İstanbul bize bakıyor!

Ne kadar iyi tanıyoruz biz İstanbul'u? Ya da İstanbul bizi ne kadar iyi tanıyor? Biz bu güzelim memleketi her zaman severiz, şarkılara konu ederiz, onun için şiirler yazarız, güzelliklerini anlatmakla bitiremeyiz. Peki ya İstanbul üzerinde yaşadığı insanlar için ne düşünüyor bakalım?

Türkiye'nin en kalabalık şehri, her gün üzerinde onlarca suça şahit oluyor. Kalabalıktan bunalıyor sürekli. Arka sokaklarında pis işleri görüyor, utanıyor. Kendini sürekli pisletenlere dolu gözlerle bakıyor. Bize emanet ettiği denizinin temizlenmesine şahit olup seviniyor ama kullanmasını bilmediğimiz için yine kötümser bakıyor işe. Başka yerlerle kıyaslanmayı sevmiyor. O da biliyor ki en güzel memlekettir orası.Evet diyor, yok ki benim gibisi..Ama devamını da getiriyor, "Ama yaşamayı bilenlere.."

İstanbul hakkında kötü düşünenlerin hepsi oranın insanları yüzünden bu düşünceye sahipler, değil mi? Bu bariz bir şekilde ortadayken neden İstanbula bu kadar kötü davranıyoruz. Onun adını kirletiyoruz.Orada yaşamasını bilen, İstanbulsuz yaşayamaz. O da farkında, İstanbul da bizsiz yaşayamaz. Onun bir çilesi de kasıp kavuran sıcaklar. O konuda da bizim gibi dertli mi dertli. Sıcaktan bunalınca terkediyoruz değil mi çoğumuz orayı. Ama küsmek nedir bilmiyor işte. İyi ki de bilmiyor. Ne yaparız biz İstanbulsuz...