Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '10

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

İşsizliğin çalışanlar üzerindeki olumsuz etkileri...

İşsizliğin çalışanlar üzerindeki olumsuz etkileri...
 

www.zevkli.org


Her ne kadar siyasi otorite işsizliğin azalmakta olduğunu söylese de işsizlik günümüzde en büyük sorun olarak görülmektedir. Yabancı dil bilen lisans ve yüksek lisans mezunları bile zorunluluk karşısında eğitimini aldıkları işler dışında buldukları işlerde çalışırlarken,eğitimi daha alt seviyede olup da bir işte çalışanlar, çalıştıkları işi kaybetmemek uğruna işverene karşı her türlü tavizi vermek zorunda kalmaktadırlar.

Birkaç örnek vereyim:

Geçenlerde bir marketten alışveriş yaparken, kasada görev yaptığını gördüğüm bir arkadaşımızın kızına çalışma şartlarını sorduğumda, kendisinin sabah saat 8.00 de marketi açtığını ve gece saat 22.00 ye kadar aralıksız çalıştığını öğrendim. Buna karşılık ne ücret aldığını sordum. Bana verdiği cevap aylık 500.- TL. idi. Yani bir öğle ve akşam yemeği arası dışında 14 saat aralıksız çalışma. Sigortalı olup olmadığını sorduğumda ise, "Önümüzdeki ay sigorta yapacaklar" şeklinde bir cevap aldım. 24 yaşındaki bir bayan çalışan, asgari ücretin brüt 760.- net 599.- TL. olduğu bir ülkede 500.- TL. sına 14 saat çalışıyordu.

Yine marketlerde sabah 8 akşam 17.00 çalışan kişilerin ise 350.- TL sı aldıklarını hayretle öğrendim. Üstelik bunlar isim sahibi marketlerdi.

Onları bir tarafa bırakalım, bankalarda çalışan tanıdıklarım var. Orada çalışanların en düşük eğitimli olanların ön lisans diploması var. Bunların içinde evli, çoluk çocuk sahibi olan bayanlar var. İşten çıkış saatlerinin kaç olduğunu biliyor musunuz? Saat 21.00 de işten çıkıyorlar. Bunun karşılığında ne fazla mesai ücretleri var, ne de ekstra bir ödemeleri. Sadece maaş karşılığında çalışıyorlar.

Yaz başında İş ve İşçi Bulma kurumu tarafından işsizliği azaltmak için Kaymakamlık bünyesinden maaşları ödenmek üzere belediye hizmetlerinde kullanılmak üzere sözleşmeli işçiler istihdam edildi. Eylül ayı sonu itibariyle ise bunlar, birer aylık istirahat raporu aldılar, yani Ekim ayı maaşları Sosyal güvenlik kurumu tarafından ödendi. Ekim sonunda ise sözleşme tarihleri bittiğinden işlerine son verildi. Şimdi onlar çalışmak için önümüzdeki yaz aylarını bekliyorlar.

Kimbilir, daha bilmediğimiz neler var? İşlerini kaybetmemek için, düşük ücrete çalışanlar, günde 8 saat yerine 14 saat çalışanlar, yeni eleman almamak için çalışan personeline yük üzerine yük bindiren işverenler...Tabii, gün şimdi onların günleri. Artık ülkemizde sendikanın sadece adı var. Zaten bir çok iş kolunda sendika olsa bile, grev hakları yok.

Çalışanlar ne yapsın? Sorumlu oldukları insanları geçindirmek için, düşük ücrete de razılar, fazla çalışmaya da...Bu düzene karşı gelenlerin alacakları cevap hep aynı...

İşine gelirse....

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..