- Kategori
- Güncel
İsrail tohumları, "tohumumuzu" kurutacak mı?

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, İsraili kastederek, dışardan aldığımız tohumların masum olmadığını ve yirmi yıllık süreçte "tohumumuzu kurutacağını" söylüyor. YÖK Başkanı'nın son açıklaması şöyle:
"YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ABD ve İsrail'in ürettiği GDO'lu domateslerle 20 yıl içinde bir milleti yok edebileceği tezinde ısrarlı. Özcan, bugün katıldığı Turgut Özal Üniversitesi akademik yılı açılışında 'Ben dışarıdan aldığımız tohumların o kadar masumane olmadığını düşünüyorum' dedi. 'Timetürk Sitesinden)
Bu iddia, kimilerince çok uçuk bulundu. Son yıllarda artan "komplo teorisi" üretkenliğimizin bir yansıması olarak değerlendirildi. İddia, sıradan bir "taksi şoförü"nden gelmiyor, ülkenin üniversitelerinin başkanından geliyor. Kaldı ki, o meşhur "Komplo Teorisi" filminin kahramanı "taksi şoförü"nün teorisi de sonuçta gerçek çıkmıştı.
Aslında, Türkiye gibi "komplosu" bol bir ülkede, böyle bir iddiaya "komplo teorisi" diyip geçmek pek mantıklı değil... Söyler misiniz, bugüne kadar hangi komplo iddiaları sadece teoride kaldı. Şu soruşturmalara, suikast iddialarına bir bakın; nerdeyse ülkede doğal ölüm diye bir şey kalmamış...
Ben, Sayın Özcan'ın iddialarının ciddiye alınmasından yanayım. İsrail siyonizminin legal ve illegal hedeflerine baktığınızda, Türkiye'nin "soyunu kurutmak" gibi bir işe girişmeleri hiç de anlamsız değil...Üstelik, İsrail'in elinde bunu yapabilecek teknolojik bilgi birikimi de bulunuyor.
İsrail, "ebter(kısır) tohum" diye adlandırılan domates tohumlarıyla hem tüm dünyayı sürekli kendisine bağımlı kılıyor ve hem de bu tohumlar yoluyla, insanlığın soyuna kibrit suyu döküyor olabilir...
Kaldı ki, bu tohumların insan cinsi üzerinde ters etki yaptığı yani kadınları erkekleştirdiği, erkekleri kadınlaştırdığı Türk bilim adamları tarafından da iddia edilmişti: (Bu bağlamda, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Tayfun Özkaya şöyle söylüyor: “İskoçya'daki bir enstitüde GDO'lu patatesle beslenen farelerin tümünün iç organlarında küçülme, bağışıklık sistemlerinde çökme, kan yapılarında bozulma görüldü. Rusya Bilim Akademisinde farelerin yavrularının yüzde 55'6'sı doğduktan sonra üç hafta içinde öldü. Avusturya Tarım ve Sağlık Bakanlığı'nın finansmanı ile Viyana Üniversitesinin geçen yıl yaptığı bir çalışmada ise GDO gıdalarla beslenen farelerin 34 nesil sonra büyük ölçüde üreme yeteneklerini kaybettikleri belirlendi.”)
Bu iddalar bilim adamlarından geldiğine göre, herhalde ciddiye alınmalı...
Bugün, ülkeyi idare edenler nezdinde belli bir bilinç oluştuğu kesin... Tarım Bakanlığı, yerli tohum üretme konusunda çoktan harekete geçti... Ne var ki, yıllarca yediğimiz "ebter tohumların" gençliğimiz üzerinde nasıl etki yapacağını henüz bilmiyoruz.
Keşke, analarımızın kendi yetiştirdikleri domatesten, salatalıktan, kabaktan elde ettikleri ve ufak çıkınlara saklayarak duvar kovuklarına soktukları tohumlar bugün elimizde olsa da onları yetiştirsek... Domatesten domates kokusu, salatalıktan salatalık kokusunun geldiği o ürünleri yesek...
Belki YÖK Başkanı'nın bu çıkışı da, yeniden kendi tohumlarımıza dönmenin yolunu açacaktır...
Böylece, millet olarak gelecekteki varlığımızı tehdit eden "tohumsuzlaşmaktan" da kurtulmuş oluruz...