Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '14

 
Kategori
Güncel
 

"Adrasan yangını" özelinde yarının yangınları için genel uyarılar

"Adrasan yangını" özelinde yarının yangınları için genel uyarılar
 

ADRASAN YANGINI


BAŞLANGIÇ

Bu, konusu HABER olan bir yazı değildir.

Bu yazı, bazı kurumlar için olumsuz eleştiriler kapsıyor ama siyasi de değildir.

Bu yazının amacı, 28 Haziran 2014 tarihinde ANTALYA, KUMLUCA İlçesi ADRASAN Mahallesinde yaşanmış olan ORMAN+TURİSTİK TESİSLER yangınının ‘’…SÖNDÜRÜLMESİ SIRASINDA NELER OLDU…’’ lardan hareketle, yarınlarda yaşanacak yangınlarda göreceğimiz söndürme çalışmalarına ilişkin yanlışların, ihmallerin, hatta kasıtların aynen süreceği düşüncesiyle, NEDENLERE ÖZELLİKLE DİKKAT ÇEKEREK KİŞİ VE KURUMLARI UYARMAKTIR.

Bu konuda yazacak yetkinliğim var mıdır?

VARDIR!

36 yıl Orman Genel Müdürlüğü’ nde hizmet vermiş, bunun 17 yılında Orman Mülkiyetine ilişkin Başkanlık ve Müdürlük yapmışken, ‘’Masan bize lazım!’’ denerek peş peşe sürülmeye başlanmış, yargı kararlarıyla görevime döndükçe bir başka göreve verilmiş, bu arada, yılgınlığa kapılmam ve ayrılmak zorunda kalmam için, hiç de uzmanı olmadığım halde Antalya Bölge Müdürlüğü’ nde Yangın (O sıralar adı KORUMA idi) Şube Müdürü olarak da 2 yıl çalıştırılmış olan bir Orman Yüksek Mühendisiyim.

YAZMA YETKİNLİĞİM VARDIR, yazacağım. Hem de, halen meslekte çalışan tüm orman mühendislerinin yıl ve yaşım nedeniyle ağabeyi olduğum için, bazı arkadaşlarımdan da söz ederek yazacağım.

* * *

OLAY

 ADRASAN’ da yaşanan YANGIN…

Neler yaşandığını ben anlatmayacağım. Orada değildim. Ama bölgesindeki her çevre felaketine yetişmeye çalışan, canını dişine takıp uğraş veren, bu yangına da koşup orada yaşananları izleyen, gözleyen, doğanın İMDAT ÇIĞLIĞI OLMA SAVAŞÇILARININ OLUŞTURDUĞU ‘’Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu (A PLATFORMU)’’ nun 30 Haziran günlü BASIN AÇIKLAMASINI aynen aktaracağım.

AÇIKLAMADA, orada yangını an an yaşayanların, yangından zarar görenlerin, maddi zarar görmemiş olsa da gönül zararı görenlerin anlatıları aktarılmaktadır.

* * *
‘’ADRASAN YANGINI VE ETKİLERİ ÇOK BÜYÜKTÜR; TÜRKİYE OLARAK BU YANGINDAN DERS ALMAMIZ GEREKLİDİR.


Yaz ayları nedeniyle normalde artması gereken sıcaklar, küresel iklim değişikliği nedeniyle daha da artmış ve ne yazık ki; etkisi çok büyük olan ADRASAN’ da büyük bir yangın yaşanmıştır.
ADRASAN’ DAKİ YANGINDA, hem halkın ekmek kapısı olan işletmeler yanmış, hem de çok büyük bir doğal ormanlık alan yanmıştır.
Küresel iklim değişikliği nedeniyle yaz aylarında başlayan aşırı kuraklığın ve sıcaklığın etkisiyle bilim dünyası ne yazık ki; büyük afetlere dikkat çekmektedir. Yaşanması olası büyük afetlerin başında orman yangınları gelmektedir. Özellikle Türkiye olarak kıyılarımızın ormanlık alanlarla çevrili olması nedeniyle ADRASAN yangını bize almamız gereken birçok unsurlar taşımaktadır.
ADRASAN YANGINI, bir yerleşim yerinin bile ne kadar büyük bir tehdit altında olduğunu, yangınların sadece doğal alanları değil, insanların ekmek kapısı ve yaşamlarını da nasıl etkileyebileceğini ortaya koyması açısından çok önemlidir.
Bizler yangında zarar gören yurttaşlarımıza geçmiş olsun demek, bu afetlere ve de etkilerinin artmasına dikkat çekmek ve bunların asıl sebepleri olan küresel iklim değişikliğinin engellenmesi için hala yapılacak şeylerin olduğunu kamuoyu ile paylaşmak için, A PLATFORMU OLARAK DÜN GECEDEN İTİBAREN ADRASAN’ DAYIZ.
ADRASAN yangını devam ederken geldiğimiz bölgede hem yetkililerle, hem de halkla görüştük. YAPTIĞIMIZ İNCELEME VE GÖZLEMLER VE GÖRÜŞMELER İLE İLGİLİ TESPİT ETİMİZ DURUMLAR ŞUNLARDIR:


