Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '16

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

İnsanlık suçu olarak, çocuk istismarı...

İnsanlık suçu olarak, çocuk istismarı...
 

 
     20 Kasım 1989 yılında hazırlanıp 2Eylül 1990 yılında yürürlüğe giren “Çocuk Hakları Sözleşmesini Türkiye dâhil 142 ülke imzalamıştır. (Türkiye’nin imza tarihi: 2 Ekim 1995)
Bu sözleşme: Çocuklara tanınan hakların kesinlikle korunması gerektiğine ve ilgili ülkelerin anayasalarında da bu yönde değişiklikler yapılarak yasal hale getirilmesini zorunlu hale getiriyor.
     Çocuklar; Fiziksel, cinsel, duygusal ve ihmal edilme şeklinde çeşitli istismara uğramaktadırlar. Çocuk İstismarı: Çocukların saf, temiz, savunmasız, konuları kavrayamama hallerinden yararlanarak onlara, fiziksel, cinsel, duygusal yönden, ihmal etme yönünden zarar vermektir… Çocukları bu yönleriyle sömürmektir.
     Çocuk Hakları Sözleşmesinin ilk iki maddesi şöyle:
1- Her birey on sekiz yaşına kadar çocuk olarak kabul edilir. Her çocuk vazgeçilmez haklara sahiptir.
2- Çocuk Hakları, bütün çocuklar içindir. Doğum yerleri, konuştukları dil ne olursa olsun fark etmez. Büyüklerinin inançları ya da görüşleri nedeniyle hiçbir çocuğa ayrım yapılmaz.
     Toplam 54 maddeden oluşan Çocuk Hakları Sözleşmesi; çocuk hakları nelerdir ve ilgili ülkelerin neler yapması gerektiğine dair konuları maddeler halinde sıralayarak, ilgililerin buna uymasını zorunlu kılıyor.
Yaşamak; her çocuğun temel hakkıdır ve herkesin ilk görevi çocukların yaşamını korumaktır. Her çocuğun bir isme ve vatandaşlığa hakkı vardır. Devlet, çocuk doğduğunda bu ismi kaydeder ve çocuğa bir kimlik verir. (6. ve 7. maddeler)
Diğer bazı maddeler de şöyledir:
32- Çocukların okula gitme, oyun oynama hakkı vardır. Onlar yetişkinler gibi çalıştırılamazlar. Çalışmak zorunda kalırlarsa yapacakları iş onların sağlığı ve eğitimleri için sorun oluşturmamalıdır.
33- Bütün çocuklar her türlü zararlı maddelere karşı korunur. Bu tür maddeleri üretip çocuklara veren kişiler cezalandırılır.
34- Çocukları bedensel ve ruhsal yönden örseleyecek hiçbir yaklaşıma izin verilemez.
35- Devlet, çocukları koruma ve çocukları kaçırıp onları satan, onları çalıştırmak isteyen kişilerle mücadele etme sorumluluğuna sahiptir.
36- Hiçbir kişi kendi çıkarları için çocukları kullanamaz. Devlet böyle bir duruma karşı her çocuğu korur.
37- Çocuklar hiçbir şekilde insanlık dışı yöntemlerle ya da aşağılanarak cezalandırılamaz. Bir çocuk suça itilmişse ona uygulanacak ceza yaşına ve gelişimine uygun, onun eğitimini engellemeyecek şekilde olmalıdır.
38- Her çocuğun barış ortamında yaşama ve savaşlardan korunma hakkı vardır. Çocukların askere alınmaması gerekir. Devlet, çocukları silahlı çatışmalardan ve sonuçlarından korumakla sorumludur.
39- Çocuklar çeşitli nedenlerle zarar görmüşlerse onların iyileştirilmeleri için çalışmalar yapılır, bir daha aynı şekilde zarar görmemeleri için önlemler alınır.
     Ne yazık ki ülkemiz dâhil çok sayıda ülke de çocuklar ihmal edilmekte, cinsel istismar dâhil birçok istismarlarla karşı karşıya kalmaktadırlar…
2005 yılında yapılan bir araştırmaya göre çocukların %78’inin ihmal edildiği, %18’inin fiziksel, %9’unun cinsel, %9’unun duygusal, %2’sinin de medikal istismara uğradıklarını gösteriyor…
     Tüm bu verilerin ışığında ülkemizde Çocuk Haklarının istismarının durumu nedir ona bir bakalım…
Ülkemizde çocuk gelin sayısı oldukça fazla TÜİK’in 2015 verilerine göre 2015’te toplam 602 bin 982 resmi evlilikten 31 bin 337’sinde 16-17 yaşındaki kız çocukları gelin oldu. Bu sayı, toplam evliliklerin yüzde 5,2’sine denk geliyor.
      Çocuk işçi sayısı da çok önemli bir boyutta DİSK’in araştırmasına göre 2012 verilerine göre ülkemizde 893bin çocuk işçi var. Bu çocukların yarısı 400TL’nin altında çalıştırılıyor. Üçte birine iş yerinde yemek verilmiyor. Bu çocukların yüzde 3,4’ü yaralanmış ya da sakatlanmıştır.
      Okula gitmeyen, gidemeyen çocuk sayısı da kara bir tablo gibi karşımıza çıkıyor.
CHP'nin hazırladığı rapora göre; okul çağındaki öğrencilerin yüzde 14'ü okulda değil. Okula hiç gitmeyen çocukların sayısı ise 2 milyon 70 bin 633
“958 bin kız çocuğu okulun kapısından girememiş… Ayrıca okula kayıtlı olmasına rağmen sürekli devamsız öğrencilerin sayısı 644bin 448’dir.
     Türkiye’de her dört saatte bir tecavüz veya tecavüze kalkışma suçunun işlendiği, sokaklarda yaşayan yaklaşık 25 bin çocuğun cinsel şiddetle karşı karşıya kaldığı, yılda ortalama 7 bin çocuğun cinsel istismara uğradığı belirtildi. Bursa Barosu Çocuk Hakları Komisyon Başkanı Avukat Bilge Arıcıoğlu, Türkiye’de son on yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısının 300bini aştığını, bunların %65’inin kız çocuğu olduğunu belirtiyor.
      Gelelim ülkemizin gündemine oturan ve kamuoyunda büyük tepkilere neden olan Cinsel istismar tecavüzlerle küçük kız çocuklarına zarar verenlerin, bu çocuklarla evlendikleri taktirde suçlarının erteleneceğine dair AKP’nin kanun teklifi:
16 Kasım 2016'dan önce 'cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın' işlenen cinsel istismar suçlarında mağdurla evlenen mahkûm ve sanıkların cezaları CMK'nın 231. maddesindeki koşullara bakılmaksızın ertelenecek.
Hükümlülerin ise cezaları infaz edilmeyecek.
 AKP, düzenlemeyi, TMK'daki resmi evlilikte 17 yaş sınırı nedeniyle resmi nikâhla evlenemeyen, kucağında bebekle mağdur olan çocuk gelinleri korumak ve kocalarını hapisten çıkararak, yaşanan sorunu çözmek için yapıldığını savunuyorlar.
 
