- Kategori
- Şiir
İstanbul günleri . 2: Pendik garı
pendik.bel.tr
O eski Pendik’te
Üç Buçuk trenini beklerdik
Tam tren gelince
Belma’yı uzaktan süzerdik.
Ne kadar narin, ne kadar da ince
Yerlere yatardım, sarı saçları görünce
Hele mavi mavi gözler,
Belli ki günlerdir beni özler.
Sonra çarşı içinden
Aşağı doğru inerdik
Kıyıda sıra sıra gazinolar
En iyisine girerdik.
“Oğlum bize demli çay yap,
Ablana da bir limonata,”
O çaydan hazzetmez
Hay atana rahmet atana..
Saatlerce göz göze otururduk
Sonra saat kaçı vurunca
Kalp kalbe dokununca
Elveda, der giderdik.
O Pendik günleri hiç bitmez derdik
Bir de baktım ben Piyade teğmen
Sürülmüşüz Fizan’a
Gel de bunu sevdiğine anlatsana.
Sonra Haydarpaşa’dan eller sallanır
Nice yeminler edilse de gönülden
Ama hayat bu, gün geçer günler geçer
O günlerin yaşandığı artık yalandır.
İnsan anısıyla yaşar o günlerin
Bir daha gelsin, istemez mi
Gelir mi gelmez mi, her şey anılarda saklı
Belli ki çok geç kaldı,çağırmak o kuğuyu
Sevgilim artık evli ve iki çocuklu!