1-Adrasan yangını dün saat 12.30’da bölgedeki Likya yolu civarında ormanlık bir alanda ve düz bir arazide başlamıştır.
2-Adrasan’ da 3 otel, 2 hediyelik eşya dükkanı tamamen yanmış; diğer pansiyon, günübirlik tesis, bungalov, büfe gibi işletmelerin etrafındaki bahçe- çalılıklar yanmıştır.
3-Yangında Orman Bölge Müdürlüğü’ nün verdiği bilgiye göre 120 hektarlık alan yanmıştır. Ancak tahminimize göre bu rakam daha da artacak görünmektedir.
4-Yangını ilk olarak 40 civarında yurttaş kazma kürek ve çalılarla söndürmeye başlamış; ateşi çembere almaya çalışmışlardır. Ağaçların altlarındaki kurulukları temizlerken, o arada ağaçlar yanmaktadır. YAKLAŞIK 20 DAKİKA SONRA İTFAİYENİN ADRASAN’ DAKİ TEK ARACI YANGININ ÜSTTARAFINA DOĞRU GELMİŞTİR. Hortumları takılmış, ARAÇ ÇALIŞTIRILMIŞ ANCAKHORTUMLAR PATLAMIŞTIR.
15 DAKİKA SONRA ise orman yangın söndürme araçları gelmiştir. ARAÇLARI,BÖLGEYİ BİLEN HALK YÖNLENDİRMEYE ÇALIŞMIŞ, ANCAK YETERLİ ORGANİZE OLAMADIKLARIHALK TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞTİR. Yangın bu arada halkın meyve bahçesine-nar bahçesine sıçramış; KONTROL ALTINA ALINMAK ÜZEREYKEN ARAÇLAR BAŞKA YANGIN BÖLGESİNE ÇEKİLMİŞTİR.
Bu arada Kumluca’ da konuşlanan YANGIN HELİKOPTERİ, ilk olarak yaklaşık YARIM SAAT SONRA gelmiştir ve müdahale etmiştir.
Halk, TEK HELİKOPTERİN YETMEYECEĞİNİ, İKİNCİ HELİKOPTERİN GELMESİ İÇİN TEKRAR ARAMIŞ; aramalarda halka, “İKİNCİ HELİKOPTER, ANCAK BİR HELİKOPTERE DAHA İHTİYAÇ VAR DERSE GELİRdiyerek bilgi vermiş oldukları söylenmektedir.
Devam eden yangında rüzgarın yön değiştirmesiyle birlikte alevler işletmelere doğru gelmeye başlamıştır. İlk olarak Mithat Otel yanmaya başlamıştır. Bölge halkı ormandaki yangına doğru giden itfaiye araçlarına giderek “Yanıyoruz, bize yardım edin!” demişlerdir. İŞLETMELERİN ÖNÜNE YAKIN YERDE BEKLEYEN 6-7 İTFAİYE ARACI OLMASINA RAĞMEN, “AMİRLERİMİZE SÖYLEYİN!” demişlerdir. BAŞLARINDA O ANDA AMİR OLMADIĞI İÇİN YARDIM GELEMEMİŞTİR. BİR AROZÖZ SU SIKMAK İÇİN MAKARAYI AÇMAK ÜZEREYKEN MİTHAT OTEL’ İN ALEVLERİNİN HIZLA PARLAMASI VE PATLAMAYA BENZEYEN BİR SES GELMESİ NEDENİYLE DE MÜDAHALEDEN VAZGEÇMİŞTİR.
Halk ‘’Hortumu biz çekelim!’’ demiş ancak buna imkan olmamıştır.
Yangın Cici Baba Otel’ e sıçramıştır. Otel daha önceden tüpleri dışarı, deniz kıyısına atmıştır. Yangının sıçramasıyla Cici Baba’ da 15 bungalov yanmıştır.
Otel yanarken bu kez Ön Otel’ in ağaçlarına sıçramış bu arada Jandarma güvenlik nedeniyle halkın yangın alanına müdahalesini engellemiştir.
Mithat Otel’ de ilk yangının başlamasıyla birlikte PALMİRA OTEL’ İN ÖNÜNDE 10 KADAR ARAZÖZ KONUŞLANMIŞTIR. HALK YARDIM İSTEYİNCE “SU DOLDURUYORUZ.” DEMİŞLERDİR. Halk ‘’ORADA SU VANASI VAR MIDIR? BİLEMİYORUZ!’’ demektedir.
