- Kategori
- Şiir
İstanbul

Bahrda İstanbul
Bir güzel sarışının saçlarında savrulur İstanbul
Etrafa dağılır hüzün olur.
Limon ağacı kokusu yayılır Emirgan tepelerinden sahile
Diskodan Urfa ağzı ilahinin ritmi duyulur
Bir taze çift gelir gece yarısı çay bahçesine
Büyülü bir hülya olur.
Surlarında Boğaz’a karşı
Ceneviz Kalesinde oturursun
Anasına Uzak Asya’dan bir kız mektup yazar dalgın dalgın
Ayaklarından bir tanker akar ağır ağır Karadenize
Rumeli kavağından ikindi ezanı duyulur.
Boğaz vapurunu beklerken cebimde
kelimeler, gülümseyişler, belkiler, umutlar
biraz da deniz kokusu bulunur.
Bir deli esmer güzelin iç çekişi olur İstanbul
Ulaşılmaz ve kaçırılan bir fırsat gibi
Geçip giden suları köpürterek bir vapur olur.
Dağılır hatıralar
Unutulur isimler, hafızalardan yüzler kaybolur.
Kopar iplik, saçılır taneler, tespih bozulur,
Topla toplayabilirsen.
İçinden dersin “ardından seslen”
Haliçten, altını çizdiğin satırlar şiirlerden
“gelip koklarsın belki” diye hazırladığın güllerden,
Mahmutpaşadan, gezdiğin Çoban Çeşme Sokağından
zihnin yorulur.
Beklersin, beklersin...
Sonra birden rüya bozulur.
Mesut ÇETİNTAŞ
Bir İstanbul Dönüşü
22 Eylül 2003