Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '12

 
Kategori
Şiir
 

İstanbulin...

İstanbulin...
 

İnternet'te bu resim tektir


Yarın İstanbul’a gidiyorum,
Küfür küfür denizler
Beyaz beyaz bulutlar
Mavi mavi denizler
Bana yol verecekler.
 

Yarin İstanbul’a gidiyorum,
Küfür küfür denizler
Beyaz beyaz bulutlar
Mavi mavi denizler
Bana yol verecekler.

Gemimiz Yenikapı’ya yanaşacak
Bütün yolcular hevesle çıkacak
İşte İstanbul karşınızda
Bütün telaşesi, şoförleri
Bıçkınları, ve efendileri
Hepsi hepsi sokaklarda
Hepsi de beni bekliyorlar.

Kumkapı’dan trene binmeli
Her bir istasyona el sallamalı
Hop, Cankurtaran’dan sonra
Sirkeci’ye varmalı..
Orada trene veda etmeli
Eminönü meydandayız
Biz, yahu nereye gidecektik?
Biraz  dalgın mıyız, neyiz..
Hep alengirdeyiz..

Hop hemşerim, biz yolumuzu biliriz
Tozkoparan’dan sonra Fatih’in geldiğini
İşitenlerdeniz.
Sen bize Melahat’ın nerede oturduğunu söyle
“Sarı çizmeli Memet Ağa mı?”
Yok devenin başı. İstanbul dediysek
Bir gayya kuyusu değil ya
Bir yerleri karıştırmış oluruz,
Örneğin, Nişantaşı’ndan aşağı inersek
“Mim” oteli buluruz.
“Oradan mı sormalı Melahat’i”

Hay Allah ben de seni bir şey biliyor
Sanıyordum. Meğer… Bak,aklım şaştı..
Bir şeyler biliyormuşsun her şey hakkında
Ama az şeyler. Senin bildiğin İstanbul
Benim bildiğim İstanbul değil.
Söyle bana “Can Baba” hangi kahvede
Eğleşirdi. Cemal Süreya’nın Papirus’u
Nereye düşer?
Karaköy’de beşerin aklı şaşar. Öyle söyleme
Şimdi artık Dağlarca Aksaray’da değil , öyle mi?
Peki, nereye taşıdı “Kitap” Kitabevini
Kimse bilmiyor. Kimseler bilmiyor…Niye?
Aman hayret ,bu İstanbul, o İstanbul değil
Bütün göç edip gitmiş canlar
Beyazıt’ta oturduğumuz kahvenin yerinde
Şimdi bir AVM yükselir,
Belli ki kapitalizmin ana  merkezidir.
Herkes, birilerine çalışıyor gibidir,
İstanbul kime çalışıyor; turistlere mi?
Yoksa daha büyük lükslere mi?
Kaldırımlarda , baldır bacaklar
Ondan daha çok baldırı çıplaklar
Kimi çarpacağız, diye insan kolluyorlar.

Aman hanım, cebini  yokla ,
Çantana mukayyet ol,
Sonunda iblisler nerede olsa soyarlar ama
Sen yine de sabırlı ol.

İşte geldik gidiyoruz İstanbul kenti…
Senden  nice, şairler yazarlar geldi geçtiler
Şimdi ne imleri kaldı ne timleri..
Herhalde öteki yana göçüp,
Bizi beklemekteler…

Hele, canına yandığımın dünyası,
Senden bir nuş almadan giden,
İstanbula gelsin, taşını toprağını öpsün
Sonra gitsin…

 

 

 

Gemimiz Yenikapı’ya yanaşacak
Bütün yolcular hevesle çıkacak
İşte İstanbul karşınızda
Bütün telaşesi, şoförleri
Bıçkınları, ve efendileri
Hepsi hepsi sokaklarda
Hepsi de beni bekliyorlar.

Kumkapı’dan trene binmeli
Her bir istasyona el sallamalı
Hop, Cankurtaran’dan sonra
Sirkeci’ye varmalı..
Orada trene veda etmeli
Eminönü meydandayız
Biz, yahu nereye gidecektik?
Biraz  dalgın mıyız, neyiz..
Hep alengirdeyiz..

Hop hemşerim, biz yolumuzu biliriz
Tozkoparan’dan sonra Fatih’in geldiğini
İşitenlerdeniz.
Sen bize Melahat’ın nerede oturduğunu söyle
“Sarı çizmeli Memet Ağa mı?”
Yok devenin başı. İstanbul dediysek
Bir gayya kuyusu değil ya
Bir yerleri karıştırmış oluruz,
Örneğin, Nişantaşı’ndan aşağı inersek
“Mim” oteli buluruz.
“Oradan mı sormalı Melahat’i”

Hay Allah ben de seni bir şey biliyor
Sanıyordum. Meğer… Bak,aklım şaştı..
Bir şeyler biliyormuşsun her şey hakkında
Ama az şeyler. Senin bildiğin İstanbul
Benim bildiğim İstanbul değil.
Söyle bana “Can Baba” hangi kahvede
Eğleşirdi. Cemal Süreya’nın Papirus’u
Nereye düşer?
Karaköy’de beşerin aklı şaşar. Öyle söyleme
Şimdi artık Dağlarca Aksaray’da değil , öyle mi?
Peki, nereye taşıdı “Kitap” Kitabevini
Kimse bilmiyor. Kimseler bilmiyor…Niye?
Aman hayret ,bu İstanbul, o İstanbul değil
Bütün göç edip gitmiş canlar
Beyazıt’ta oturduğumuz kahvenin yerinde
Şimdi bir AVM yükselir,
Belli ki kapitalizmin ana  merkezidir.
Herkes, birilerine çalışıyor gibidir,
İstanbul kime çalışıyor; turistlere mi?
Yoksa daha büyük lükslere mi?
Kaldırımlarda , baldır bacaklar
Ondan daha çok baldırı çıplaklar
Kimi çarpacağız, diye insan kolluyorlar.

Aman hanım, cebini  yokla ,
Çantana mukayyet ol,
Sonunda iblisler nerede olsa soyarlar ama
Sen yine de sabırlı ol.

İşte geldik gidiyoruz İstanbul kenti…
Senden  nice, şairler yazarlar geldi geçtiler
Şimdi ne imleri kaldı ne timleri..
Herhalde öteki yana göçüp,
Bizi beklemekteler…

Hele, canına yandığımın dünyası,
Senden bir nuş almadan giden,
İstanbula gelsin, taşını toprağını öpsün
Sonra gitsin…

 

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..