- Kategori
- Deneme
Islatıyor mu diye deneyimledim
Bu sabah gök gürültüsü eşliğinde sağanak bir yağmurla çıktım yataktan. Yavaşlar mı diye bekledim uzunca bir süre. Sonra yavaşladığını düşündüğüm bir anda, ıslanır mıyım acaba kaygısıyla attım kendimi dışarı. Yani saplantı üzerine filan hareket ettiğimi düşünmenizi istemem. Sadece ıslatıyor mu diye deneyimlemek istedim(!).
Evet, ıslatıyormuş. Çabuk eve döndüğüm için “ donuma kadar” ıslanmadım ama beni ikna edecek kadar ıslandığımı söyleyebilirim. Aslında ben bir trekking esnasında o meşhur “ donuna kadar ıslanmak “ deyişini deneyimledim. Ancak o zaman deyiş bende içselleşti. Demek ki doğruymuş, böyle bir şey olabiliyormuş noktasına geldim. O zamana kadar abartılı bulurdum bu deyişi. Yaşam sadece bizim deneyimlediklerimizden oluşmuyor, bir kez daha anımsamıştım bu farkındalıkla.
Bir fıkra ile bu ıslak ıslak sohbeti noktalayalım. Fazla üşütmesin(!).
Temel’ le Fadime iki katlı dağ evinde yaşıyorlarmış. Bir ara çok şiddetli yağmur yağmaya ve gök gürlemeye başlayınca Fadime çok korkmuş ve alt kattaki kocasına seslenmiş:
“ Temel, gök gürlüyor, hemen yukarı gel.”
Temel ise aşağıdan seslenmiş:
“ Gerek yok, ben buradan da duyayrum.”