Bölge halkı; “Yangını kendi imkanlarımızla söndürmek istedik ama elektrik kesik olduğu için sularımız da kesildi. Çeşme suyumuz olsa oteli kurtaracaktık. Yangın tüpleriyle müdahale ettik ve yangın söndürme tüplerimiz ilk otel yangınında bitti!’’ demektedir.
5-Adrasan’ da itfaiye ekibinde normal olarak 1 yangın söndürme aracı-arozöz bulunmaktadır. BELEDİYE SEÇİMLERİNDEN SONRA İTFAİYE EKİBİ BAŞKA YERE ATANMIŞ, YENİ GELEN EKİBİN BÖLGEYİ YETERLİ TANIMADIĞI SÖYLENMEKTEDİR.
6-Yangın bölgesi olan kıyıda afet dönemlerinde su almak için olması gereken yangın vanalarının olmadığı, gelen itfaiye araçlarının suyu Sarıkavak Deresi’ nden aldığı söylenmiştir.
7- Yanan bölge ve işletmeler deniz kıyısında olmasına rağmen AROZÖZLER DENİZDEN SU ALMAMIŞLAR, DEREDEN SU ALMAK İÇİN BEKLEMİŞLERDİR.
8-Yangın anında işletmelerde çok kullanıldığı için çeşme suları azalmıştır. Çoğu yurttaş havuzdan kovalarla su alarak, ilaçlama arabalarıyla su sıkarak yangını söndürmeye çalışmışlardır.
9-Yangın başladığı andan itibaren bölgede elektrikler kesilmiştir.
10- Yanan ormanlık alan halkın evine, işletmelerine çok yakın ve iç içedir. Tüm kıyı doğal kızılçam ormanlarıyla kaplıdır. Doğal kızılçamlık alanda başlayan yangın bu nedenle işletmelere kolaylıkla sıçramıştır.
11-Yangının başladığı gün çok sıcak bir gündür. Yangın başladığı anda rüzgar azdır. İLK ANDA YANGINA MÜDAHALE EDİLDİĞİ VE YANGININ SÖNDÜĞÜ GEREKÇESİYLE BİR SÜRE ARA VERİLDİĞİ GÖZLENMİŞTİR. Ancak daha sonra rüzgarın aşırı artması nedeniyle YANGIN TEKRAR BÜYÜMÜŞ VE TÜM ÇEVREYE YAYILMIŞTIR.
12- Bölüm bölüm başlayan ormanlık alan çok büyük zarar görmüş, gündüz başlayan yangın gece boyunca devam etmiş, ertesi sabah günün ağarmasıyla birlikte helikopterler tekrar yangın söndürme işlemine devam etmiştir.
13- Halk yangın esnasında dumandan çok etkilenmiştir. Duman nedeniyle insanlar nefes almakta zorluk çekmişlerdir.
14-Ormanlık alandaki yangın yaban yaşamı da etkilemiştir. Halkın tanık olduğu bir olay çok etkileyicidir. Ormanda yaşayan yaban domuzları vardır ve yanan iki yaban domuzu yanarak ormanın içinde yanmayan bölgelere kaçmaya çalışmaktadır. Bu olayın görgü tanıkları çok üzülerek anlatmışlardır.
15- Halkın morali çok bozuktur. Geçimini turizmden sağlayan yurttaşların ne yazık ki; etmek teknesi yanmıştır. Daha sezonu yeni açan işletmeler, yaz boyunca bu olayın turizmi etkileyeceğini, bölgede olağanüstü doğal güzelliklerin yanması sonucu tatilcilerin buraya gelmeyeceğini düşünmektedir.
16- Tüm bu durumlara rağmen bölgeye yangın organizasyon ekibi 19.00 civarında gelmemiştir.
Bizler; A Platformu olarak Adrasan bölgesindeki yaraların bir an önce sarılmasını ve küresel iklim değişikliğinin engellenmesi için Türkiye’ nin karbon salınımını bir an önce azaltmasını; kömür, petrol vb gibi doğaya zarar veren enerjilerin kullanılması yerine iklim dostu enerjilerin kullanımına geçilmesini talep ediyoruz.
 

