Islak ıslak..

Islak ıslak..

Dün yazdığım bloğa göz atarken; haberlerde ki alt yazı beni kendime getirdi. Yazdığım blogda hayatın kısalığından bahsetmişim. Barış ile ilgili başlamıştım yazıma ama devam edememiştim. Çünkü negatif düşünmek istemedim. Umudum yoktu yaşayacağı ile ilgili ama..Yine de yazmaktan çekindim.

Şimdi Barış'tan geriye ne kalacak. Hiç. Tv ler reklamlarını yaptılar. En çok izlenme rekorları kırdılar beş gün boyunca.
Bir aydır Bodrum'da bulunan Barış'ın kasetleri , afişleri bir gün içerisinde tükenmiş. Yani öldükten sonra ! . Bu demek oluyor ki ; ölmesini bekliyormuş herkes kasetini almak için. Hep öyle olur ya zaten ne yazık ki.

Işıl ışıl bakan gözlerini ilk girdiği yarışmada hissetmiştim. Genç,yakışıklı,yetenekli.
Daha ne olsun. Bir de zaman içerisinde kurduğu sıcak diyaloglar. Bir anda herkesi sürükledi peşinden. Hızlı yaşadı genç öldü sözüne katılmıyorum. Yaşamı hızlandırmak böyle bir şeymi ?
Ölüme direnemedi ! Bu söz öyle saçma geldi ki bana. Nasıl direnemedi. İnsanın bunu seçmek elinde olabilirmi. Yani direnmek ya da direnememek. Barış uyudu. Uykusundan uyanmak istemedi.

Ne mutlu ki o'na ardında ıslak ıslak diye söylenen şarkısını bıraktı. Tıpkı Cem Karaca gibi..
Unutulmaması dileğiyle..

Trafik canavarına bakalım daha kaç tane fidan vereceğiz. Ajlan,Kerim Tekin,Boran Kaya..İlk aklıma gelenler.

Şimdi Barış'ta onlarla birlikte anılacak. Ne zamanmı ? Bir genç daha hayatını yitirdiğinde !

Ruhun şad olsun Barış.. Unutulmaman dileğiyle...