İşini düzgün yapmayanlar delirtecek beni...

İş için vergi dairesine gideceğiz bir elemanla…

Gayrettepe’de Emniyetin orada.

Bindik Balmumcu’dan bir taksiye.

Sordum biliyor musun diye, biliyorum dedi.

Gidiyoruz.

İndi Otim’e, dedim sağdan çıkacak herhalde.

Baktım Fulya’ya gidiyor.

Eve gitmek istesem girmezler Fulya’ya yok trafik vardır yok bilmem ne diye.

Dedim ki beyefendi Fulya’ya niye girdin ?

Fulya’da vergi dairesi ben biliyorum dedi.

Yok Fulya’da vergi dairesi falan, ben 25 yıldır burada oturuyorum dedim.

Olabilir bende günde kaç kere müşteri getiriyorum buraya vergi dairesine dedi.

Allah Allah oldum, karşıda bu kadar kararlı biri olunca insan bildiğinden de şüphe duyuyor ya…

Peki dedim haydi bul vergi dairesini indir beni tam önünde…

Gezmeye başladık Fulya’yı, hatta iki kere de bizim apartmanın önünden geçtik komşulara el salladım.

Arıyor , bakınıyor, yok….yok….kendi kendine de söyleniyor Allah Allah buradaydı yahu diye…

Arkada benim dişim bağırsağımı kesiyor yavaş yavaş….

Ama o kadar kararlı ki Avrupa Hastanesinin karşısında bir bina var orayı gösteriyor, aha da buradaydı işte gitmiş falan diyor.

Dedim ki sen adamı çatlatırsın, şimdi imdatttt(!) diye çığlık atacağımmm, çabuk benim dediğimi yaaaapppp….resmen çığlık çığlığa konuşuyorum ama adam nasıl inat, hala vergi dairesinin taşındığını iddia ediyor…

Biz hiç yokmuşuz gibi de davranıyor, işte ben sağdan diyorum o inat soldan giriyor falan, araba kullanıyor demeyeceğim arkadan indiricem artık kafasına çantayı o kadar sinirlendim.

Yanımdaki kızcağız korktu; - sus Dilek abla Allah’ını seversen, tamam geldik vs. diye teselli etmeye uğraşıyor.

Adamda yaşlı biraz, hadi dedim ayıp olur, yanımdaki kızda epey tırsttı, sustum.

La Havle çeke çeke yolu tarif ettim, 10 dk. lık yolu 1 saate gittik.

***


Geçen akşam arkadaşıma yemek sözümü ifa etmek için gittim Cevahir’e.

Yemek katında bir curcuna Allah’ım kimsenin evinde yemek pişmiyor da kendilerini buraya mı atmışlar, kıtlıktan çıkmış gibi millet.

Masalarda yemek yemeye çalışanlar, başlarında dikilen , ellerinde tepsi masa sırası bekleyen tipler yüzünden boğazlarına diziliyor.

Bu hengamede kenarda köşede bir restaurant çekti dikkatimizi, diğer fast food restaurantlara nazaran daha bir elit (yani kazık) ve tabiki daha boş.

Hadi dedim içimden, kızcağızla uzun zamandır görüşemiyoruz kıyayım paraya.

Geçtik oturduk.

Pizza söyledik, geldi. Biraz ekşimsi tuhaf bir tadı var ama kız da iştahlı yiyor, hadi dedim tadı kaçmasın, benim ağzımın tadı yok zahir, zar zor yemeye çalışıyorum, ikinci dilimden bir ısırık aldım ağzıma sert bir madde geldi.

Hatta bir değil, biri küçük biri daha büyük iki madde.

Peçeteye aldım, sert plastik, kırık seramik parçası gibi bir şey. Mutfaklarında katır yoksa bu da onun diş dolgusu değilse buna da şükür.

Arkadaşım fark etti tabi cebelleşmemi, oda bıraktı yemeği.

Evirdik, çevirdik, inceledik anlamadık :))

Çağırdım garsonu, dedim ki beyefendi bu ne ? o da evirdi çevirdi, bir şey kırılmış herhalde mutfakta dedi.

Promosyon niyetine mi konuluyor pizzanın içine dedim, pişkin pişkin güldü bide.

Buyrun alın biz devam etmeyeceğiz, hesabı alalım dedim.

Ve aynı pişkinlikle hesabı getirdi.

Neydüğü belirsiz maddeyi ağzımda yuvarladığıma mı yanayım, aç bilaç kalktığımıza mı ?

Arkadaş da aman bir rezillik çıkmasın diye gözüme bakıyor, hatta hesabı o ödemeyi teklif etti, sırf ona ayıp olmasın diye salak gibi ödedim hiç hak etmedikleri parayı…

***


Postalar gelmiyor 1 aydır, sınav kağıdım da önemli olunca derde düştüm, bizimkilerin de hemşehrisi araları pek iyiydi, bahçede kahve falan ikram ediyorlardı adama.

Bir sıkıştırdım babamı, meğer hemşehrisi postacı kumarbazın tekiymiş, üç kuruş maaşına bakmadan batmış kumar batağına, bizimkilerden de biraz para koparmış, aynı mahalleden birkaç kişiden de…şimdi de yüzü yok gelmeye diye postaları da getirmiyor.

Millet çöp konteynerının yanında buluyormuş öbek öbek açılmamış postaları.

Arayacağım müdürünü dedim herkes itiraz etti, günahmış 1 yılı varmış emeklisine diye.

O na günah….

Bu na ayıp…

O belalı….

Bu mafya….

Ohhh ne ala memleket….

Kimse işini doğru dürüst yapmasın….

Biz de pısalım…

Boşuna dememişler herkes hak ettiği muameleyi görür diye…