Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

İnsan giderken bir Allahaısmarladık der

İnsan giderken bir Allahaısmarladık der
 

Türkiye'de büyük şirketler, şeffaf yönetim anlayışı ile yönetilmeye başladığından bu yana, göreceli bir şekilde zaman_kalite_maliyet anlamında yüksek değerlere ulaşabildiler.

Şirketler lojistik departmanlarının performansları doğrultusunda alan_veren memnun mantalitesini hayata geçirmeyi başarabildiler.

Bu manada, her sektör kendi iş kolu ve branşı ile ilgili olarak lojistik alanlarına aşırı önem vermeleri sonucunda müşteri memnuniyetini gerçeğe dönüştürmüş oldular.

Çünkü sistemin amacı, üreticiden tüketiciye giden yolun artık daha şeffaf ve anlaşılır olması üzerine kurulması idi.

Bu manada ve kabaca,

Otomobil sektörü, depolarındaki araçların sayısını, satış rakamlarını, çıkacak modellerin tarihlerini,

Gıda sektörü, ürününün raf ömrünü, son kullanma tarihini, fabrika ve depolar arasındaki mal trafiğini, stoklarını, turizm sektörü, otel, motel, restaurant ile gelecek olan yerli_yabancı turist sayılarını, yatak kapasitelerini.

Basın Sektörü, elindeki kağıdın sayısını, boyanın kilosunu, haberin konusunu ve en önemlisi yazarının ne zaman tatile çıkacağını, döneceğini, mutlaka bilmesi gerekir.

29 Ağustos 2009 Cumartesi günü Hürriyet Gazetesi’nde Sayın Bekir Coşkun'un köşesinde, aynı ile vaki Hürriyet şöyle bir açıklama yapmış.

“Yazarımız Bekir Coşkun yıllık izne ayrıldığı için, yazılarına bir süre ara vermiştir.”

Bir süre,

Nedir bu süre;

Bir hafta,

Bir ay

Süresiz..!

En son yazısında Sayın Coşkun işaret buyurmuşlar, izne çıkmadan bir gün önce, yani 28 Ağustos Cuma günü “Birisini Asacaklar” başlığında yazısını yazmış ve bir süreliğine izine çıkmış.

Okuyucusuna bilgi notu veremeden,

Hürriyet Gazetesi'ne izin gün bilgisini düşmeden,

Kabaca,

Kısaca ve kestirmeden söylemem gerekirse,

Sayın Coşkun izin açılımı'nda sınıfta kalmıştır.

Açılımlar ve hassasiyetler noktasında nerede ise bir aydır “açılım” üzerine kendince yazılar yazmakta iken,

“Açılım'ın ne olduğunu bilmiyorum bir tek” başlıkları atarken,

Sorumlu olduğu okuyucularına ve Hürriyet Gazetesi’ne bir süre vermeden, 28 Ağustos Cuma günü son köşe yazısına “Birisini asacaklar” başlığını atıp;

Açılımsız; bir süreliğine izne ayrılmış,

Umarım ve dilerim önemli bir sağlık sorunu ve_veya üzücü bir durum yoktur.

Onun yazılarını ben de bir çok insan gibi okur beğenirim.

Sayın Bekir Coşkun'un bu izin açılımında okuruna dönmeyişini, giderken açıklayıcı olmayışını ben yine onun “Onuncu Köy”üne veriyorum.

Ve

Fakat..

Sayın Coşkun yine bir yazı başlığında “Oturarak çiş yaparken düşüneceksiniz” demiş.!

Düşündüm de Bekir Coşkun doğru söylüyor galiba.!!

Eskilere gittim; kulakları çınlasın ilçemizin çok eski doktorlarından Ömer Bey kesinlikle ayaktan çiş yapmayı önermezdi.

Kendince ve sağlık açılımı ve gerekçelerinde oturarak bu işin daha uygun olacağını açıklar dururdu.

Sayın Coşkun'a izne ayrılmadan önce bilseydim, nasıl düşünmesi kolayına geliyor ise o şekilde pozisyon almasını önerirdim.

Dr.Ömer Beyin tavsiyesi konumunda düşünüyorum.!

Yıllık izin.!

Ücretli mi, ücretsiz mi?

Deniz, orman, dağ ve_veya kumsal mı amaç,

Plajında kitap mı okuyacak bu arada,

Yoksa “Onuncu Köy”den yazmaya devam mı?

Bunların hiçbirine hüküm veremiyorum.

Bir süreliğine “Yıllık izin”

Açın bakalım açabilirseniz.!

İnsan giderken bir Allahaısmarladık der.! 03.09.2009 Mengen

 
Toplam blog
: 62
: 690
Kayıt tarihi
: 04.01.07
 
 

Aşçıları ile ünlü Mengen doğumluyum. Beden Eğitimi Öğretmeni, güzel sanatlara ilgili, sporu mesle..