ANTALYA ISPARTA BURDUR DENİZLİ KAŞ PLATFORMU (A PLATFORMU)’’

* * *

YORUM

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’ YLE İLGİLİ…

BÜTÜNŞEHİR olduk, yaşasın!

Antalya’ nın da BÜTÜNŞEHİR olacağını duyduğumda en büyük endişem YANGINLARA ilişkin olmuştu. Antalya’ nın bir ucundan diğer ucu arası 650 km… En güçlü araçlarla bile ancak 5-6 saatte ulaşılabilecek mahallelerimiz var.

Büyükşehirler Yasası uyarınca YANGIN SÖNDÜRME GÖREVİ Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ na aittir. Tüm ilçelerimizdeki yangın araçları Büyükşehir Belediyesi’ ne bağlanmış, tüm personeli de Büyükşehir Belediyesi’ nin personeli olmuştur.

Bu faaliyetini YANGIN DAİRE BAŞKANLIĞI arcılığıyla yürütür.  Sınırlar içinde kalan tüm alandan Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumludur.

SON BEŞ YILDAskandallaşmış bir yangın söndürme olayı yaşanmamış, amirlerden, ekiplerden, personelinden yakınma duyulmamış, Antalya Yangın Dairesi uluslar arası ödüller getirmişti…

BASINDAN İZLEMİŞSİNİZDİR; burada tek tek anlatmayacağım… Başkanlığın yerel seçimin ardından el değiştirmesinden hemen sonra, ilk görevden alınanlar yangından sorumlu başkan, şube müdürleri, hatta personeli olmuş, ulusal basında da ‘’İTFAİYE BİLE OLMAYAN YERLERE ATANAN İTFAİYE PERSONELİ…’’ haberleri yer almıştır.

HAKSIZLIK ETMEYELİM;bir anda organize olması beklenemez bunca geniş bir kentte. Zaman içinde araçlarıyla, personeliyle örgütlenmesini tamamlayacaktır elbette.

Tamamlayacaktır da, YAPILACAK İLK İŞ YANGINCILARI DAĞITMAK MI OLMALIYDI?Bu adamlar evvelki başkanın militanları mıydı? Yangın söndürmüyor da siyaset mi yapıyorlardı? ADRASAN’ ın tek arozözündeki personel bile, öyle mi?

İtfaiye teşkilatı siyasi bir yer değildir, olmamalıdır. O görev çok özeldir, o görevi yapanlar çok zor yetişir, SİYASET GİBİ KÜÇÜK İŞLERLE UĞRAŞTIRIRSANIZ ONLARI, MAL VE CAN KURTARMAK GİBİ BÜYÜK İŞLERİ YAPMAYA ENERJİLERİ KALMAZ bilesiniz.

Önümüzdeki günlerde, günde 150-200 yangın ihbarı aldığınızda bu yazılanları anımsayacaksınız.

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İLİE İLGİLİ

ROTASYON…

‘’Rotasyon da nesi?!’’ diyeceksiniz… YAZALIM,yorumlayalım…

Bir yönetmelik yayınlandı, Türkiye’ deki tüm orman bölgeleri sınıflandırıldı; 1.,2.,3.,4. Bölge… Bölge müdürlükleri içindeki işletme müdürlükleri de birim birim bu sınıflandırma kapsamında değerlendirildi.

