İstanbul Hatırası

Tarihin en eski zamanlarından inşa edilmiş günümüze kalabilmiş ya da yerinde başka yapıtların boy gösterdiği İstanbul’dan tarihi bilgilerle harmanlaşmış, mitolojiyi de ekleyerek Yunanistan, Bizans, Roma, Osmanli İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyet’inin ilk zamanlarına kadar uzanan bir cinayet serisinin öyküsünde bambaşka bilinmeyen bir İstanbul Hatırası’na dönerek her sayfada başka bir bilgiye ulaşarak bir nefeste okunacak bir tarihi cinayet kitabı…

Kral Byzas, İmparator Konstansin, İmparator II Teodosius, İmparator Jüstinyen, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Mimar sinan ve Mustafa Kemal Atatürk…..

Milattan önce 660 yılında kurulan ilk şehir Byzantion, Yunan krallarından Bzays tarfından kurulan İstanbul’un ilk adı ve Kral Byzas adına basılmış ay yıldızlı sikke… İstanbul’u şehir olarak ilk seçen kraldan göndermelerle başlayan seri cinayetlerin ilki…

İmparator Konstantin’in Konstantinapolis’i Romanın baş kenti yapmasının şerefine Roma’dan getirttiği 57 m uzunluğunda ki Çemberlitaş Sütunu…

İmparator IITeodosius’un Konstantinapolis’i korumak için yaptırdığı Haliç’ten Marmara’ya çift sıra halinde uzanan kara surları, o surların geçidi, savaştan dönen askerlerin şehire girdiği Altınkapı, Yedikula Zindanlarının kullanılmayan kapısı Altınkapı….

İmparator Jüstinyen Nika isyanıyla yakıp yıkılan harabeye dönen kenti yeniden var eden imparator, Ayasofya Müzesini kilise olarak sevdiği kadın Teodara adına yaptıran imparator…

Fatih Sultan Mehmet, ‘Konstantiniyye elbet fetholunacaktır onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir’ hadisiyle İstanbul fethinin kumandanı, önce Ayasofya kilisesini camiiye çeviren, ardından fethin simgesi olan Fatih camini inşa ettiren, İmparatorluğun en büyük yapıtlarından olan Topkapı Sarayının yapımına karar veren ve başlatan kumandan…

Kanuni Sultan Süleyman, Süleymaniye Camii, Allahın evinin yapımını 7 yılda tamamlayan Mimarbaşı Mimar Sinan’ın en görmekli yapıtı, Padişahlara, İstanbul’a, Osmanliya kazandırdığı 400 eserin mimari Sinan, kendine ise ölmeden inşa ettiği kabir türbesiyle mütevazılığını da gösteren imparatorluğun simgelerine imzası olan Sinan….

Mustafa Kemal Atatürk, 1926 yılında Sarayburnun’da ilk yapılan heykeli…..

İstanbul çalınmış umutların şehri…

Byzantion’dan İstanbul olana kadar geçen sürede binlerce katliama şahit olmuş, savaşların, aşkların, ödüllerin, mutluluğun, kederin dünyanın kalbi olan İstanbul…

Bir kente aşık olmanın kuralları var mıdır bilmem, aslında aşık olmanın kuralı var mıdır? İstanbul’u ilk gördüğümde aşık olmuştum kente. Gözümde canlanan yıllar öncesinde yaşamış insanların hayalleriyle, şu an bile hayalden farksız gibi görünen bu kentte çarpılmıştım. Ahmet Ümit’in İstanbul Hatırası’nı da bu çarpılmış halimle merakla okudum ve bir kez daha çarpıldım. Okurken her bir sayfasında zihnimde oluşan görüntülerle bir kentin tarihini okumak büyük keyifdi.

Mutlaka okunmalı ki eminim okunduktan sonra da İstanbul görmeyenler en kısa sürede ilk ziyaretlerini gerçekleştirecek, gitmiş olanlar yeniden gitmeyi isteyecek, İstanbul’da yaşayan o şanslı çoğunluk ise başka bir gözle bakacak yaşadığı kente…

Şimdiden keyifli okumalar ve gezmeler…