Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

13 Temmuz '14

 
Kategori
Güncel
 

İsrail vatandaşlarının can güvenliği (!)

İsrail vatandaşlarının can güvenliği (!)
 

İsrail vatandaşlarının can güvenliği (!)


Günlerdir İsrail Filistin’e saldırıyor. Böyle deyince sanki karşıda bir ordu varmış gibi oldu. Aslında cümle şöyle olmalıydı: Donanımlı İsrail ordusu, Filistinli çocuklara, kadınlara, namazdan çıkan ya da sahur etmek için kalkan insanlara saldırıyor. Hem de kullanılması yasak silahlarla… Şu ana kadar 165 kişi hayatını kaybetti. Peki neden? Neden her zamanki gibi: “İsrail vatandaşlarının can güvenliği” (!)

İsrail saldırırken sözde “can güvenliği olmayan İsrail vatandaşları” ise bu saldırıyı canlı izliyor. Canlı derken “canlı yayın”dan falan değil… Çıplak gözle… Düğün, maç, tiyatro film izler gibi… Neşeyle! Artık ne kadar keyif alıyorlarsa sevinç çığlıkları, düşen her bombanın ardından yükselen masumların çığlıklarını bastırıyor… Öyle ki hiçbir muktedir, masumlara olanları duyamıyor…

Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetler gösterilerek Yahudilerin lanetlenmiş bir millet olduğu iddia edilir. Oysa Allah, bir milleti lanetleyecek kadar acımasız değildir. Bu iddianın asılsızlığı ayetler bütünüyle düşünüldüğünde ortaya çıkıyor. Gerçekteyse lanetlenen, Yahudiler içindeki sapkın olan gruplardır… Tıpkı yukarıdakiler gibi!

Her toplumda sapkınlar vardır. Bazı toplumlarda ise sapkın sayısının daha fazla olduğu aşikâr. Bu noktada her şeye rağmen Yahudilere karşı sistematik bir katliam, soykırım, yapan Adolf Hitler’in de normal bir adam olmadığını söylemeliyiz, söyleyebilmeliyiz. Nitekim onun başladığı soykırımı yarım bıraktığı için hayıflananlar var. Ve bu insanlıkla bağdaşmaz… Kaldı ki bunun Filistinli masumlara bir yararı olmadığı gibi bizi “masumlar ölürken onları seyredenler”le aynı duruma düşürür…

Sosyal sınıfı ne olursa olsun bu ülkedeki herkes bir yerlerde acı çeken Müslümanlara ve Türklere üzülüyor… Hem de her zaman… Sahura kalktığımızda bir yerlerde birilerinin son sahurunu yaşayacağını biliyoruz. İftarımızı ederken birilerinin yiyecek bir şey bulamadığını, yiyecek bulsa bile yemeye fırsat bulamayacaklarını hatırlıyoruz. Lokmalar boğazımıza diziliyor. Çocuklarımızı severken nice anne-babanın, evlatlarının cesedine sarılarak ağlaştığı geliyor aklımıza, mutluluğumuzdan iğreniyoruz. Keyifli bir anımızda birilerinin böyle keyiflenemediğini biliyor, insanlığımızdan utanıyoruz…

Bu noktada teknolojiye bir kere daha teşekkür etmek lazım. Nitekim teknoloji sayesinde büyük medya kuruluşlarının yayınla(ya)madığı bilgi, belge ve fotoğrafları iki tıkla öğrenebiliyoruz… Ve bu sayede mazlumlara reva görülen zulümlerden haberdar olup gaflet uykumuza ara verebiliyoruz…

Değinmek istediğim bir konu daha var. Boykot konusu… Ne zaman İsrail Filistin’e saldırsa hemen İsrail menşeli ürünleri boykot çağrıları dolaşıyor sosyal paylaşım sitelerinde… Gerçekten sağduyulu vatandaşlarımız da bu çağrıya destek veriyor. Piyasada hemen her sektörde bulunan İsrail menşeli ürünler kullanılmıyor, bir süreliğine… Bir yerde üzerine bomba yağdıran tanka taş atan Filistinli çocuk gibi oluyoruz… İşe yaramayacağını bilsek de tanka karşı taşla mücadele eden Filistinli çocuk gibi onurlu olmak istiyoruz…

Nasıl ki tanka karşı taş atan Filistinli çocuklar öfkelerini bir nebze olsun dindirmek için çaresizce taşlardan medet umuyorsa, biz de üzerimizdeki sorumluluktan kurtulmak için boykota sarılıyoruz. Ne de olsa hiçbir şey yapmamaktan iyidir. Ama bu aynı zamanda kendimizi kandırarak vicdanımızı rahatlatma yöntemimizdir. Öyle olmasaydı televizyonlardan, ekranlardan evimize giren kolu-bacağı-kafası kopmuş Filistinli çocuk fotoğraflarını unuttuğumuzda İsrail ürünlerine olan boykotumuz da son bulmazdı.

Kendi adıma ne yapabiliriz diye düşünüyorum… Öncelikle dua etmeliyiz. Sonra bu boykot olayını sürekli hâle getirmeliyiz. Ama asıl olan boykot edilen ürünlerden daha iyisini üretmek! Çünkü ancak üreten güçlü olabilir… Ve gene ancak güçlü olan söz sahibi olabilir! Sonra sevmeliyiz… Önce birbirimizi… Sonra herkesi! Çünkü bence Yahudilerin bu kadar saldırgan olmasının iki ana nedeni var. Birincisi dünyada sadece kendilerinin var olduğunu düşünecek kadar bencil olmaları. İkincisi ise tarihte defalarca zulümlere maruz kalarak bilinçaltlarının şiddetle dolması...

 
Toplam blog
: 103
: 409
Kayıt tarihi
: 10.09.10
 
 

Kısaca kendimi tanıtacak olursam "Evlat, eş, baba, öğretmen, yönetici, yazar ve tabii ki okur." y..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara