Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '16

 
Kategori
Tarih
 

İnsanlık tarihi ve bilinç

İnsanlık tarihi ve bilinç
 

İnsanlık tarihinde bilinç


İnsanlığın tarihi, kökeni ya da yolculuğu hakkında ortalıkta yalan, yanlış bilgiler dolaşmaktadır. Blog yazısı ile sunulan özet bilgiler dünyanın her yerindeki ansiklopedilerde veya internette kolaylıkla bulunabilir. Altı kıtada binlerce kanıt ve uluslararası çalışmalarla uzlaşılmış insanlık tarihini konu edinen notları paylaşıyorum sizinle.

3.5 milyar yıl önce, dünya üzerinde ilk tek hücreli canlılar oluştu. Milyonlarca farklı canlı türü gelişti ve birçoğu yok oldu. Var olanlardan, primatlar ailesine mensup bir kesim 600.000 yıl önce bazı araçlar kullanmaya başladı. Basit çekiçler, keskiler kullanan bu insansı canlılara bilim çevresinde “Homo Heidelbergensis” dendi. Bu canlılar zamanla değişti ve 100.000 yıl önce “Homo Sapiens” (düşünen insan) olarak adlandırılacak niteliğe ulaştı. Homo Sapiensler 50.000 yıl öncesinde bugünkü davranışların çoğunu göstermeye başladılar. Takı-mücevher yapımı, duvar resimleri, müzik, cenaze, din, ticaret, balıkçılık ve soyut düşünce bu dönemde görüldü.

Kesin zaman belli olmamakla beraber, insanlık tarihi 70.000 yıl öncesinde “dil” ile bilişsel nitelikler kazandı. Dil, basit bir iletişim aracı olmaktan çıkarak, düşünceyi ve toplumu şekillendirdi. Homo Sapiens’in dünyaya hükmetmesini ve diğer insan türlerini yok etmesini sağladı. Bu benzersiz iletişim özelliği sayesinde bireylerin gücü bir toplum haline geldi ve işbirliği çoğaldı.

100.000 yıl önce basit aletler kullanılmıştı. İğne icat edildi ve giysiler yapıldı. 70.000 yıl önce ateş kullanıldı. Ateş muazzam bir ilerlemeydi. İnsanların yemekleri kolay hazmetmesini sağlıyordu. Böylelikle sindirim sistemi yerine beyin gelişti. Mağaralar, hayvanların elinden ateş sayesinde alındı, Vahşi hayvanlar ateş sayesinde insandan uzakta duruyordu. 50.000 yıl öncesine ait duvar resimleri, 35.000 önceye ait heykelcikler bulundu.

Günümüzden 14.000 yıl öncesine dayanan kültür tarihinin en uzun dönemi olan “Eski Taş Çağı” ya da “Avcılık Toplayıcılık Dönemi” olarak adlandırılan dönem boyunca av ve yenebilir bitki yemiş toplayıcılığına dayalı bir beslenme düzeni ve göçebe bir yaşam biçimi hakim olmuş, kalıcı barınaklar yapılmamıştı. Dünya üzerindeki memelilerin yarısı insanlar tarafından avlanarak soyları tüketildi. 12.000 yıl önce bugünkü Irak’ta “Tarım Devrimi” denilen gelişmeyle tarihin akışı değişti. İnsanlar hayvan peşinden koşmak yerine toprağı ekip ekinleri beklemeye başladılar. Yerleşik hayat ve kültür birikimi başladı. Milattan önce 10.000 yılına kadar birçok hayati icadın geliştirildiğini ve yayıldığı görüldü. “Bilişsel devrim” denilen dil gelişiminden sonra diğer canlıları daha organize şekilde tüketildi.

Bazı hayvanlar evcilleştirilmiş ve bugünkü para gibi takasta kullanılmaya başlanmıştı. Neolitik çağda (M.Ö. 8.000-3.000) inek, koyun gibi hayvanlar diğer mallarla takas amacıyla kullanıldı. Tarım toplumları ihtiyaç fazlası ürünlerini diğer toplumlarla ticarette kullandı.

