Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '06

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

İnsan kaynakları departmanlarının olumsuz etkileri

İnsan kaynakları departmanlarının olumsuz etkileri
 

Bir şirket, çalışılması için hayaller kurulan bir şirket, her yerde insana verdiği değeri vurguluyor, marka değeri yüksek ve geniş bir tüketici kitlesine sahip.İş arayanların çalışmak için hayalini kurduğu hatta bazen verdiği ücretin düşük olması bile iş arayanı ilgilendirmediği ve önemli olan bu kurumda, bu çatı altında profesyonellerle çalışmak diye düşünülen bir firma.

Bu kurumsal şirketin pek de spesifik olmayan bir ilanı çıkıyor. O alanda az çok deneyimi olan ve ayrıntılı olmayan. Şartlara uyum gösteren birçok iş arayan ilana başvuru yapıyor. Durum böyle olunca Türkiye çapında yüzlerce başvuru bir haftada toplanabiliyor.

İş başvurusu yapmadan önce iş arayanda (potansiyel tüketicisinde) çok iyi izlenim olan bu şirketten aylarca hiçbir geri dönüm yapılmıyor. Süre uzadıkça merak ve beklenti artıyor. Daha fazla sürenin uzaması bilinçli başvuru yapanlarda toplu bir sinirlenme dalgası başlatıyor. Bir de şirket bunu adet haline getirdiyse milyonlarca iş arayanın ve ailelerinin olduğu ülkemizde ne kadar çok potansiyel müşteride olumsuz bir izlenim bırakıldığını tahmin edebilirsiniz.

Aslında firmalar hakkında bilgi almak istiyorsanız çalışana değil iş arayanlara sormak en güzeli. İş arayana yaklaşım , firma hakkında bize en güzel bilgiyi verecektir. İşe alım sürecinde yaşananlar firma hakkında sahada alabileceğiniz en net bilgilerdir. Bu süreçlerde olumsuzluklar yaşanıyorsa inanın yarın o firmadan aldığınız bir üründen memnun kalmadığınızda da aynı yaklaşımı göstereceklerdir.

İş arayanların belki de en büyük sorunu, olumsuz bir geri dönüm dahi alamamaktır. Çalmayan telefonlar, gelmeyen bilgilendirme mektupları o şirkete ilk gittiğinizde size gülümseyen IK yetkilisinin yüzünü gözünüzün önüne getirir her defasında. Bu süreçte kişinin kendini sorgulaması başlıyor, kendine olan inancında bir takım sarsılmalar ve birey olarak değerini düşünüyor. Tüm bunlar yaşanırken aynı kişinin başvurusu değerlendirmeye dahi alınmamıştır yüksek olasılıkla .

İş arayanlarda büyüyen bir tepki var ve bunu şirketler de görmeli. En azından iş mantığı ile düşünerek bu milyonların potansiyel müşteri olduğunu unutmamalılar.Kariyer yazılarına bakıyorsunuz, iş arayana bir sürü öğüt veren yazarlar bu konuyu hiç ele almamışlar. Yetkililere sorsanız "Bu kadar başvuruya nasıl cevap verelim" diyorlar. Acaba işe alımda klasik yöntemleri mi kullanıyorlar? Hayır tabi ki. Çoğu database’e sahipler yani bir tuşla yapabilecekleri bir işlem. Geride nasıl bir öfke bırakıyorlar, yıllarca emek vermiş okullar bitirmiş tecrübe kazanma adına stajlar yapmış, askerliğini yapmış gelmiş ve karşınıza çıkmış sizinle yaptıklarını anlattığı özgeçmişini paylaşmış hatta ilk görüşmeyi yapmış kişiye cevap bile verilmiyor.

Genel olarak firma ve insan kaynakları departmanları büyük kayıptalar. Zaten ülkemizde yeni yeni gelişen bu alan, iş arayanın yanında olması gerekirken, iş arayandan tepki alıyor. Peki yarın bu tepkililer ordusu işe girdiğinde sizin uygulamalarınızı vereceğiniz testleri ,değerlendirme formlarını dikkate alacaklar mı? Bir departman olarak aynı firma içinde insan kaynakları hakkında nasıl bir düşünceye sahip olup sizlerle ortak çalışma alanlarında başarıya ulaşacaklar?

Firma imajı için büyük bütçeler ayrılıyor, pr çalışmaları,reklamlar, satış sonrası hizmetler ve "Çalışanlarım müşterilerimdir" anlayışına sahibiz diyen firmalar çalışmak için iş başvurusu yapanların ailelerinin ve çevresindekilerinin de müşterileri olduğunu, sosyal paydaşları olduğunu unutmamalıdır.

Şu an kaybedenlerin listesi kalabalık:

Firmalar imajlarını ve müşterileri gözünde etkinliklerini kaybediyorlar.
Beni değerlendirmeye bile almıyorlar düşüncesine kapılıp kendi değerini sorgulamaya başlayan iş arayanlar özgüven ve cesaretlerini kaybediyor.
Insan kaynakları departmanları ve çalışanları güven kaybediyor.

Bu yoğun olma durumu ne kadar çok olumsuz etkiliyor.

 
Toplam blog
: 35
: 761
Kayıt tarihi
: 05.11.06
 
 

Merhaba, yazmak en büyük hayalim değil ancak yazdıklarım üzerinde uzun zamandır düşündüğüm ve art..