- Kategori
- Deneme
Issız Adam
Diye biter bütün büyük aşklar.
Korkunun, teslimiyetin koynuna aldığı ıssız kadın ya da erkek.
Gecenin ilerleyen saatinde tavana bakarken karar verir.
Ben sana acı vereceğim o zaman gitmeliyim.
Yanındakine bakar kadın yada erkek. Korkma ben seni kendimden koruyacağım,
ne pahasına olursa olsun.
Kalkar yataktan ayak parmakları soğuğu hissetmez, çünkü vücut çoktan soğumuş,
kan dolaşımı çoktan bozulmuştur. Ses çıkarmadan toparlanır.
Arkasına bakmaz yürür.
Seni koruyacağım kendimden diyerek kaybolur.
Giden içinde, kalan içinde yalanların en büyüğüdür o an.
Baksa arkasına giden... kalacak. Sessizce toplanmasını dinleyen
açsa gözlerini, nereye? dese kalacak yanlız adam ya da kadın.
Issız adam, ıssız kadın nereye bu satte...
O tavan sana ne söylediyse yalan. Sen bana bak, beni dinle, benimkiler doğru.
Senin varlığın değil gitmen benim en büyük kabusum.
Böyle bir şeyleri yarım bırakarak tam da en güzel anında
her şey mutlu sonla bitecek sandğımız bir anda gitme...
En büyük kötülük işte burada başlıyor. Bir ömür boyu nedeni bilinmeyen bir cinayet ani gibi
tekrar tekra yaşanacak. Issız, sessiz gittiğin kesin ama sen gitme.
Bu kalan için hiç doğru değil.
Küçük ve mutlu bi çoçuğu ıssız bir adaya bu senin iyiliğin için diyerek nasıl bırakırsın.
Bunu çocuğun nasıl anlamasını ve unutmasını beklersin.
Üstelik birde mutlaka bir şarkın vardır ki durduk yerde karşısına çıkıp kendini sürekli hatırlatıan.
Issız adam ancak ıssız bir adada ya da denizde olur.
Kıyılara ulaşmışsan ayağın kumsala değmişse önünde kocaman ve güzel bir orman varken dönemezsin geriye.
Döneceksen çıkmamalıydın karaya. Çıkacak gücü bulmuşsan devam etmelisin.
Tek başına ancak kendin için doğru yolu bulursun, benim için değil.
Bir gece ansızın, tam da her şey yolundayken benim iyiliğim için gidersen.
Ben orada donarım... Orada kalırım... Sakın gitme...
Korkunun, teslimiyetin koynuna aldığı ıssız kadın ya da erkek.
Gecenin ilerleyen saatinde tavana bakarken karar verir.
Ben sana acı vereceğim o zaman gitmeliyim.
Yanındakine bakar kadın yada erkek. Korkma ben seni kendimden koruyacağım,
ne pahasına olursa olsun.
Kalkar yataktan ayak parmakları soğuğu hissetmez, çünkü vücut çoktan soğumuş,
kan dolaşımı çoktan bozulmuştur. Ses çıkarmadan toparlanır.
Arkasına bakmaz yürür.
Seni koruyacağım kendimden diyerek kaybolur.
Giden içinde, kalan içinde yalanların en büyüğüdür o an.
Baksa arkasına giden... kalacak. Sessizce toplanmasını dinleyen
açsa gözlerini, nereye? dese kalacak yanlız adam ya da kadın.
Issız adam, ıssız kadın nereye bu satte...
O tavan sana ne söylediyse yalan. Sen bana bak, beni dinle, benimkiler doğru.
Senin varlığın değil gitmen benim en büyük kabusum.
Böyle bir şeyleri yarım bırakarak tam da en güzel anında
her şey mutlu sonla bitecek sandğımız bir anda gitme...
En büyük kötülük işte burada başlıyor. Bir ömür boyu nedeni bilinmeyen bir cinayet ani gibi
tekrar tekra yaşanacak. Issız, sessiz gittiğin kesin ama sen gitme.
Bu kalan için hiç doğru değil.
Küçük ve mutlu bi çoçuğu ıssız bir adaya bu senin iyiliğin için diyerek nasıl bırakırsın.
Bunu çocuğun nasıl anlamasını ve unutmasını beklersin.
Üstelik birde mutlaka bir şarkın vardır ki durduk yerde karşısına çıkıp kendini sürekli hatırlatıan.
Issız adam ancak ıssız bir adada ya da denizde olur.
Kıyılara ulaşmışsan ayağın kumsala değmişse önünde kocaman ve güzel bir orman varken dönemezsin geriye.
Döneceksen çıkmamalıydın karaya. Çıkacak gücü bulmuşsan devam etmelisin.
Tek başına ancak kendin için doğru yolu bulursun, benim için değil.
Bir gece ansızın, tam da her şey yolundayken benim iyiliğim için gidersen.
Ben orada donarım... Orada kalırım... Sakın gitme...