Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '08

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

İslam ve ekonomi (4) İşte Kapitalizm; Üretmeyi beceren insan, hakça paylaşmayı da öğrenecektir.

İslam ve ekonomi (4) İşte Kapitalizm; Üretmeyi beceren insan, hakça paylaşmayı da öğrenecektir.
 

Toklar; Bırakınız doysunlar. Açlar; Bırakmayınız soysunlar!


İçerikte kapitalizm, isim babalarının kaleminden, tarafsız, basit, anlaşılır bir şekilde verilmektedir. Sonraki yazıda İslam ekonomi anlayışı, onu takibeden yazıda da; Kapitalizm, Komünizm ve İslam ekonomi anlayışlarının karşılaştırması olacaktır. Değerlendirme her zaman olduğu gibi elbette okuyana aittir.

Komünizmin bir anlayış ve ihtiyaç olarak; 19’uncu asırda özellikle sanayi devrimini ilk kez gerçekleştiren İngiltere’de yüksek sesle dile getirilmiştir. Makineleşmenin meydana getirdiği hızlı üretim artışı, beraberinde işçiye olan talebi de artırmış ve elbette artan işçi sayısı; o oranda sorunları artırmış ve birileri de bunu dile, gündeme getirmiştir.

Kapitalizm ise; Gerek üretimin hızla artması ve gerek artan üretime paralel olarak uluslararası ticaretin ivme kazanması; beraberinde sermayeyi de hızla büyütmüş ve bunun doğal sonucu olarak yeni bir ekonomik sisteme ihtiyaç duyulmuştur.

Çok basit özeti ile Komünizm; artan işçi sayısına paralel olarak, sahipsiz olduğu için ezilen işçilere ve sorunlarına çözüm; Kapitalizm; büyüyen sermayenin kendine daha verimli ve özgür bir alan bulması için ortaya çıkmıştır.

* * *

Kapitalist oluşuma zemin hazırlayan olaylar;

-“Ortaçağın sonlarına doğru, Batı Avrupa toplumlarının iktisadî temellerini değiştirecek birtakım etkenler ortaya çıkmıştı, Bir kere, denizaşırı ülkelerdeki keşiflerle ticaret genişlemişti. Bunu izleyerek Avrupa'ya akan altınlar, bir taraftan fiyatları yükselterek ticarî kapitali büyütüyor ve ticarî kapitaliste kârlı yeni iş alanları açıyor, bir taraftan da, taşınmaz mal gelirleriyle yaşayan soyluları fakirleştiriyordu.

-“İkinci olarak, tarımda üretim tekniğinin değişmesi, geleneksel geçimlik (bedeni) ekonomi düzenini yıkmıştı. Tarımsal üretim piyasaya yönelmiş, piyasa kanunlarıyla beraber de ticarî kapitale bağlı hale gelmişti. Ticarette artan kâr olanaklarıyla birlikte, bireycilik’in gelişmesinde, dinde yapılan reform hareketinin önemli rolü olmuştur…”

-“16-17. yüzyıllarda, anonim şirket düzenindeki imtiyazlı ticaret kumpanyaları, denizaşırı bölgelerde ticareti tekelleri altında tutuyordu. Özellikle İngiltere'de, bu kumpanyaların yöneticileri, çağlarının iktisadî düşüncesinin sözcülüğünü eden kişiler olurlar...

* * *

Kapital nedir?

Kapital; (Türkçesi sermaye) bir gelir elde etmek üzere kullanılan, işletilen her türlü mal ve paraya verilen isimdir. Niteliğine göre; Fiziksel sermaye (fabrika, teçhizat ), mali, sabit, işletme sermayesi. Kaynağına göre; Öz sermaye, yabancı sermaye. Kullanıldığı yere göre; Duran sermaye, dönen sermaye…

* * *

Peki, Kapitalizm nedir? ; Kimileri onu, Serbest piyasa ekono­misi, kimileri de, liberal sistem olarak tanımlamaktadır.

-Sistem kendini; “İnsan veya doğa yapısı sermayenin yani üretim araçlarının, özel mülkiyet altında bulunduğu ve kişisel kazanç için kullanıldığı bir ekonomik örgüt­lenme biçimi olarak tarif eder.”

-“Özel girişim ve piyasa serbestliğine dayanan Kapi­talizm, Batı Avrupa’da 15. ve 16. yüzyıllardan itibaren feodalizmin yerini almış, sanayileşme ile bir­likte hızla gelişerek 18. ve 19. yüz­yıllarda egemen üretim biçimi ha­line gelmiştir ve halen bu anlayış etkinliği dünya genelinde sürdürmektedir.

* * *

Peki, Kapitalizmin yerini aldığı “Feodalizm nedir?

