Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Ocak '11

 
Kategori
Spor
 

İnönü'ye turnusol kağıdı düştü.

İnönü'ye turnusol kağıdı düştü.
 

Şenol Güneş’in maç öncesindeki açıklamaları, geçen sene kupayı almış olmanın doygunluğu, lige duyulan açlık nedeniyle Beşiktaş ile oynanacak karşılaşmanın kendileri için önemli olmadığı yönündeydi. Takımın teknik patronu böyle düşününce takımın kendisinin maça konsantre olması beklenemezdi. Ayrıca A takımını dinlendirmek için B takımı sahaya sürünce futbol oynama arzusu ile dolmuş futbolculardan oluşan Beşiktaş karşısında maça sanki yenik durumda başladı.

Ancak 10. dakikada Almeida’nın golüyle birlikte anlaşıldı ki sadece yenik değil, ezik bir duruşu da vardı Trabzonspor’un ve ilk yarı boyunca Beşiktaş’ın kartal hali rakibini on sekizine hapsetti.

Bir takımın kimyası ile oynamak onun taşıdığı enerjinin niteliğini değiştirebilir.

2006 yılında İtalya’da şampiyonluk yarışının içinde olduğu için Avrupa ligi karşılaşmasında Fenerbahçe karşısına aynen Trabzonspor gibi yedeklerden oluşan bir kadro ile çıkıp ağır bir yenilgi alan Palermo geri dönüşünde kendi liginde beklentilerinin çok altında bir seri izlemiş ve zirveden de kopmuştu.

Ayrıca bir takımın kazanma alışkanlığını değiştirmek de ilerisi için sorunlar yaratabilir.

Şenol Güneş bunlardan oluşabilecek bütün dezavantajları göze aldı. İlk yarıda hem Trabzonspor için hem de kendi teknik adamlık kariyeri için çok ağır bir skorla karşılaşabilirdi. Kuşkusuz Şenol Güneş’in en büyük şansı kaleci Onur’dur. Genç kalecinin Şenol Güneş’in Trabzonspor’da geldiği bu başarılı çizgide büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Dün en kritik dakikalarda sahne alıp peş peşe kurtarışlar yaparak Trabzonspor’u olası bir hezimetten kurtarmış oldu.

Bu dakikalarda Schuster’in rahat duruşu, yüzündeki gerginlikten uzak ifadesi dikkat çekiciydi.

İkinci yarının hemen başında, ilk yarıda ileri çıkıp ataklara yön verecek kadar başarılı bir oyun sergileyen Ersan’ın hatalı bir top çıkarışının Alanzinho’nun golüne dönüşmesi ile Beşiktaş’ın bu devredeki sıkıntıları da başlamış oldu. Yeni transfer Brozek’in bir dakika sonra direkte patlayan şutu Schuster’in yüzündeki rahatlığı aldı götürdü.

Trabzonspor gösterişli bir geri dönüşle Beşiktaş’ın hatları arasındaki bütün bağlantıları kopardı.

Burada iki ihtimal üzerinde durabiliriz. İlki, Beşiktaş’ın birinci devre gösterdiği yüksek performansın futbolcular üzerinde yorgunluğa dönüşmüş olması, ikincisi de 15 dakikalık arada Şenol Güneş’in birkaç gündür takım üzerinde uyuşukluk yaratan açıklamalarının etkilerini silen bir konuşma yapmış olmasıdır.

Beşiktaş’ın ilk yarıda ortaya koyduğu futbol ülkemizde oynanan genel standartların iki üç katı üzerindeydi. Bütün toplar kanatlara açılıyor, oradaki etkili ve yetenekli ayaklar çizgiye kadar iniyor ve ceza sahasının içine yapılan ortalarla rakip kale zorlanıyordu. Top kaybıyla birlikte en yakındaki iki üç futbolcu Trabzonsporluların çevresini sarıyor, onların topu çıkarmasını engelliyordu.

Bu devredeki 2 gol asla bu oyunun karşılığı değildi.

Ancak yine bir başka gerçeklik ülkemizdeki hiçbir takımın böyle bir tempoyu 90 dakika oynayacak fizik kondisyona sahip olmamasıdır. İkinci devre Quaresma, Almeida, Simao, Nobre oyundan düştüler. Orta sahada Aurelio ataklar karşısında tek başına kalırken, Trabzonspor’un orta sahada fazla top tutmadan ileriye uzun toplar atması da Beşiktaş defansının o tanıdık sorunlarını ortaya çıkarıverdi. Alanzinho’nun kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu gole çevirememiş olması da Beşiktaş’ın şans dakikasıydı. Trabzonspor o golü bulsa büyük bir ihtimalle maçı da kazanacak sayıyı da atardı. Bu da işte hem tribünlerin hem de Beşiktaş takımının yeni yeni oluşmaya başlayan o enerjisini zedeler, zarar verirdi. Zaten ikinci yarı Şenol Güneş’in bütün hamleleri kazanmaya yönelikti.

Böyle maçlar takımlar için turnusol kağıdı gibidir; artılarını ve eksilerini ortaya serer.

Açıkçası bu karşılaşmadan Trabzonspor’un motive ve rahatlayarak olarak çıktığını düşünüyorum. Bu maçı neredeyse kazanacak duruma getirmesinin etkileri takım üzerinde olumlu olacaktır. Ayrıca Pazar günü karşılaşacağı rakibini de şimdiden strese sokmuştur.

Beşiktaş’ta her şey güzel başladı ancak sıkıntılarla devam ederek tamamlandı. Trabzonspor, İnönü’de sahaya çıkacak Beşiktaş’ın bütün rakip takımlarına bir şey göstermiş oldu. Aslında farklı galibiyet Cuma akşamı Bucaspor karşısında yine oyunun ikinci yarısında ortaya çıkan bu durumu biraz gizlemişti. Beşiktaş çok yetenekli, güçlü ancak enerjisini dengeli kullanamıyor.

Çok heyecanlı bir maçtı. Manisa’dan gelen haberler karşılaşmanın heyecan düzeyini de sürekli yükseltti durdu. Beşiktaş taraftarının 61. dakikada yaptığı şey Trabzonsporluların kutlamalarını engelledi. Çok ilginç bir zaman dilimiydi ve sanırım Trabzonsporlu taraftarlar da şaşırmıştır.

Ancak dün gece Efes’in yendiği Partizan takımının taraftarını gördükten sonra ateşli taraftar nasıl olur sorusunun cevabını yeniden düşüneceğim.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara