Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '13

 
Kategori
Anne-Babalar
 

İnsan babasına niçin bakmalıdır?

Anneler günü dedik, geçti şimdi de babaların günü geldi. Sadece o günlerde değerli varlıkları hatırlama gülünçlüklerine düşmemek gerekir. benim için, sizin için ömrü hayatını harcayan yüce insanlara bir gün olamaz.

Reklam ajanslarına bakıyorsunuz babalar gününe özel indirimlerin varlığından söz ediyor. Yılın her günü babalar günüdür, anneler günüdür.

Üretimle alakalı etkinlik yok. Biz babalarımızı bir gün değil, her zaman hatırlamalıyız. Bir çay imlikte hatırlamayız ama en azından hayırlı evladım varmış diyebileceği kadar da olsa hatırlamalıyız.

Babanın manevi olarak yanımızda olmasına değer veririz. Babanın yokluğundan baba diyecek birisinin olması yeter küçüklere.

Hediye almak için illaki ismi belirlenmiş olan günü tercih etmek gerekmez. Babalar gününde, anneler gününde diğer günlerde gördüğüm kadarıyla küçük yaştaki evin çocuğu babasının gününü hatırlıyor.

Babasından veya annesinden almış olduğu harçlığını yine sahibine hediye olarak döndürülmüş oluyor. Güya babalara hediyeler alınmış oldu(!).

Babalarımızın değerini Allah takdir etmiş. Babaların sevmesi Allah’ın sevmesidir buyurur efendimiz (s.a.v). Babamızın bizi kuru kuruya seveceğini de beklemek saflık olur.

 Babalarımızın ihtiyaçlarında yanında oluyorsak o zamandır onların babalar günü. Hasta hane, resmi işlerde zorlanmaması için önüne düşebiliyorsak onun için işte babalar gününü kutlamaktır.

Babamız ovada çalışırken bizler çarşıda geziyorsak, işlerde yardımcı olmuyorsak, onun yanında olmuyorsak, aile bütçesine katkı yapmıyorsak günlerden bir gün babaya kuru babalar günün kutlu olsun denmiş, onlar için bu şekilde ki kutlamalar anlamsızdır.

Babalara gerektiğinde fedakârlıkları yapmıyorsak, onun hastalığında, derdinde yanında olmuyorsak, acısında evine çıkmıyorsak,  ilaçlarını almaya gidemeyecek halde ise ilaçlarını götürmüyorsak, babaların günü zaten yoktur.

Üzerimize titreyen, görevlerini ihmal etmeyen, maddi manevi desteklemiş olan babasına insan kötü davranıyorsa babanın günü yoktur.

Lokman hekim: Ey oğul annene babana kaşı ters laf etme der. Büyüklerin nasihatlerinde ise “ anneye babaya darılmak olmaz “ derler.

Bayram günlerinde bile evlatlarının ayak sesini dinleyen, kapının açılmasını hasretle bekleyen, gözyaşlarının sicim gibi akıtan insanların çocukları da kutlamıştı babalar gününü.

Babalar elbette sert olur, genel itibariyle fıtratları gereği yaradılışlarından kaynaklanır. Nazik ve güler yüzlü olursa babalar aile içinde otoriteyi kaybedebilir. İdarecinin vasıflarını taşımalı babalar.

Helal lokma için gecesini gündüzünü katarak iki kuruş kazanayım da çocuklarımın boğazından haram lokma geçmesin düşüncesi babaların önceliğidir. Baba daima gücü temsil eder. Çocukluk zamanlarımızı düşünelim.

Ailede en zor ilerin üstesinden sormadan baba denir. Babaların itibarının mimarları da eşleridir. Ne eşler görülmüştür dünyamızda evin erkeğine söz düşürülmez,  başarmış olduğu işler hakir görülür, onu falanda yapar diyerek itibarsızlaştırmalar. Babanın olan kudretine halel geldi.

Babanın saygınlığı bayanlara bağlıdır. Erkeğinin her sözünü kesen insanın itibarı kadar ailede ki babanın otoritesi olur.

Evin kedisi kadar itibarı yok derler ailede ki adam hep susturulur. Karşısında kelimeleri ağzına tıkılıyorsa, o mu, önce eşine sözünü geçirsin derler.

Babaların hayattaki rollerinden mevzuyu açtık. İlkleri şahsen babamla yaşadıklarım vardır. İlk doktor heyet raporunu babamla aldım. Babamında ağlayacağını annemi rahmete gönderdiğimizde anladım.

Babamla çok anlaşamam diye korkmuştum. Son yıllarında saygıda kusur etmemeye çalışarak, elini öperek, gönlünü alarak, daima arkasında durarak görevimi bir nebze de olsa yapmaya çalıştım.

Özellikle çok büyük kabul ettiğim, satın alınamayacak olan, dünya insanın olsa da para etmeyeceği, değer biçilmeyecek bir şeyini defalarca bana verdi, hediye etti, hatta kimseye yapmadığını bana yaptı.

Babamı onun için çok sevdim. Hep severim yine sevmeye devam edeceğim. Dünyayı verse bana o kadar sevinmezdim. Verdiği hediye benim için elmastan çok değerlidir.

Hayır duasını almaktan bahsediyorum.

Babaların kahrını almamanın farz olduğuna inanırım. Almış olduğumuz her yeniden mutlaka faydalanmasını isterdik, öyle de yaptık.

Defalarca tarlalarını tapulattırmama için yani benim üzerime geçirmeyi teklif ettiğinde, olmaz baba ben senin evladınım dedim. Öyleyse kabahat benden geçti derdi.

Babasına insan maddiyat karşılığında hizmet eder mi? Babamın hizmeti üzerime farz, farzın bedeli alınır mı? Ben küçükken babam harcamış olduğu paraları, yaptığı masrafları defter tutarak mı benim için çalıştı, harcama yaptı?

Babamın işi benim işim olmalıdır, nasıl haysiyetimize sahip çıktıysa evlalarında birazcık insaflıysalar babaların onuruna laf söyletmezler.

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..