- Kategori
- Gündelik Yaşam
Internet' te kokulu mesajlar

Teknolojinin içinde olunca, teknolojiyle iç içe olunca, gelişmeleri daha kolay görebiliyor hatta kolay algılayabiliyorsunuz. Yirmi yıla yakın bir süredir işim gereği teknolojinin içindeyim ve şu son yirmi yılda kısaca adına IT dediğimiz, hem bilgisayarı, hem interneti, hem de mobil iletişimi içinde barındıran sektörde, teknoloji o kadar hızlı bir devinim içinde, kendini aştı ki, bunu bu satırlara sığdırmak mümkün değil. Çok hızlı bir değişim gösteren bu sektör, teknolojiyi en iyi ve en uç noktalarda kullanması anlamında da, diğer sektörlerden ayrılıyor. Oldukça dinamik bir yapıya sahip olan IT sektörü, diğer sektörlere günden günde büyük farklar atıyor. Bilim adamları, araştırmacılar her gün yeni bir icat, yeni bir ürünü laboratuarlardan çıkartıyorlar ve kısa bir zaman sonra tanıtımını yapılıyor tüm dünyada ve hemen pazara sunulabiliyor. Hemende sunulması lazım, çünkü, dev firmalar icatlarını gün ışığına çıkartmak için önce rakipleri ile, sonra zamanla ve kendileri ile yarışıyorlar. Ve netice itibari ile ürünler, vitrindeki, masalarımızdaki ve ceplerimizdeki yerlerini alıyorlar..
Ticari hayattaki sektörleri sınıfladığımızda, diğer birçok sektörün statik, bilişim sektörünse çok dinamik ve gelişmeye, geliştirmeye, sonuçlarının da global olmaya çok müsait olduğunu görüyorsunuz. Mesela, bilgisayar teknolojisi.. Nereden nereye geldi.. Altmışlı yıllardan, günümüze kadar insanın aklının alamayacağı bir grafikte gelişme yaşanmış. O yıllarda bir evin genlini dolduran bilgisayarlarla basit hesaplar yaptırılabiliniyordu. Bugün avuç içine sığan bilgisayarlarla, çok daha karmaşık hesaplar yapan programlar çalıştırılabiliyor. Geçmişte fotoğraf makineleri pahalı olmasından dolayı her evde ve insanda bulunamazken, tüketimi lüks iken, bugün herkesin cebindeki cep telefonlarına sığdırılmış durumda. Geçmişte, coğrafi haritalar için aylarca uğraşıp, yüzlerce havadan fotoğraflar çekilip, topografik hesaplamalar yaptırılırken, bugün siz bile masanızdaki bilgisayardan bazı programları çalıştırıp, dünya üzerindeki bir noktanın fotoğrafını çekebiliyorsunuz.
Internet’in geldiği nokta böyle bir şey. Geçmişine baktığınızda internetin alt yapısı, askeri amaçlarla haberleşmek amacı ile geliştirilmiş. Bugün ise, Internetsiz bir yaşam biçimi yok gibi. Mesajlaşıyorsunuz, gazete okuyorsunuz, televizyon izleyip, müzik dinliyorsunuz, dosya gönderiyorsunuz, bir takım programları artık makinenize yüklemeden, web ortamında çalıştırabiliyorsunuz, banka işlerinizi internetten takip ediyorsunuz, çocuğunuzu okulda ne yaptığını, fabrikanızdaki üretimi internet üzerinden kameralardan gözlemleyebiliyorsunuz, alışverişlerinizi yapıyorsunuz. Hatta markete bile gitmeden, siparişleriniz evinize geliyor.
Internet bize tüm bunları yapmamızı sağlarken, bilim adamları boş durmuyorlar. Artık internet üzerinden kokuları bile hissedebileceksiniz. Gerçekten !.. Güney Korede yapılan bir çalışmada, uzmanların verdiği bilgiler doğrultusunda, internet kullanıcıları 2015 yılında internet aracılığıyla koku gönderebilecek.
Enformasyon Bakanlığının yaptığı ankette yaklaşık 3.500 uzmandan alınan bilgilere göre derlenen rapora göre, 2015'te her kokunun aromatik içeriğini ve nasıl karıştırılması gerektiğini tanımlayan dijital kodlar olacak. İnternet aracılığıyla gönderilebilecek kokuya ait veriler, bilgisayardaki koku kartuşunu harekete geçirecek. Kartuş da gönderilen kokuyu salgılayacak.
Araştırma ekibinin başkanı Ryoo Pill-Gye, geleceğin müşterisinin teknolojik ihtiyaçlarını anlayabilmek için yapılan araştırmanın sonuçlarını açıkladı. İşte ilginç veriler: 2012’de cep telefonları iki ay boyunca şarja gerek duymadan çalışabilecek. 2015’de askerler kurşun ve su geçirmez, çevreye göre rengini değiştirebilen "bukalemun üniformalar" giyecek. 2018’de ameliyat yapabilen robotlar hizmete girecek. İnsan vücudundaki damarlarda yolculuk edebilen mikro-robotlar, sağlık sorunlarını tespit, analiz ve tedavi edebilecek. Uzak doğulu bilim adamları şimdiden insan tenine benzer bir madde geliştirip, ürettikleri robotlara bunu giydirip, insana tıpa tıp benzeyen “insanımsı robotlar” yapmaya bile başladılar. Üstelik, gözlerini, ellerini, parmaklarını kullanabilen robotlar. Siber dünyanın kurulması çok yakın !..
Bu anlattıklarım bir bilim kurgu fantezisi gibi gelebilir ama gerçekten böyle. Daha şimdiden bu koku olayına takmış bazı teknoloji firmaları. Mesela, Japonya'nın NTT Communications adlı telekom firması, ekrandan seçilen kokunun internetten ''indirilmesine'' imkan veren hizmet başlattığını açıkladı. hatta satışa bile sunulmuş bu sistem. Sistem şöyle çalışıyor : Yüzlerce kokunu yer aldığı, koku panellerinin yer aldığı bir kutu, yazıcı gibi bilgisayar bağlanacak. Her bir kodun digital bir kodu olacak. Siz bilgisayaran bir koku isteyeceksiniz. Bu istediğiniz kod koku kutusuna gidecek ve yazıcı çıktısı gibi size koku püskürtecek.
Teknoloji dünyası, kullandığımız elektronik cihazlardan ibaret değil. Arkasında bambaşka bir dünya ve yaşam var. Arkasında teknoloji üreten dünya devi tesisler var. Onların, biz tüketicilerden çok daha farklı bir dünyaları var ki, biz bugün aklımızın eremeyeceği, “bunu nasıl yapmışlar” sorularının cevaplarını bulamıyoruz.
Zaman ve teknoloji bir devinim içerisinde. Gelecek 10 yıl çok enteresan gelişmelere gebe. Eğer ömrümüz vefa ederse, bunları görebiliriz. Yok vefa etmezse, bugünün çocukları, gelecekte çok şanslı olacaklar. Zira teknolojisiz evden dışarı çıkmaları mümkün olamayacak gibi gözüküyor. Belki de çıkmalarına gerek kalmadan, ışınlanırlar gitmek istedikleri yere.. Ne dersiniz ?