Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

İspanya'ya değil bir kez daha kendimize yenildik!

İspanya'ya değil bir kez daha kendimize yenildik!
 

Mustafa Denizli ve Fatih Terim Türk Futbolunun bir dönem önce atladığı eşiğin devrimci komutanları idi ama maalesef bugün gelinen noktada önümüzdeki yeni eşiğin atlanmasına engel teşkil eden unsurları durumundadırlar.

Maalesef Fatih Terim ülke futbolunun başında tabulaşmış ve yeni ezberler oluşturmuştur, ülke futbolu yeni bir eşik atlamasının yolu da öncelikle Terim tabusunu ve onun etrafında dönen ezberleri kırmasına bağlıdır

Öncelikle bir önceki eşiğin ne olduğunu anlatmak gerekirse, bir önceki eşik, Denizli hocanın Galatasaray ile başlattığı ve Terim’ in hem Galatasaray hem milli takım ile devam ettirdiği aşamadır. Her zaman o seviyede tutunamasak bile artık o seviye bizim minumum kabul edeceğimiz seviyedir.

Aşmamız gereken önümüzdeki yeni eşik ise Avrupa Şampiyonu bir İspanya ile oynuyorsak, hangi kadro ile, hangi takdik ile ve hangi psikoloji ile oynamamızı çok iyi analiz edebilmemiz gereken ve bunu sahada en iyi şekilde pratiğe dökmemiz gereken aşamadır.

1) Bunun yolu oyuncu şeçimlerinden başlar, formda olup olmadıklarına bakılmaksızın sürekli aynı oyunculardan kurulu 18 kişilik kadrolar ve 11 kişilik takımlar, bu kadroya giren oyunculara da, ne kadar formda ve ümit verici olsalarda bir türlü kadroya çağrılmayan oyuncuklara yanlış mesajlar vermekte, futbol kamuoyunu rahatsız etmekte ve insanların milli takıma olan sevgi ve desteğini azaltmaktadır.

2) Önceki yıllarda milli takıma verilen profesyonel psikolojik desteğin çok işe yaradığı – bazende hiç yaramadığı - dönemlere şahit olduk, 2. maçın 2. yarısında Nihat’ ın, Tuncay’ a bırakması gereken topu bırakmayarak, kahraman olma ihtiyacı ile, hiçte iyi olmamasına rağmen sol ayağıyla şut atarak yüzde yüzlük bir gol şansını heba etmesinin, profesyonel psikolojik desteğin bireysel süreçlere yeterince indirgenemediğini anlattı bana nedense.

3) Ne yazık ki Türk insanının her ne mesleği yaparsa yapsın yeterli derecede para kazanması ve mesleki anlamda üst düzeylere gelmesi, hem bireysel ve aileden alınan kültürel altyapıdaki eksiklikler, eğitimdeki zaaflar ve ülkenin diğer şartlarından kaynaklanan az çileli bir yol değildir, bu çileli yoldan zaferle çıkıp büyük başarılara imza atanların her aşamada ayaklarının yerden kesilip, realiteden zaman zaman - hatta çoğu zaman – koptuğu sık raslanılan vakadır, bunun karşı önlemlerinin her aşamada alınması gerekirken maalesef bu değirmene su taşıyanlar yeterinden fazlasıyla işin başındadır.

4) 1. maçta Semih’ in takımı ne kadar ileride tuttuğunu görememesi Fatih Terim’ in oyunu ne kadar iyi okuyabildiği! konusunda herkese çok net fikirler vermiştir, kısaca, Terim oyunu okuyamamaktadır, yapılan bu hata, Fatih Terim’ in şimdiye kadar oyuna yaptığı yanliş müdahelelerin zirvesidir.

5) Medya, tiraj veya başka kaygılar adına her maçtan önce yaptığı “ Saldırın aslanlar” retoriğinden vazgeçmelidir, Milli Takım' ın hem Barnebeu’ dan ve hemde Ali Sami Yen’ den çıkaracağı 1’ er puan bu dolduruşla heba edilmiştir ve bu anlamda suçlu açıkca medyadır.

6) Başta teknik direktörler ile Futbol Federasyonu yöneticileri ile medyadaki akıl adamların katılacağı bir oluşumla Türk futbolunun özellikle son 10 yılının masaya yatırılıp, bütün bu süreçlerin yapıcı eleştiriden geçileceği, önümüzdeki kısa ve uzun vadeli dönemlere dair yeni projeksiyonların ve yeniden yapılanmanın gözden geçirilmesi gereklidir, acilen!

 
Toplam blog
: 39
: 867
Kayıt tarihi
: 25.07.08
 
 

Aşçılar diyari Mengen’ de doğdum, lise tahsilimi Bolu’da, üniversite tahsilimi Adana’da yaptım. İş t..