     Bu yasa teklifi, kamuoyunda; İstismarcıların, tecavüzcülerin ödüllendirildiği, küçük yaştaki kızların cinsel tecavüzcüsüyle evlendirilmeye zorlanacağına yol açacağı için tepki görüyor. Bu düzenlemenin, kaygılarını, sıkıntılarını hep birlikte yaşamayız… Gazetelerin üçüncü sayfalarından: Tecavüze uğradı, aile kararıyla tecavüzcüsüyle ile zorla evlendirilen kız canına kıydı” gibisinden haberleri hep birlikte görür gibi olacağız. Küçük çocukların yaşadığı travmayı hiç kimse düşünmüyor ve bir ömür boyu tecavüzcüyle birlikte yaşamaya mahkûm ediyor. Ayrıca, tecavüz olayına daha hoşgörülü bir anlayışın-bakışın da- yolu da açılmış oluyor…
 
      Kaldırılan “Okul Andımızda “Küçüklerimizi korumak” çok önemli bir olguydu. Çocuklarımızı her türlü istismarlardan korumak, onlara sağlıklı, korkusuz, rahat bir çevre sunmak zorundayız. Tüm bunlar da imza attığımız Çocuk Hakları bildirgesinde de vardır. Çocuk istismarına yönelik kötü karnemizi de daha akılcı, çocuklarımızı koruyucu yönde düzeltmek zorundayız...
 
 
 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..