Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '08

 
Kategori
Dünya
 

İrlanda, Sarkozy'i ayağına kadar getirdi.

İrlanda, Sarkozy'i ayağına kadar getirdi.
 

6 ay boyunca, İrlanda ile uğraşmak işine gelmiyor


Son günlerde Türkiye’de o kadar çok iç politikaya odaklanıldı ki; dünyada neler olup bitiyor, eminim ülkeyi yönetenlerin bile umurunda değil. Varsa yoksa kapatma davası ve Ergenekon.

Sanki tüm bu olanlar Türkiye’ye gökten zembille inmiş, daha önce örnekleri hiç yaşanmamış, sanki bu ülke 1945 lerden beri demokrasi mücadelesi vermiyormuş gibi her iki “hınç” tarafı da bir gün biri öbür gün diğeri kılıçlarını çeke çeke politika yapıyorlar.

Çok yakında eski hamamda aynı tas aynı su ile yıkanmaya devam ederler nasıl olsa. Hep öyle olmadı mı?

Bu arada dünyada bir takım gelişmeler oluyor; üstelik de ders alınacak gelişmeler.

AB Anayasası’nın 2005 yılında Fransa ve Hollanda’da düzenlenen referandumlarda reddedilmesinde sonra, AB’nin “B planı” olarak hazırladığı Lizbon Anlaşması’nın İrlanda’da referandum sonucu reddedilmesi, birleşik ve güçlü bir Avrupa’ya ikinci bir darbe indirmişti.

İrlanda'nın red kararı ile AB nin elitlerinin havası inmiş ve AB siyasi liderlerini de darmadağın etmişti.

İrlanda, AB uygulamalarına karşı halkını korumak anlamında verdiği bu red kararı ile aynı zamanda AB’nin dünya sahnesindeki siyasi aktörlüğünü de sorgular hale getirmişti. Öyle ki ; ABD ile birlikte Çin, Hindistan ve Rusya gibi yükselen güçlerin baskın olduğu dünya sahnesinde Avrupa Birliği’nin, politik ve ekonomik gücünün zayıfladığı mesajı veriliyordu sanki.

İrlanda’nın red kararı üzerine ; Alman ve Fransız liderler Angela Merkel ve Nicolas Sarkozy, çevir kazı yanmasın misali, İrlanda'nın kaygılarını giderecek bazı kurumsal düzenlemeler yapılması gerektiğini vurgulamaya başladılar.

Red kararı, Nicolas Sarkozy’de soğuk duş etkisi yapmış olacak ki; Temmuz'da başlayan Fransa'nın, AB altı aylık başkanlık döneminin ilk icraatı olarak bugün soluğu İrlanda’da almış.

Belli ki ; altı aylık başkanlık döneminde İrlanda vetosunun sebep olduğu fiyasko ile uğraşmak istemiyor.

Burada vurgulanması gereken en önemli konu ; AB Dönem Başkanı Fransa'nın , İrlanda’lıların Lizbon Anlaşması'na hayır demesi nedeniyle bu ülkenin ayağına kadar gitmiş olması.

“AB ye evet deyin” diye bizim kimse ayağımıza gelmez. Hep bizim politikacılarımız Brüksel’in kapısını aşındırır, içeride kavga mı var gider şikayet ederler. Onlar da der ki; “Türkiye’nin iç politikası yanlış yoldadır, siyaset sistemi çökmüştür v.s.” .

Diyeceğim o dur ki; illakide dış dünyaya kapıları kapatmak gerekmiyor…

Keşke İrlanda gibi sağlam bir politik duruş ile dış dünyada var olabilsek ve onlar bize dayatma getireceğine biz dayatabilse idik.

Ama nerede bizde bunu yapabilecek kapasitede çağdaş, demokratik, güçlü politikacılar?

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..