- Kategori
- Gündelik Yaşam
İnsan yüz kilo yükü taşır da bir kilo b.ku taşıyamaz
DEDEMDEN BANA KALANLAR –3-
Tanrı, gani gani rahmet etsin. Şu sözün güzelliğine, şiirselliğine, anlattığı nahoş olumsuzluğa rağmen içerdiği edebi estetiğe bir bakar mısınız? İnsanın; okuyup okuyup düşünesi, düşünüp düşünüp gülesi, gülüp gülüp içine sindiresi geliyor.
Hangi birimizin yoktur ki bir gün, bir yerde sıkışmamışlığımız, kıvrım kıvrım kıvranıp, tuvalet, çalılık, sote bir yer aramamışlığımız...Caddelerin, geniş bulvarların, parkların ve meydanların her bir milimetrekaresini, en gelişmiş sistemlerle donatılmış bir askeri radar cihazı hassasiyeti ile tarayıp, Tanrı’dan, tuvalet dilememişliğimiz.
Mesanelerin ve bağırsakların düğüm düğüm olduğu, kaçtı kaçacak diye korkulan hacetten kurtulmak için o an nelerden vazgeçilebileceğinin hesabının dahi tutulamadığı, twist oynar gibi diz tokuşturup, oturulan yerden kalkılamadığı zamanlar ya da.
Özellikle ilkokul yıllarında; okuldan yürüyerek dönebildiğimiz o sokakların sakin kaldırımlarını adımlarken hızlıca, hangi birimiz ki bir kere olsun, tam önümüzü paralamadan gelebildik evimize. “Ocağı batasıca, Allah seni kahretmesin emi, yine mi çişini kaçırdın?” nidaları kaç evden yükselmedi ki geçmiş zamanlar boyunca.
Birkaç sene önce, bir otobüs dolusu insandan oluşan bir grupla GAP bölgesine gezi düzenledik. Bir gece Urfa’da kaldık. Harran, Siverek, Birecik, Antep gibi şehirleri ve Atatürk Barajı’nı gezdik. Tabi her birimiz orta ve batı Anadolu’lu olduğumuz için bölgenin muhteşem yemekleri, bizlerde ters etki yarattı.
Dönüş yolunda, bir gece vakti, Gaziantep-Adana arasındaki otobanda seyir halinde olan otobüsümüzün içinde, normalde yüzer kilo yükü gayet rahatlıkla taşıyabilecek durumda olan tam kırk iki kişinin hiçbiri, kapılara dayanmış yarım kilo b.ku taşıyacak iradeyi gösteremiyorlardı.
Otobüs durduruldu ve gecenin karanlığından faydalanan kırk iki, erkek ve kadın, araziye dağıldı, def-i hacet etmek için. Manzara ve ahval-i şerait gerçekten feciydi. Biraz da komik tabi.
Velhasıl dostlar, çişe-kakaya sıkışmak dünyanın en zor hallerinden biridir. Allah, düşmanımın başına vermesin. İnsan evladı, yüz kilo yükü taşır da yarım kilo b.ku taşıyamaz. Bir an evvel kurtulmak, rahatlamak, oh çekmek ister.
Kim bilir, belki de üzerine bir sigara yakmak...