Çok ayrıntıya girmeyeceğim. Yaşanacak felaketi anlayabileceğiniz kadarına yer vereceğim burada…

Bölge Müdürlük merkezleri ve bazı işletme müdürlükleri 1. Bölge sayıldı. Yönetmelikte bir madde var; 1. Bölgede 10 yılını doldurmuş olan mühendisler kaldırılacak, daha alt bölgelere atanacaklar. Puanına göre… Puan da çok karmaşık değerlendirmelere göre saptanıyor…

Ayrıntıyı göz ardı edelim, herkesin anlayacağını aktaralım; 10 yıl öncesinden bu yana Antalya merkezinde olan mühendislere doğuda, güneydoğuda, MAHRUMİYET BÖLGESİolarak tanımlanabilecek 4., en iyi ihtimalle 3., 2. Bölgelere zorunlu atama var… Hem de bu ay… Uygulama müdürlerden başladı…

GÜNEY ORMANLARI ÖZEL ORMANLARDIR… Nazlı ormanlardır. Yangına hassastır. Yangın olmasa bile bakımı, geliştirilmesi zordur. Kuzey ormanları gibi, YANINCA, YANLIŞ KESİME UĞRARSAiki yıl sonra yeşermez. Makiyle kaplanıverir, verimsizleşir, çoraklaşır, ağaçları 30-40 yılda ancak ormanlaşır… Siz bu ormanları yaşamamış, bu ormanlara ömrünü vermemiş, ormanı ormana benzemez doğunun, güneydoğunun ormancılarını alır gelirseniz, bakıma da, kesime de yangına da bakakalacaklardır. Güneyin yoğun ormanında, çok orman mühendisi vardır elbette… Onlar mahrumiyet bölgelerinde çalışmamış diye az ormanlı yerlere taşır, yığar, ‘’4 yıl kalın!’’ derseniz, bomboş oturmaya, masa başındaki bilgisayarlarda online oyunlar oynamaya göndermiş olursunuz, onlara, YILLARDIR EMEK VERDİKLERİ ORMANLARIN CAYIR CAYIR YANIŞINI TELEVİZYONLARDA SEYRETTİRİRSİNİZ.

Tüm meslek yaşamımda gözledim; yıllarını kuzey ormanlarında geçirmiş ormancılar güneye veya batıya geldiğinde, yıllarını güney veya batı ormanlarında geçirmiş ormancılar kuzey orman bölgelerine atandığında ormancılık yapamamışlar, oralardaki, eskilerden kalan daha alt kademedeki, kendi memurlarının kuklaları olmuşlardır. Tıpkı benim 7 ay süreyle Artvin ormanlarına Bölge Müdür Yardımcısı olarak gönderildiğimde olduğum gibi…

ORMANCILIK,hakimliğe, savcılığa, askerliğe, polisliğe benzemez… Ormanlar bölgelere göre özelliklidir, o ormanları yönetenler de o ormanlara göre deneyim kazanır, yetişirler. ZORUNLU BÖLGE HİZMETİ ASLINDA ORMANLARI YOK ETME PROJESİ, DEVLETİN ORMANCILARINA ZULMEDİP KAÇIRMA, SONRA DA ORMANLARI ÖZELLEŞTİRME PROJESİDİR.Başka açıklaması yok!

Şimdi etkilerine bakalım bu ‘’ATAMA BEKLEYİŞİ’’ nin…

Antalya Bölge Müdürlüğü’ ndeki, Mersin, Muğla, İzmir, Bursa, Balıkesir Orman Bölge Müdürlüklerindeki Müdür ve mühendislerin en yeteneksizleri bile ORMAN YANGINLARIkonusunda uzmandır. Onların, Mayıs-Kasım ayları arasında nöbet tutmamış, yangına gitmemiş, ekip yönetmemiş, yangında ölüm tehlikesini göze alarak çalışmamış, geceli gündüzlü beklememiş, işçilerin başında tırmık çekmemişi yoktur.

O müdürler, o mühendisler şimdi doğu, güneydoğu bölge ormanlarına atama için zorunlu tercih bildirdiler, bekliyorlar. HEPSİ YATAY GEÇİŞLE HANGİ KURUMA KAÇABİLECEĞİNİ ARAŞTIRIYOR.Ne ormanlar umurlarında, ne de yangını, bir bakıma, gelecek kaygısı içinde… Şöyle bir uğrayın iş yerlerine de gözleyin bakalım.

