İsrail bu sefer duvara işedi!

Bugün İngiltere'de yayınlanan Guardian gazetesindeki bir makalede aynen şunlar yazıyordu. Eğer Somali'li korsanlar sivil bir gemiye saldırıp 10 dan fazla kişiyi öldürselerdi, bugün NATO savaş gemileri o bölgeye doğru harekete geçmiş olurlardı. Ama şimdi kimse NATO gemilerinin İsrail'e doğru gitmesini beklemiyor. Belki de gemilerin o bölgeye gitmeleri gerekiyor.

Dün Türkiye'nin çağrısıyla toplanan BM Güvenlik konseyinde yerel saatle 02.00, (Türkiye saatiyle 09.00) da İsrail'i kınama kararı alınmıştır. Bu kararda saldırının bir yardım gemisine uluslararası sularda yapıldığı, ölü ve yaralılar olduğu ve acilen tarafsız bir soruşturma açılması gerektiği bildirilmiştir. Soruşturmanın uluslararası bir komisyon mu yoksa İsrail tarafından mı açılacağı sorusuna Amerikan temsilcisi, İsrail'in bu soruşturmayı tarafsız bir şekilde sonuçlandıracaklarına inandıklarını söylemekle yetinmiştir.

Bugün yine Türkiye'nin çağrısı üzerine toplanacak NATO daimi temsicilerinin toplantısından çıkacak karar da merakla beklenmektedir.

Ancak İsrail bu davranışıyla bütün dünyayı karşısına almıştır. Söyledikleri yalanlara kimse inanmamaktadır.

Bu arada Arınç'ın yaptığı bir açıklama da beni çok şaşırttı. Giden geminin bir yardım kuruluşuna ait olduğunu ve hükümetle hiç bir ilgisi olmadığını belirtmesi de çok garibime gitti. Sen herşeyden önce bir Devlet olarak vatandaşlarını korumak zorundasın ve bunun tedbirlerini bir şekilde alman gerekirdi.

Aslında, İsrail'in tarihine bakarsak, İsrail'in siyonist terör örgütlerinin kurmuş olduğu bir devlet olduğunu görürüz. Bu devletin şimdiye kadar işbaşına gelmiş yöneticilerinin çoğu bu örgütlerden yetişmişlerdir. İngilizlerin Filistin topraklarını işgal etmelerinin (1918) hemen ardından bu topraklara akın etmeye başlayan siyonist yahudiler ilk terör örgütlerini de 1920 yılında kurmuşlardır. Bu terör örgütünün adı Hagana'ydı. Bunun ardından diğer yahudi terör örgütleri de kuruldu. Bunların en ünlüleri Irgun ve Lahome Herut adlı örgütlerdi. Bu örgütler hem Filistin'de yaşayan Müslümanlara karşı, hem de kendilerine Filistin'in kapılarını açan İngiliz işgal kuvvetlerine karşı terör eylemleri düzenliyorlardı. Bu örgütler tarafından gerçekleştirilen terör eylemlerinde çok sayıda insan öldürülmüştür.

Şu anda aklımdan geçen düşünceleri de burada paylaşmak istiyorum.

Yeni bir yardım gemisi hazırlanarak aynı bölgeye bu defa savaş gemileri ve denizaltılar eşliğinde gönderilmeli. Türk Savaş uçakları da kırmızı alarm pozisyonunda hazır beklemeli. O zaman İsrail'in aynı şekilde bir saldırıya kalkışıp kalkışamayacağı da görmüş olurduk. Sivil bir gemiye komandolarla havadan ve denizden saldırmak, bir askeri tatbikattan bile daha az tehlikelidir. Düzenli bir orduya saldır da gör gününü...

Hükümetin başında 1974 lerin Ecevit'i olsaydı belki yukarıdaki gibi bir durum yaşanırdı. Ama şimdi diplomatik yollar denenecek. Ne olursa olsun, İsrail bu saldırıyla çok puan kaybetti. Bir şekilde bu hesap ödenecek. Savaş alanında olmasa bile uluslararası ilişkilerde.....

Bir söz vardır.

Eceli gelen köpek cami duvarına işermiş..

Bence İsrail bu defa duvara işedi....