- Kategori
- Güncel
IŞİD, PKK ve DHKP-C keyfi ölüm mangası değil; haklı davaları olup olmadığına bakılmalı

Yöntemi eleştirilse de sonuçta kendi bulunduğu topraklarda varlık nedeni olan inancı için bir İslam devleti kurma gerekçesi IŞİD ‘i haklı gösteriyor. Sonuçta inancı böyle ve kendisi gibi dünyada İslam devleti arzulayan Müslümanlar var. Yani neden IŞİD var diyemezsiniz. Neden Kuvayı Milliye vardı? Bu da aynısı işte.
Elbette “bütün kâfirleri öldürelim” mantığı kabul edilemez. Kâfirler(!) olacak ama isteyenler olduğu için İslam devleti de olacak. İran, Arabistan var ya. Demek ki yeterli görülmüyor. IŞİD’i Amerika yarattı söylemi komplo teorisi. IŞİD’in eğer orada yaşayan halk da istiyorsa kendi bölgesinde devletleşmesi haklı görülüyor. Ancak amacı bu değil de Taliban gibi, El Kaide gibi dünyanın dört bir yanında inançsız küffarın kellesini kesmekse Allah sonumuzu hayır etsin. İnsanların kendi topraklarında nasıl yaşayacaklarına karışılamaz. İsterlerse İslam devleti kurar şeriatla yönetilirler. Fakat elbette IŞİD’in amacı makul olabilir ama eylemleri bunu destekler nitelikte değil. Dünya da bir İslam ihtilalı başlatmak istiyorlar gibi. Aslında buna da hakları var. Kendi mensupları ve sempatizanları (Müslümanlığı farklı yaşamak isteyenler kastediliyor) ile ilgili ayrıca İslam’ın barış yolu ile tebliği, isteğe bağlı anlatma ve ikna normal demokratik hak olacaktır. Kerim Korkut düzenlerinde IŞİD’e falan gerek kalmayacak, bu konularda insanların tek başına ya da gurup olarak yapmak istediklerine izin verilecek. Şimdilerde cami yapılması bile tartışılıyor. İnsanların cami yapmalarına kimse karışamaz. IŞİD’i işte bu saçma anlayışlar yaratıyor.
Benzer şeyleri PKK için de söyleyebiliriz. Kürt halkı TC devletinin emri altında esir olarak yaşamaktadır. Dünyanın her yerinde olduğu gibi bağımsızlık ve ayrı devlet için Kürt varlığı harekete geçmiştir. Kerim Korkut’un karşı olduğu şey Kürt halkının özgürlüğünü istemesi değildir. Artık bu çağda silahla devlet kurulmaz. Demokratik mücadele vereceksiniz.
Kürtlere haklar verilmesi ve barışın tesisi umudunu gösteren “Çözüm süreci” nin AKP’ye nasıl oy olarak yansıdığını gördük. Yani bu demektir ki Kürt sorununun çözümünü millet istiyor. Ama eminim ki PKK eliyle değil anlattığımız gibi. PKK büyük bir yanlıştır ama PKK’yı TC’nin yanlış siyaseti yaratmıştır. Kürt meselesini çözüme yaklaşmamış insanların dağa çıkmalarına neden olmuştur. Ülkenin geleceğini tehlikeye atma açısından PKK ile TC arasında fark kalmamıştır. Millet korku ve endişe içindedir. Bu durumdan sadece Hitler artığı kan emici vampirler memnundur. Onlara göre Türk devleti bu iki zibidi örgütün hakkından gelecektir(30 yılda geldi, gördük!) Sanki iyi bir haltmış gibi hepsi ölmeye hazırdır! 1984 kâbusu yeniden başlamıştır.
PKK’nın dahi başlangıç amacı belki doğruydu. Siz nasıl Kuvayı Milliye kurduysanız onlar da halklarının özgürlüğü için PKK’yı kurdular. 100 yıl önce belki bu doğruydu ama artık medeni dünyada halkların özgürlüğü için silaha gerek yoktu. Yurt çapında demokratik özgürlük mücadelesine kalkmaları daha doğruydu. 50 bin kişi öldü, 400 milyar dolar paramız gitti; peki özgür oldular mı? Yalnız burada PKK ne kadar suçluysa TC de o kadar suçlu. Demokratik mücadele için insanların önünü açmadı. Milleti ateşe attı.
DHKP-C banka soymak için mi kuruldu? Çağır insanları bir konuş bakalım ne istiyorlar. Gerek yok değil mi, nasılsa bombaların var. Göreceğiz o bombaların nereye düşeceğini. Ama size bir şey olmaz (Missisipi kıyısında villanız hazır) halkıma acıyorum!