Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '12

 
Kategori
İlişkiler
 

İnsanın bir eşi, bir sevgilisi, bir de arkadaşı olmalıdır

İnsanın bir eşi, bir sevgilisi, bir de arkadaşı olmalıdır
 

Günümüz dünyasına uygun değil ama “Herkesin bir eşi, bir sevgilisi ve bir de arkadaşı olmalıdır” şeklinde söylemi yadırgamayacağız. Çünkü sanki ahlaki olmasa da olması gereken buymuş gibi görünüyor. Ve ayrıca gerçek hayatta bazılarının durumu zaten böyle. Elbette bu çok ahlak dışı bir yaklaşım ve insanın mezhebinin genişliği bile gündeme gelebilir. Ama yani insanların hayali de budur. Öyleyse isteyenler için ahlaksız bir dünya olacaktır. İnançlı ve kendilerine göre ilkeli insanlar “Eşim hem sevgilim hem de arkadaşım” diyerek kendilerini bu ilişkiler bataklığının dışında tutabilirler. Türkiye’de tek özgür klavye Kerim Korkut herkes ahlaksız olsun demiyor ama (genel görüşe ya da bazılarına göre) ahlaksız sayılabilecek bir hayatı yaşamak isteyenlere de yol verilmelidir diyor.

Herkesin bir eşi, bir sevgilisi ve bir de arkadaşı olmalıdır; çünkü eşiniz sevgiliniz, sevgiliniz de arkadaşınız değil. Bu, Kerim Korkut’un “aklına gelmiş söylemiş” şeklinde aptalca bir görüşü olarak algılansın ama günaha aldırmayanlar için ahlakı gerekçe göstererek engelleme hakkımızın olmadığını düşünüyorum. “Zaten kötü, bildiği gibi yapsın “ düşüncesi insanları toplumun dışına atmaktır ki Kerim Korkut’un anlayışında böyle bir şey mümkün değil. Sizlerin halifelerinizin bile kaç tane haremi vardı ve siz ona padişah efendim diyordunuz. Şimdi çılgın dağların sınırsız meczuplarına niye itiraz ediyorsunuz? “Bana ne, ne yaparsa yapsın” demek itiraz etmektir. Size ters bir anlayışın varlığını ve olabilirliğini kabul edecek ama inanç ve ilkelerinize uymuyorsa kendinizi bunun dışında tutacaksınız.

Kerim Korkut’un yaratmaya çalıştığı hayatı ve dünyayı umarım anlıyorsunuzdur. Bizim düzenimizde en ahlaklı ve en ahlaksız olabilecektir. Hayat iki yana doğru uzanan düz bir çizgidir. İnsan bu çizginin ortasında durur. Sağ tarafta iyilikler (genel anlayışa göre iyilik sayılan) ve sol tarafta kötülükler (genel anlayışa göre kötülük sayılan) bulunur. Çizginin üzerinde bir noktada duran kişi her iki tarafa gitme konusunda özgür olmalıdır. Şimdi ise insanlar tek yöne (sözde iyilikler yönüne) doğru gidiyorlar/gitmeye çalışıyorlar/götürülüyorlar. Tabii ki sonuç faso fiso. Çünkü yapılan şey hayatın gerçeğine uymuyor.

“Eş, sevgili, arkadaş” üçlüsüne itiraz edenler hayatın gerçeğine itiraz ediyorlar. “Eşim hem sevgilim hem de arkadaşım” diye kendini avutanlara inanmıyoruz ama bu onların kabulü/tercihidir ve böyle bir şey gerçekte mümkün olmasa bile kendilerine saygı duyuyoruz. Hanginizin gözü dışarıda değil? Unutmayın yapmayanlar yapamayanlardır. Hiç kimse nefsine karşı gelemez. Sevdiğiniz bir karınız/kocanız olduğu halde ondan daha fazla önem verdiğiniz kankanız/arkadaşınız niye var ki? Konuşmaksa kocanızla/karınızla konuşun. Olmuyor değil mi. Karı koca ilişkisi arkadaşlığı imkânsız kılar. Karınızla/kocanızla her şeyi paylaşamazsınız. Ayrıca bakmayın siz, asıl istenen karı/koca değil sevgilidir. Canınız istediği zaman yatarsınız ama aşkı karınızla/kocanızla yaşayamazsınız. Aşk sevgili ile yaşanır.

Aslolan ”insanın bir eşi, bir sevgilisi, bir de arkadaşı olmalıdır” ı reddetmek değil, kişilerin inanç ve ilkelerine ve de toplumun onayına uygun hale getirmektir. Siz bir şeyi reddediyorsunuz, kabul etmiyorsunuz ama buna rağmen toplumda da yoğun şekilde (ben Türkiye’de evlilerin üçte birinin böyle olduğunu düşünüyorum) bu yönde bir eğilim varsa itiraz etmenin mantığı yok. İnsanların içlerinden gelen dürtüsel eğilimleri engellenemez. Baskı, korku ve yasaklarla bunların sadece üzerini örtersiniz.

Hem canım siz ne kadar itiraz ederseniz edin böyle bir hayat şekli var ve hatta sanki hayatın gereği de bu.  Böyle olmasa yoğun bir şekilde bu üçü de niye var? İnsanlar istiyor demek ki. Ülkemizdeki evlilerin üçte birini (yaklaşık 8 milyon kişi) ahlaksız olarak değerlendirebilir misiniz? Sevgilisi ve arkadaşı olmayan evliler sizce mutlu mu? Mutluluğun anlamını bilmeyenler belki evet. Türkiye’de arkadaşlıkta sorun bu ilişkilerin arkadaşlıkla sınırlı kalmamasıdır. Maalesef bu doğru ve sanki bize özgü. Bizde nedense ateş ile barut daha bir bir arada olamıyor. Ben bunu cinsel açlığa bağlıyorum. Cinsel bakımdan doyurulmuş bir toplumda yatma kalkma ikinci hatta üçüncü sırada olurdu.

Bizim önerdiğimiz süreli evlilikte insanları bıraksanız bile sokaktaki kadınlara bakmayacaktır. Çünkü istediklerinizle/ve tabii ki sizi isteyenlerle zaten onaylı resmi bir evlilik yapıyorsunuz. Âşık olarak evleniyorsunuz ve aşkınız devam ettiği sürece birlikte oluyorsunuz. Aşkınız bitince, birbirinizden gönlünüz geçince ayrılıyorsunuz. Bu durumda sevgili seçeneği ortadan kalkar, eşiniz sevgiliniz olur ve arkadaşlık/kankalık/dostluk “altın tercih” olur.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..