ANTALYA ORMAN YANGINLARINDAsimge olmuş isimler vardı… Bir bölge Müdür Yardımcısı… Tüm dağlarda, vadilerde, rüzgar saat kaçta, nerede kesilir, nereden nereye döner, bilir, ona göre ekiplerin hangi sırtta konuşlanacağını yönetir telsizde… ROTASYONLA GİDECEĞİNİ ANLAYINCA BİR BAŞKA BİRİME GEÇMEK ZORUNDA KALDI. Yılı dolmuş olsaydı emekli olurdu… Antalya ormancılığının tarihi konumundaki bir diğeri yatay geçişle bir başka kuruma çekildi… DAHA BAŞKALARI VAR Kİ YAŞANACAK YANGINLARDA, DEĞİL KENDİLERİ, GÖLGELERİ BİLE ARANACAK… ‘’Abi nereye geçelim? Ne önerirsin? Şuraya geçsem yapabilir miyim?’’ diye arayan arkadaşlarımız var…

GELELİM YANGIN İŞÇİLERİNE...

Yıllardır İŞE ALINMALARI DA, ÇALIŞTIRILMALARI DA DEVLETE ZULÜM, ORMANLARA İHANETTİR.

Her yangın mevsimi öncesi, geçici işçi alımında, Bölge Müdürü’ ne listeler gelir… Gönderenin etkinliğine göre sıralanır oradaki isimler… Milletvekilinin gönderdikleri, il başkanının, ilçe başkanının… Bir şekilde sınav yapılır, ardından mülakat… Koşullara göre(!) alınır, eğitilirler, ekiplere, arozözlere gönderilirler. Onların pek çoğu bir süre sonra adamını gönderir makama…

‘’Yaa, müdürüm, bizim oğlan zorda be oralarda… Şurda bi masa başına alsak…’’

Alınır… O YANGINCILARIN BİR KISMI KURUMA BİLE AYAK BASMIYORDUR. Kimi İl Başkanına şoförlük yapıyordur artık, kimi il, ilçe başkanlığında görev yapıyordur…

HAKLARINI YEMEYELİM; eskiden beri arozözüyle bütünleşmiş, deneyim kazanmış, emekçiler de vardır. Çaresiz, müdürler, şefler onları korumaya, kollamaya çalışırlar…

Bu, politikacı ‘’YAKIYNİ’’ olan işçiler ne yapar biliyor musunuz yangına gidince? AROZÖZÜN SUYU BOŞALINCAtürkü çekerek DOLDURUYORMUŞ GİBİ YAPAR. Şerit açmakla görevli olanları TIRMIKLA ÖLÜ ÖRTÜYÜ ÇEKERKEN, SÜREKLİ HAVAYA BAKARLAR, SÖYLENİRLER; ‘’Nerde kaldı len bu helikopterler?’’

Oysa helikopterler aslında bazı yer ve koşullar için önemlidir. Asıl önemli olan yangının etrafının şerit açılarak çevrilmesi ve sonuna dek dikkatle beklenmesidir.

Bu bilgilerle ADRASANyangınına ilişkin anlatıyı bir kez daha okuyun bakalım…

* * *

SON SÖZ

EYY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI!

YANGIN SİYASET BİLMEZ!

DİKKAT!

EYY ORMAN GENEL MÜDÜRÜ!

ORMANCILIK SİYASET BİLİR, AMA SEN YAPMA

BİR ORMANCI OLARAK BU YÖNETMELİĞİ SEN ÖNERMİŞ, ÇIKARTTIRMIŞ OLAMAZSIN, ÇÜNKÜ HİÇ BİR ORMANCI BÖYLE BİR GÜNAHI ÜSTLENEMEZ.

BİRİLERİ, SİYASİ BİLENLERİ (!) İKNA ETMİŞ OLABİLİR; SİYASİ BİLENLERE (!), İPTAL EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ, ille de uygulanacaksa, yayınlanmasından sonra işe alınacak mühendislere uygulanmasının uygun olabileceğini ANLAT, ANLATAMIYORSAN, GÖREVİ BIRAKARAK MESLEKTAŞLARININ ARASINA ŞEREFLE DÖN!

 

                                                                   05.07.2014

                                                                 Özcan ÇELTİK

                                     Antalya Orman Bölge Müdürlüğü’ nden Emekli      

                                                      Orman Yüksek Mühendisi  

 
Toplam blog
: 237
: 361
Kayıt tarihi
: 22.11.06
 
 

1949 Antalya doğumlu, ANSAN üyesi Orman Yüksek Mühendisi, ressam ve öykü yazarıyım. KAKTÜS MEDYA ..