Tarım devriminden sonra toplum hiyerarşik sınıflara bölündü. Tarım ve endüstri toplumları sınıf, ırk, ulus ve cinsiyet tabanlı ayrımlara tabiydi. Neredeyse bütün toplumlar erkekleri kadınlardan üstün görmüştü. Bugün dahi sınıf ve cinsiyet ayrımları her ne kadar yasada aksi belirtilse de açıkça devam ediyordu.

Tarım ile beslenen nüfuslar ve endüstri ile daha da artan gıda üretimi insan sayısında patlamaya yol açtı. İnsanlar arttıkça aralarındaki sorunlar da arttı. Savaşlar çıktı. Uygarlık büyüdükçe savaş da büyüdü. Ticaret ve etkileşim arttıkça toplumların büyüme hırsı da arttı. İnsanların üzerinde uzlaştığı şeyler azaldı. Giderek daha çok farklılıklar oluştu. Para ve din bu arada uzlaştırıcı şeylerdi. Tüm dünya paranın kullanımını kabullendi. Bazı dinler dünyanın büyük kısmında kabul edilip uygulandı.

500 yıl önce bilimler dünyayı şekillendirmeye başladı. İnsanoğlu kendini sınırlayanın “cehalet” olduğunu anladı. Modern bilim imparatorlukların elinde şekillendi. Çoğu icat insanları sömürmek ya da öldürmek için yapıldı. Yeni bilgilerin keşfi yeni kaynaklarla mümkündü. Bunu da kapitaller ve krallar sağlıyordu. En iyi dostu olan kapitalizmle, bilim, çağımızı oluşturdu.

20 ve 21. yüzyıllarda doğanın dengesini bozduk. Küresel ısınmaya yol açtık. Doğal seçilimi alt üst ettik. 4 milyar yıldır işleyen biyolojik döngüyü değiştirdik. Artık en sağlam ya da en sağlıklı olanlarımız yaşamıyor. Artık tıbbi yöntemlere ulaşabilen zenginler, diğerlerini öldürüp kaynaklarını sömürenler yaşıyor.

Genel olarak, insanın nesnel dünyayı ve kendi kişisel varlığını anlamasına etkin biçimde katılan zihinsel süreçlerin toplamı olarak bilinci, insanlık 100.000 yıl öncesinde edindi. İnsanoğlu bilinçle hem bireysel, hem de toplumsal dünyanın gerçeğine vakıf oldu, onu hissetti, ona katıldı ve onu değiştirmenin aracı olarak ortaya çıktı. Özellikle bireysel bilinç sonucu gelişen toplumsal bilinç, “toplum yaşamındaki görüşleri, kavramları, düşünceleri, siyasal, sanat, töre vb. kurumları oluşturan bilinç biçimlerinin tümü” olarak toplumsal yaşamı, varoluş süreçlerini anlaşılmasını sağladı.

Algı ve bilgilerin bir anlık açık seçik izleme süreci, başka bir tanımla; bireyin, kendisinden, çevreden zamandan haberdar olması, buralardan gelen uyaranları, açık seçik izleyebilmesi bilinçli durumunu gösterir. Bilinçli durumda duyu organlarının çalışmaları yolunda ve normal, dış uyarıların algılanması ve anlaşılmasında bir bozukluk, arıza yoktur. Dikkat, algı, etkin biçimde düşünme, yargılama, anımsama, yorumlama vb. tüm işlevler normaldir. Değerlendirme ve bütünleme yapılabilir. Böylece bilinçli bir kişi durumundan ve çevresinden haberdar olur. Çevresini, bulunduğu yeri, kişileri, zamanı, nesneleri ve olguları tanır, bunlarla ilişki kurar. Realist değerlendirmeler yaparak, sorulara uygun yanıtlar verir normal davranışlarda bulunur.

“Bilinç, bir insanın başına gelebilecek en yüce, en erdemli beladır." Tolstoy

“Bilinç, gerçekten var olduğumuzun tek gerçek kanıtıdır.” Descartes

“Bilinç var olmanın ön koşuludur.” Gustav Jung

“Günümüze değin gelen evrenin tarihinde en önemli olay bilincin ortaya çıkışıdır.” Ilya Prigogine

“Bilinçli olmak için mücadele etmeyen, yeterince insan değildir.” Nizamettin Biber 

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..