-“Feodalizm (Derebeylik); başta Ortaçağ Avrupa’sı olmak üzere tarihin birçok evresinde rastlanan toplumsal, siyasal ve ekonomik örgütleniş biçimidir…

-Feodal toplumun siyasi örgütlenişi, koruyan-korunan ilişkisine dayanan hiyerarşik bir örgütleniştir. Merkezî otorite zayıftır, yerellik görülür. Feodal ekonomi ise, kendi kendine yeterlik üzerine kuruludur…

-Ticaretin tekrar canlanması ile temelleri sarsılan feodalizmin son kalıntıları Sanayi Devrimi ile tamamen yok olmuştur. (Vikipedi)

* * *

Kapitalist anlayışı biraz daha açalım;

-“Günümüzde de en yaygın ve güçlü ekonomik sistem olan Kapitalist sistemin felsefesi "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geç­sinler", şeklinde özetlenebilir. Bu­na göre kişiler kendi çıkarlarına uy­gun hareket etmekle, toplum
çı­karlarına da uygun hareket etmiş olacaklarını düşünürler…

-“Bu şekildeki davra­nışla ekonomik sistemde bir uyum ve düzen olduğu ileri sürülmüş ve buna görünmeyen el ilkesi adı ve­rilmiştir.

-“Bu ilkeyi ilk kez tutarlı bir şekilde tanımlayıp ortaya koyan kişi olan İskoç asıllı Adam Smith"e göre, her birey kendi çıkarlarının peşinde koştuğu zaman, görünmeyen el aracılığıyla herkesin çıkarı sağlan­mış olacaktır…

* * *

Kapitalist ekonomilerin vazgeçilmezleri, ‘olmazsa olmaz’ları nelerdir?

-“Özel mülkiyet ve veraset: Kapitalist sistemin temel kurumu olan özel mülkiyet ile mal sahi­bine, sahibi olduğu mallar üzerinde tam bir denetleme ve kullanma yetkisi ve hakkı verilir, ayrıca bu hak toplum tarafından korunur. Özel mülkiyette, kişi istediği üre­tim aracını istediği miktarda ala­bilmeli veya bir başkasına devredebilmeli ve sahip olduklarım mi­rasçılarına devredilmelidir…


-“Kâr amacı ve girişim özgür­lüğü: Kapitalizmde iktisadi etkinli­ğin temel amacı kâr elde etmektir. Üretim araçlarına sahip olan ve onları mirasçılarına bırakabilen in­sanlar, en yüksek kârı elde etmek için çabalarlar. Bu durum kapitalist sistemin dinamizmini oluşturur.

-"Üre­tim araçları üzerinde mülkiyet hak­kının sınırlandırılması halinde kim­se isteyerek çalışmaz ve toplum di­namizmini kaybeder… "

-“Bu nedenle kapitalizmde kâr amacı ve girişim özgürlüğü çok önemlidir. Girişim özgürlüğü, kişi ya da firmaların ekonomik kaynakları elde etme ve bu kaynakları herhangi bir üretim dalma ayırabilme, üretim faaliye­tinde bulunmak isteyenlerin üretim araçlarını kiralama, satın alma ve üretimde kullanma ve kendi istek­lerine göre üretimlerini pazarlayabilme özgürlüğüne sahip olmaları­dır…

- “Piyasa mekanizması ve fiyat sistemi: Kapitalist sistemde eko­nomik sorunların çözümü için ge­rekli düzenleyici olarak piyasa me­kanizması ve fiyat sistemi esas alınmıştır. Buna göre piyasa meka­nizması iyi işlerse, fiyat sistemi devletin hiçbir konuda müdahale­sine gerek kalmadan her şeyi dü­zenleyecek, mal ve ürün piyasala­rında kıt kaynakların en iyi bir şe­kilde kullanılmasını ve toplumun refaha ulaşmasını otomatik olarak sağlayacaktır.

-Rekabet: Kapitalist ekono­milerde rekabetin en önemli gö­revlerinden biri, mal üretiminde, yüksek verimlilik sağlamak ve ula­şılan verimlilik düzeyini korumak, geliştirmektir.

Peki, daha başka;

-“Piyasaya giriş ve çıkışlarda hiç bir kısıtlama olmamalı, üretici firmalar istediği sektörde rahatça iktisadi faaliyet gösterebilmelidirler…”

-“Firmalar, kendilerini düşünerek karlarını ve menfaatlerini maksimum kılacak şekilde hareket ederlerse, bu şekilde toplum refahının da en üst seviyeye çıkacaktır.”

-“Üretici ve tüketici firmalar çok sayıda olmalı. Bu firmalar, piyasa işleyişine etkide bulunamamalı, piyasayı etkileyecek kararlar alamamalıdırlar…”

İslam ekonomi anlayışı ile devam edecektir.


Resim:www.inadinasevdainadinakavga.azbuz.com'damn alıntıdır.

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..