- Kategori
- Çalışma Yaşamı
Maliye teşkilatında büyük rezalet; aynı işi yapan iki memurdan biri diğerinin iki katı maaş alıyor

Bakanlığın bu uygulamaları basında şurada burada gündeme getiriliyor belki ama konunun özü halka yansımıyor. Memur Selahattin’in raporuna göre öteden beri açılan sınavlarla bir kısım memurlar “uzmanlık” kadrosunu aldılar. Bakanlığın Türkiye ekonomisi ile ilgili politikaları gereği teşkilatta görev yapanlar noktasında uzmanlaşmaya ağırlık verilecekti. Maliye ülkenin en önemli konusuydu ve bu nedenle bu işin uzman kimselerin elinde olması gerekiyordu.
Bazı kurslar, memurların kendi çabaları ve açılan, kişinin bilgi ve becerisini ölçmesi şüpheli test usulü sınav, aranan uzman maliyecileri ortaya çıkarmaya yeter miydi bilmiyoruz. Raporda yer alan, bu uzmanlardan birinin bir maliye konuşması sırasında odacılık yapan personelin bile bilebildiği verginin tarifini yapamaması gerçekten düşündürücü.
Ama sonuçta bu kişiler bir sınavı kazanarak uzmanlık sertifikası almışlar. Yani olayın bu haliyle kanuna aykırı bir yönü yok. E para işi önemli, bu işi yapanların konularında uzman olmaları akla mantığa da uygun. Ama şimdi bakınız aynı masada aynı işi yapan uzman olmayan bir memur 1.700 lira aylık alırken uzmanın 3.000 lira alması hiçbir gerekçeyle açıklanamayacak rezalet bir devlet uygulamasıdır. Haddizatında bir memurun sınav kazandı diye kazanamayana göre iki kat maaş alması kanunun ruhuna aykırıdır. Çünkü verilen ücret yapılan işe ve yüklenilen sorumluluğa göredir. “Uzman” denilen bu kimseler müsteşar mı oluyorlar ki maaşlarını bir anda 1,5’tan 3’e çıkarıyorsunuz.
Artı garabet olarak niteliyeceğimiz bir durum daha var. Bu, maaşını 1.5’tan 3’e çıkardığınız “uzmanlar” 1.5 maaş alan diğer memurlarla aynı masada aynı işi yapıyorlar. Aldığımız istihbarata göre vergi dairelerinde bu konuyla ilgili Cem Yılmaz komedisini andıran olaylar oluyormuş.
Hani bunlar uzman oldular ya, dairenin biraz bilgi gerektiren işleri onlara verilmek istendiğinde itiraz ediyorlarmış. 1000–1500 lira fazla maaş aldığında itiraz etmiyorlar ama. Raporun bir yerinde anlatılan hadiseyi okuduğumda ilgililerin yüzüne tükürmek geldi içimden! Uzman memur 3.000’lik bordroyu göstererek düşük maaşlı memura “Herkes haddini bilecek. Benim yarım kadar maaş alıyorsun, saygı isterim…” türünden laflar ediyormuş.
Uzman-memur ayrımı teşkilatta büyük huzursuzluk yaratmış. Düşük maaşlı çalışanlar kendilerine verilen bilgi gerektiren işleri “Benden fazla maaş alıyorsun, al sen yap” diye uzmanlara veriyorlarmış. Bu kadar farklı maaş çalışanların moralini bozmuş, vergi dairelerinde çalışan personelin verimi düşmüş.
Memur Selahattin raporun bir yerinde içini şöyle döküyor: “AKP hükümetinin yenileşme hareketlerinin çoğunu destekliyorum. Hem de sendikacılarla boğaz boğaza gelmek pahasına. Ama bazı uygulamalar yenilir yutulur cinsten değil. Kardeşim, sen birilerini sınavla uzman yapıp yüksek maaş veriyorsan onu yarısı kadar maaş alan kişiyle aynı masada çalıştırıp aynı işi yaptıramazsın. Uzmanları ayır, başka iş yaptır. Yeri, yaptığı iş ve sınıfı farklı diye hiçbir memur itiraz edemez.”
Ben de memur Selahattin’i bu doğru tespiti nedeniyle gönülden destekliyorum.
Dünyanın belki her yerinde böyle ama Türkiye’de bu durum daha bir yerleşik: Şahin isen yırttın ama karıncaysan ezerler. Aldığımız istihbarata göre vergi dairelerinde uzmanlık sınavına girmeye şartları uymadığı ya da girip kazanamadığı (az biraz da şartları uyduğu halde girmeyen tuhaflar varmış) için uzman olamayan düşük maaşlı memurları yeni yılda kötü bir sürpriz daha bekliyormuş. Vergi dairelerinden alınıp Orman bakanlığı, belediye, iski gibi kuruluşlara dağıtılmaları gündemdeymiş. Maliyede ek ücret var. Buralarda o da yok sayılır. Yani zaten düşük olan maaşları daha da düşecek. Yeni yılda fazla mesailer kaldırılıyor. 50 yıldır fazla mesai alan memura artık yok denecek. Yani memurların maaşı en az 200 lira düşecek. Zaten az maaş alıyorlar. Bir de başka kurumlara dağıtılacaklar, maaşları daha da düşecek…
Ben Kerim Korkut, Türkiye halkının sözcüsüyüm. Muhatabım sayın başbakan. Takip ediyorsa bilecektir ki memurların maaşının yüksek olduğunu ilk defa ve devamlı olarak gündeme getiren benim. Bu nedenle memurlardan tehdit bile aldım. Ama AKP hükümeti bir şeyleri yanlış yapıyor. Düzeltmeyi, hizaya getirmeyi, düzenlemeyi, ücret adaletini sağlamayı bu şekilde yapamazsın. Verilmiş bir şeyi geri alamazsın, yok böyle bir şey. 50 yıldır memura fazla mesai yaptırıyor ve karşılığında belli bir para veriyorsan bu verilmiş hak gibidir. İnsanlar ona göre hesaplarını yapıyorlar. Maaşlarına %1’lik 10 TL zam için sokaklara dökülen memur 50 yıldır aldığından 200 lira kestiğin zaman ne yapar bilmiyorum. Bir milat belirlersin ve o tarihten sonra sözleşmeyle ve belli bir ücretle alırsın. Benim çalışma kriterim bu dersin, isteyen girer isteyen girmez. 50 yıllık mesai verilmiş hak gibidir, geçmişe dönük, insanların haklarıyla ilgili işlem yapamazsın.