Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ocak '11

 
Kategori
İstanbul
 

İstanbul'u En Güzel Martılar Anlatır

İstanbul'u En Güzel Martılar Anlatır
 

Dünyanın hangi köşesine gidilirse gidilsin, her şehrin kendisiyle özdeşleşmiş bir ünü ve âdeta çekim etkisi yaratan bir güzelliği mutlaka keşfedilir. Ve her şehir, dünyanın dört bir tarafında o güzellikleriyle hatırlanır, meraklı ziyaretçilerinin akınına uğrar.

Sizce İstanbul’u, sahip olduğu hangi güzellik ve zenginlikler dünya coğrafyasında bu denli çekici kılıyor? Ve İstanbul’u hangisi daha güzel anlatıyor?

İstanbul denince, iki büyük imparatorluğun buram buram tarih kokan kasırları, hanları ve sarayları gelir akla hemen. Büyük bir imparatorluğun adım adım çöküşü ve tarihin tozlu sayfalarına gömülüşünün sızısını, hiç şüphesiz en çok bu şehir hisseder derinliklerinde. Ve kurulan genç bir cumhuriyetin sevinci ve heyecanını… O dönemde Cumhuriyet coşkusunun, İstanbul halkınca yoğun bir biçimde yaşandığı Beyoğlu, bugün bile birçok etkinliğin, sosyal eylemin değişmez adresi ve şehrin yaşam merkezi olma özelliğini bütün canlılığıyla devam ettiriyor.

İstanbul’da yaşamanın, bu şehrin bir parçası olmanın en güzel ayrıcalığı; şehir hatları vapurlarında edilen yolculuklar belki de. Gideceğiniz yer neresi olursa olsun İstanbul açıklarında sürdürülen her yolculuk, size hep aynı tadı ve hazzı yaşatır.

Güvertede Boğaz’ın serin sularına doğru içilen sıcak demli bir bardak çayın beraberinde yenilen gevrek simidin sizinle beraber bir ortağı daha vardır; martılar. Boğaz’ın haylaz çocuklarıdır, martılar. Balıkçıların tatlı belası ve vapurların yol arkadaşı. Onlar için karınlarını doyuran kısmetin ne olduğunun ve nereden geldiğinin ise pek bir önemi yoktur. Kâh balıkçılardan aşırdıklarından çıkarırlar rızklarını, kâh da denize bilinçsizce atılan çöpler ve vapur yolcularının, onları beslemek için maviliklere savurduğu yiyecek parçacıklarından. Boğaz’ın beyaz kanatlı sakinlerini İstanbul semalarında süzülürken seyretmenin hazzı, başka hiçbir şeyde yoktur.

Avrupa Kültür Başkenti unvanını geçen yıl elinde bulunduran İstanbul, tarihî ve kültürel dokusunun yanında, kartpostallara bile tema olarak işlenmiş panoramik güzelliğiyle de yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Bunu, Üsküdar vapuruyla Eminönü’ne her gidişimde defalarca görüyorum. Martıların, Boğaz’ın üzerindeki mutlak hâkimiyetini, bu kez Yeni Cami önlerinde güvercinler sürdürüyor. Onları gördükçe; ‘Sanki İstanbul’un gerçek yerlileri kuşlarmış’, diye düşünmeden edemiyorum.

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..