meydanlarda toplanarak ''Lâiklik, Cumhuriyet, Çağdaşlık elden gidiyor'' diye bağırdılar. Bu toplumu yapay olarak bu meydanlara toplayıp bağırtmak mümkün değil. Benim çevremdeki arkadaşlarım ve ben, hepimiz bayrağımızı tişörtümüzü kaparak gittik Gündoğdu Meydanı'na. Orada birtakım siyasi parti temsilcileri de vardı. Onların da hakkı. Gelmesinler mi?

Sayın Başbakan ve hükümet üyeleri:
''Telaşınız boşuna, lâiklik de, Cumhuriyet de, çağdaşlık da elden gitmiyor. Bizler bu değerlerin koruyucusuz.'' dediler mi?

Bir Cumhurbaşkanı seçimini bile arapsaçına döndürdüler. İleriyi göremediler. Meclise kontrole giren muhalefet parti üyelerini de sayarak işi halledeceklerini zannettiler. 367 - 184 kargaşası çıkararak kendi istedikleri adayı Cumhurbaşkanı seçtireceklerini zannettiler.

Bence sayın Başnakan Erdoğan için 2 yol var: Ya,

''- Biz Türkiye'nin Çağdaş Ülkeler seviyesine ulaşması, insanlarının refaha kavuşmaları için her şeyi yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Din Devleti kurma, lâikliğe son verme, Cumhuriyet'e zarar verme niyetinde değiliz.'' diyecek ve halkımızı bu söylediklerine inandırmak için gereken icraata hemen başlayacak,

Ya da,
''- Evet biz kadrolaşıp bir Din Devleti kurmak için şimdiye kadar çok uğraştık ve bunun o kadar kolay olmadığını gördük. HADİ BİZE EYVALLAH!'' deyip, TONY BLAIR gibi istifa edip Türkiye'nin önünü tıkamayacak, ülkemize ve onun refahı çoktan hak etmiş insanlarına iyilik edecek.

Herkese ve Milliyet BLOG'tan merkeze selam ve sevgiler.

Mustafa Mumcu, 28. 06. 2007 Saat: 15:08

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..